Gündem

Kadın örgütleri taleplerini sıraladı, hükûmete seslendi: Bizler; devletin almadığı önlemler yüzünden hayatımızdan olmayacağız!

28 Mayıs 2020 15:19

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı bileşenleri kadına yönelik şiddetle mücadele için acil önlem/eylem planı talebiyle bir kampanya başlattı.

Kurultayın basın metninde; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, kadınların ihtiyaç duydukları desteklere ve bu desteklerin nasıl sağlanacağına dair yapılan açıklamaların, somut ve detaylı bilgi içermediği, sürecin kadın örgütleriyle koordinasyon içerisinde yürütülmediği, aktarılan kısıtlı bilgilerin de uygulamada gerçekleşmediği ifade edildi.

Koronavirüs pandemisinde İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere devletin, kadına yönelik şiddetle mücadelede sınıfta kaldığı belirtilen açıklamada, “Bir kere daha anladık ki olağan ve olağanüstü dönemlerde kadına yönelik şiddete dair İstanbul Sözleşmesi’ni temel alan istikrarlı bir politikanın uygulanmasına ihtiyacımız var” dendi.

Kurultay, “Devleti, şiddetten uzaklaşmak isteyen kadınlara destek veren biz bağımsız kadın örgütlerini dikkate alarak ve dahil ederek, aşağıdaki talepleri içeren bir acil önlem/eylem planını hazırlamaya ve tüm devlet mekanizmalarını ve yerel yönetimleri kapsayarak, ivedilikle bu planı uygulamaya çağırıyoruz” dedi ve talepler, şöyle sıraladı:

* Alo 183, sadece kadına yönelik şiddet alanında başvuru alan Acil Yardım Hattı olmalıdır. Kadın örgütlerinin şiddet hattına ilişkin önerilerine de danışılarak kapasitesi ve personelin niteliği artırılmalı, kolayca ulaşılabilir hale getirilmelidir. Alo 183 hattı için kamu spotları hazırlanarak etkili mecralar aracılığıyla kadınlara duyurulmalıdır.

* Sığınak ve acil barınma ihtiyacının karşılanması için sığınak sayısı ve kapasitesi artırılmalı,  gerektiği takdirde bunun için uygun kamu binaları ve özel yerleşkeler devreye sokulmalıdır.

* 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi etkin ve eksiksiz şekilde uygulanmalıdır! 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulama konusundaki dirençler ve fiili engeller ivedilikle ortadan kaldırılmalıdır. HSK’nın 6284 ile ilgili kısıtlama kararı geri çekilmeli ve valilik, kaymakamlık, kolluk kuvvetleri arasındaki koordinasyon ivedilikle ve mazeretsiz sağlanmalıdır.

* Telefonla konuşamayacak durumda olan kadınlar için işlevli bir uygulama olan KADES, tüm platformlarda etkin bir şekilde duyurulmalı/paylaşılmalıdır.

* Kadınların şiddet sonrası destek mekanizmalarına erişimi için Pandemi önlemleri çerçevesinde kolaylaştırıcılık sağlanmalıdır. Hastane, karakol ve adliye süreçlerinde gerekli önlemler alınmalıdır.

* Kadına yönelik şiddete karşı sosyal, hukuki ve psikolojik desteklerin online platformlarda gerçekleştirilebilmesi için çalışmalar ivedilikle güçlendirilmelidir.

* Kamu spotu aracılığıyla kamuoyuna, salgın önlemleri süresince kadınların tüm yasal haklarının devam ettiği/var olduğu konusunda bilgilendirme yapılmalı ve kamu çalışanları bu konuda bilgilendirilmelidir.

* Sosyal yardımlar/desteklerin öncelikle erkek şiddetine maruz kalan kadınlara ulaştırılmasının önü açılmalıdır. Ekonomik sorunların kadınları, şiddetle yaşamaya mahkum etmesi engellenmelidir.

* Yerel yönetimler tarafından hazırlanan acil eylem planlarında kadına yönelik şiddet faktörü dikkate alınmalı, stratejik plan revizyonlarında kadınlara yönelik hizmetlere yer verilmelidir.

*Türkiye’de kadınların 10. hafta sonuna kadar gebeliği sonlandırma hakları fiili olarak erişilebilir olmalıdır. Yasal hak olan “istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması prosedürü” mutlaka işletilmelidir.

 *Şüpheli kadın ölümleri mutlaka titizlikle incelemeye alınmalı ve aydınlatılmalıdır.

* Her ilde olmak üzere, cinsel saldırı suçuna maruz kalan kadınların, suça dair delil tespitinin, psikolojik desteğin ve hukuki sürece ilişkin etkin erişiminin sağlanması için, cinsel saldırı kriz merkezleri kurulmalı ve faaliyete geçirilmelidir.

*Çocuk istismarına karşı Çocuk İzlem Merkezleri’nin sayısı artırılmalı, her ilde ve büyük ilçelerde hayata geçirilmeli ve etkin biçimde çalışması sağlanmalıdır.

 

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, kadına yönelik şiddetle mücadele alanındaki deneyimleri paylaşmak, ortak politikalar saptamak, örgütler ve kurumlar arasında kalıcı bir iletişim ağı kurmak amacıyla 1998 yılında oluşturulmuş bir platformdur. Kurultay bileşenleri, 1998 yılından bu yana her yıl toplanan Sığınaklar ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın örgütleyicisi olan, sığınak ve/veya dayanışma merkezi bulunan ya da bunu kısa vadede hedefleyen feminist ve bağımsız kadın örgütlenmeleridir. Kurultay 22 yıldır her yıl farklı bir ilde, kadın örgütleri, çeşitli sivil toplum örgütleri,  kamu kurumları, belediyeler ve üniversitelerden  kadına yönelik şiddet alanında çalışan kadınların katılımıyla  yapılmaktadır.