Gündem

Kılıçdaroğlu: Bir ülke üretirse beka sorunu olmaz

CHP lideri Malatya'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi

14 Mart 2019 09:42

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üniversitelerin yeterli bilgiyi üretemediğini söyledi. Üniversite hocalarının atıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin üretim olmadan gelişmeyeceğinin altını çizerek, "Ne oldu da üniversitelerimiz bilgi üretmeyi kesti? Bilgiyi üretemezseniz katma değer üretemezsiniz. Hâlâ bunun farkında olmayan siyasetçilerimiz var. Bir ülke üretirse beka sorunu olmaz" dedi.

Malatya'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"En son planımızın süresi 2018'de doldu"

"Osmanlı İmparatorluğu niye battı? Üretimden koparıldığı için. Devası Osmanlı İmparatorluğu'nun parasını basacak bankası yoktu. Osmanlı bankası yabancılarındı. Bez üretemiyordu. Okuma yazma oranı, erkeklerde yüzde 10, kadınlarda binde 10. Adamlar fabrikalar kurdular, Köroğlu'nun dediği gibi delikli demir icat edildi, mertlik bozuldu. Devlet aklını kullanmayan bir toplumun gelişme şansı yoktur. Devlet aklını planlamayla kullanır. Gidin Hindistan'a Endonezya'ya, Avustralya'ya nereye giderseniz gidin, her devletin bir planlaması vardır. 2019'dayız Türkiye Cumhuriyeti'nin planı var mı? Plan yok. En son planımızın süresi 2018'de doldu. 2023'e kadar, 2071 diyorlar. Plan diyorlar, ne planı, neleri yapacağız 2070'e kadar. Lafla peynir gemisi yürümüyor arkadaşlar.

Dünya o kadar hızlı gelişiyor ki. O gelişime, değişime ayak uyduramazsanız bitti. Türkiye'nin üniversiteleri yeterli bilgi üretiyor mu? Kaçımız İran' üniversitelerinin ürettiği bilgi Türkiye'yi geçti? Ne oldu da üniversitelerimiz bilgi üretmeyi kesti? Bilgiyi üretemezseniz katma değer üretemezsiniz. Hâlâ bunun farkında olmayan siyasetçilerimiz var. 

"Bir ülke üretirse beka sorunu olmaz"

"Almanya en dominant ülkesi dünyanın. Neden? Üniversiteleri ayakta. Üniversite hocalarını attık dışarı. Birisi kalkacak farklı bir şey söyleyecek, oturup tartışacağız hangisi doğru, hangisi yanlış diye. Düşünmeyi yasakladılar. Bir kişi düşünecek herkes onu yapacak. Peki yanlış düşünürse ne yapacağız? Bir ülke üretirse beka sorunu olmaz.

"Tarımdan bizi kopardılar, üretimden Türkiye'yi kopardılar. Hayvancılık zaten ayrı... İnsanın içi acıyor. Dünyada marka olan Türk tütünü nerede Allah aşkına.

"Kin tohumları ekmeye kimin hakkı var?"

"Siyaseti getirdik, toplumu ayrıştırmaya başladı. Siyaset hizmet yarışıdır. Neden kavga ediyoruz? Memleket düzlüğe nasıl çıkar, oturur tartışırız, ben onu anlarım. Bu topraklara kin tohumları ekmeye kimin hakkı var? Nasıl oldu da toplum bu kadar büyük bir ayrışmanın içine girdi. İşsizliği önlemenin tek yolu da üretmek. Herkes çalışacak. Herkese göre iş vardır, yeter ki planlama yap.

"Benim siyaseten çok takdir ettiğim bir kişi vardı. Bir dönem TOBB'un başkanlığını yaptı. Siyasete girdi Ak Parti'den, bakan oldu. Plan Bütçe Komisyonu'na geldiğinde kendisine bir soru sordum; "AVM'lerle ilgili bir düzenleme yapacak mısınız?" "Yapacağım" dedi. Kanun tasarısını hazırladıklarını ve esnafın sorunlarını çözeceğini söyledi. Peki ne oldu? Ali Coşkun'u önce bakanlıktan aldılar. Sonra da siyasetin dışına ittiler. Sen misin esnafın sorunlarını dile getiren! Çok düzgün, belki de siyasete kazandırılması gereken insanlardan birisiydi. Doğruları söylediği için bir kenara atıldı. Bakın siyaseten benim karşımda birisi ancak doğru doğrudur. Kim doğru yapıyorsa 'doğru' diyeceğiz. 

"Ordumuz Katar'ın altında çalışıyor, bunun milliyetçilikle yakından uzaktan ilgisi yok"

"O fabrikada bizim subaylarımız çalışıyor. Düşünebiliyor musunuz, bizim ordumuz Katar'ın altında çalışıyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bunun milliyetçilikle yakından uzaktan ilgisi yoktur.

"Türkiye'nin dört ayaklı stratejik bir dönüşüme ihtiyacı var"

"En parlak beyinlerimiz yurt dışına gidiyor. Türkiye'nin çok önemli dört ayaklı stratejik dönüşüm yapmak zorunda. Can ve mal güvenliğini sağlamamız lazım. İkinci üreten Türkiye, demokrasinin olduğu yerde insanlar üretir, önünü görür iş insanları. Üçüncü ayağı güçlü bir sosyal devlet. Yüz binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Hiçbir çocuğumuzun aç ve açıkta kalmaması lazım. Ve dördüncüsü sürdürülebilirlik. Sürekli üretecek, sosyal devleti büyüteceksiniz. Bir tarafa yazın, bunlar olmadığı takdirde Türkiye geriye gidecektir. Bu söylediklerim miting alanında anlatılmaz. Ama sizlerle oturup dertleşmemiz lazım. Beraber Türkiye'yi aydınlığa çıkarmalıyız. Bu seçimde demokrasiden, üretimden yana kullanacağınız her oy, 'Türkiye'de halk sosyal devlete, üretimden yana olanlara sahip çıktı' algısını yerleştirecektir.