Politika

İçişleri Bakanı Soylu: Geçen gün bir söz söyledim, çok hoşuma gitti; Anayasa Mahkemesi'ni kimlerin savunduğunu gördüm

19 Eylül 2020 12:24

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesi'ne yönelik yaptığı "Ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım." açıklamalarının arkasında olduğunu belirterek, "Bu devlete 'katil' diyenler ve Anayasa Mahkemesi tarafından 'siz katil deme hürriyetine sahipsiniz' diyenler, yıllardan beri bu ülkenin değerlerini yermek isteyenler hepsi bir cephe oldular, hepsini Allah bir fotoğrafta göstermek nasip etti." diye konuştu.

Süleyman Soylu, bir ülkenin cumhurbaşkanı ve bütün kurumlarının sabahtan akşama eleştirilirken, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararlar için 'eleştirilemez' diye bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi.

Soylu şunları söyledi; "Geçen gün Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir söz söyledim. Çok hoşuma gitti. Kimlerin Anayasa Mahkemesi'ni savunduğunu gördüm. Bu devlete 'katil' diyenler ve Anayasa Mahkemesi tarafından 'siz katil deme hürriyetine sahipsiniz' diyenler, yıllardan beri bu ülkenin değerlerini yermek isteyenler hepsi bir cephe oldular, hepsini Allah bir fotoğrafta göstermek nasip etti."

Ne olmuştu?

AYM'nin 'Şehirler arası yollarda gösteri ve yürüyüş yapılamaz' hükmünü iptal etmesinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı açıklamada, "Ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Anayasa Mahkemesi Başkanı'na söylüyorum kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım sen var mısın?" ifadelerini kullanmıştı.

TIKLAYIN | İyi Parti Sözcüsü'nden Soylu'ya gönderme: Süleyman Bey dahil herkes için bisikletle gezilebilir bir ülke vaat ediyoruz

TIKLAYIN | AYM üyesinden Soylu'ya Anayasa'yla yanıt: Hiçbir makam veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere talimat veremez

TIKLAYIN | Bakan Soylu'dan Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan'a: Arabamla tek başına gitmeye ben varım, sen var mısın?