Politika

Kemal Kılıçdaroğlu: Manhattan'da öğrenci yurdu olmaz, niye paravan vakıflara milyon dolarlar gidiyor

Hazine garantili yatırımları da eleştiren Kılıçdaroğlu, "İster İngiliz, ister Japon mahkemeleri yetkili olsun, burnundan fitil fitil getireceğim" dedi

15 Haziran 2022 11:53

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'den ABD'yi milyonlarca dolar para transferi yapıldığını belirterek, "Manhattan'da gökdelen kuruyorlar. Neymiş öğrenci yurdu. Amerika'yı kaç kişi içinizden bilir ama bilmiyorum, Manhattan dünyanın en pahalı yeridir. Ofisin metrekaresi 5 bin, 6 bin dolardır. Öğrenci yurdu orada olmaz. Yoktur zaten. Arkadaş, dünyalığını niye Manhattan'da gökdelen dikerek yapıyorsun? Muhammed Ali'nin çiftliğini aldılar ya niye Amerika'da çiftlik alıyorsun? Niye senin evlatların bunları alıyor? Niye paravan vakıflarla bu milyon dolarlar gidiyor?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Harikalar Diyarı Turkuaz Gösteri Salonu'nda düzenlenen kanaat önderleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri buluşmasında yaptığı konuşmada, Sincan'da oylarının düşük olduğunu bildiğini ancak bir yanlış arayacaklarsa bunu kendilerinde aramaları gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, bir evde bir işsiz varsa o evde huzurun olmadığını belirterek, "Anne bekler, baba bekler 'çocuğuma bir iş bulmak lazım.' Bakıyorsunuz bugün hangi belediye başkanın önüne giderseniz binlerce işsiz dilekçesi var. Demek ki bu düzen onlara da yaramadı. Peki bu düzen kime yaradı, kim faydalandı bundan?" diye konuştu.

"Sarayda oturanlar dolarla oynuyor"

Zamanında dili döndüğü kadar anlatmasına rağmen bu düzenin kime yaradığının yaşanarak öğrenildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu: "Sarayda oturanlar, keyifleri yerinde hiçbir dertleri yok onların. Dolarla oynuyorlar, şöyle bir bakın. Türkiye'den milyon dolarları Amerika'ya gönderiyorlar, Manhattan'da gökdelen kuruyorlar. Neymiş öğrenci yurdu. Amerika'yı kaç kişi içinizden bilir ama bilmiyorum, Manhattan dünyanın en pahalı yeridir.

Ofisin metrekaresi 5 bin, 6 bin dolardır. Öğrenci yurdu orada olmaz. Yoktur zaten. Arkadaş, dünyalığını niye Manhattan'da gökdelen dikerek yapıyorsun? Muhammed Ali'nin çiftliğini aldılar ya niye Amerika'da çiftlik alıyorsun? Niye senin evlatların bunları alıyor? Niye paravan vakıflarla bu milyon dolarlar gidiyor?
"

"İster İngiliz, ister Japon mahkemeleri yetkili olsun, burnundan fitil fitil getireceğim"

Hazine garantili yatırımları da eleştiren Kılıçdaroğlu, "12 milyon dolarlık iş yapıyor, 59 milyon dolarlık garanti veriyor. Ya aklın alacağı şey değil. Yani gelir garanti veriyorsun. Burada zarar etme şansın sıfır. Kar? Olağanüstü kar, yüzde 100 değil, yüzde 200, 300, 400 üstelik dolar, üstelik avro bazında alıyor" dedi.

Kendi geleceklerini güvence altına almak için sözleşmeye bir hüküm daha ilave edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Olur ya, 'Kılıçdaroğlu gelirse bunları elimizden alırsa ne olur?', 'İhtilaf çıkarsa İngiliz mahkemeleri yetkilidir' diyorlar sözleşmede. Türk mahkemeleri de değil, İngiliz mahkemeleri yetkilidir. Ben Sincanlılara söz veriyorum ister İngiliz mahkemeleri, ister Amerikan mahkemeleri, ister Japon mahkemeleri, ister Papua Yeni Gine mahkemeleri olsun bu milletin hakkını, hukukunu onların burnundan fitil fitil getireceğim.

Sanıyorlar ki biz bunu teslim edeceğiz. Yok öyle bir şey. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormazsam ben niye yapıyorum? Beni onlardan ayıran, ben kul hakkı yemem. Ben yolsuzluk yapmam, onlar yolsuzluk yaparlar. Ben adaletli davranırım, onlar adaletsiz davranırlar. Ben milletin hakkına saygı gösteririm. Onlar bu milletin hakkına ve hukukuna saygı göstermezler. Oturup düşünmemiz lazım memleket benim memleketim değil, hepimizin memleketi. Sorun varsa benim sorunum değil, hepimizin sorunu. O zaman bu sorunu demokratik yollarla çözmemiz lazım.

Yarın sandık gelecek ve gideceksiniz oy kullanacaksınız sandıkta. Öyle 'Gelin bizim partiye oy verin' yok arkadaşlar. Yaptığım çağrı şudur, elinizi vicdanınıza koyun, oyunuzu öyle kullanın. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Olay bir Türkiye olayı, bir parti olayı olmaktan çıkmıştır artık. Yazık değil mi bu memlekete?
"

"Gün birlikte olma günü"

Beraber mücadele etmek zorunda olduklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Gün ayrışma değil, gün beraber olma günü, birlikte olma günü, birlikte mücadele etme günüdür. Sokağa çıkıp cam, pencere, kapı indirmek, kavga etmek değil derdimiz. Buradan kaçınıyoruz zaten, böyle bir şey yok. Sandık gelecek demokratik yollarla gideceğiz, oyumuzu kullanacağız ve Türkiye'nin kaderini değiştireceğiz." dedi.

Toplantının basına kapalı bölümünde kendisine her türlü sorunun sorulmasını isteyen Kılıçdaroğlu, açık yüreklilikle bu sorulara cevap vereceğini ve birbirlerini tanıyacaklarını söyledi.