Medya

Hürriyet yazarı Özkök'ten Sözcü yazarı Çölaşan'a yanıt: Sen hakaretten, nefretten besleniyorsun, bense hayatı güzel yaşamaktan, keyif almaktan

"'Niye bu kadar kötü bir insanım' diye kendine sor"

22 Nisan 2021 08:29

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın  “Turgut Nereye Koşuyor” üzerinden yaptığı eleştirilere yanıt verirken, "Bak arkadaşım, ben senin bir tek kitabını bile okumadım. Sen de benim yazdığım 10 kitabın tek birini bile okumadın. Biz ayrı dünyaların insanıyız Emin. Sen hakaretten, nefretten besleniyorsun... Bense hayatı güzel yaşamaktan, güzel görmekten, şu fani hayattan keyif almaktan..." dedi.

Özkök, yazısında, "Sözcü gazetesi, Turgut Özal’ın 28’inci ölüm yıldönümü günü herkese örnek olması gereken harika bir şey yaptı. Özal’ı müthiş övücü bir manşet ve sayfayla andı. Ben de Sözcü yazı işlerini ve bu sayfayı hazırlayan arkadaşımız Emin Özgönül’ü alkışlayan bir yazı yazdım. Ama o ne... Bütün hayatı boyunca maddi manevi geçimini Özal ve herkese hakaretle sağlayan Emin Çölaşan, gazetesine bir şey diyemeyince hıncını yine benden çıkardı... Üstelik yine bir sürü yalan dolanla... Neymiş ben ona Turgut Özal’la ilgili kitabını okudum çok beğendim demişim. Emin kardeşim ya hafızan istiap haddini doldurdu, taşıyor, ya o hafıza iyice eskidi, ya da seni bıraktığım günden de daha kötü bir insan oldun. Bak arkadaşım, ben senin bir tek kitabını bile okumadım. Sen de benim yazdığım 10 kitabın tek birini bile okumadın. Biz ayrı dünyaların insanıyız Emin. Sen hakaretten, nefretten besleniyorsun... Bense hayatı güzel yaşamaktan, güzel görmekten, şu fani hayattan keyif almaktan..." ifadesini kullandı. 

Özkök, "Ama hiç olmazsa burada biraz adil ol yahu... Sayfayı yapan ben değilim, senin gazeten... Çok da iyi yapmış. Rahmetli Özal’a bunca yıl sonra hakkını veren o güzel spotları yazan da ben değilim, senin gazetendeki arkadaşların... Helal olsun, çok da güzel yazmışlar... Sen ve senin gibilerin hakaretlerini, küfürlerini, haksızlıklarını, vicdansızlıklarını düzeltmişler, rahmetli Özal’ın hakkını ona vermişler. Helal olsun onlara... İyi de sen yine kalkmış, bana saydırıyorsun... Don’t shoot the pianist Emin... Ben sadece piyanistim... Arkadaşların orada, git yapış yakalarına, 'Ben onu yerden yere vuran kitaplar yazdım, hakaretler ettim, siz kalkıp niye böyle övüyorsunuz' de" görüşünü savundu. 

Özkök şöyle devam etti: 

"Amaa asıl bir de kendine şunu sor... 'Ben, Emin Çölaşan, niye bu kadar kötü bir insanım...' Sen kendine onu de, ben de sana şunu diyeceğim. Bak yaşın 79 oldu... Seksene merdiven dayadın, bir basamak daha çıktın mı olacaksın seksen. Paran, pulun her şeyin fazlasıyla yerinde... Artık sen de 'Tonton' bir insan olmayı denesen... O karanlık ruhuna bir mum yakıp kapkara dünyanı biraz olsun aydınlatmaya gayret etsen... Biraz olsun iyi bir insan olmaya çalışsan...

Çok fazla bir şeye ihtiyacın da yok. Biraz nedamet, biraz özeleştiri, biraz vicdan, birazcık insanlık... Yap bunu, gazeteni nasıl alkışladıysam, seni de alkışlamazsam namerdim... Ama 80’inde bile böyle kötü olmaya devam edersen... Adın gibi emin ol arkandan şu kitabı yazacaklar: 'Emin Nereden (Amok) Koşuyor...'"

TIKLAYIN - Sözcü yazarı Çölaşan'dan Hürriyet yazarı Özkök'e: Okurlardan utanmıyorsun, insan hiç değilse torunlarından utanır!

Ne olmuştu?

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı anlattığı “Turgut Nereye Koşuyor” kitabı için Ertuğrul Özkök, "haksızlık ve hakaretlerle dolu" yorumunu yapmıştı. 

Çölaşan da Özkök'e yazısında yanıt verirken, "O dönemde ikimiz de Hürriyet'te çalışıyorduk. Ertuğrul benden imzalı kitap istedi, gönderdim. Birkaç gün sonra aradı: 'Yav Emin muhteşem olmuş, ellerine sağlık. İki günde okuyup bitirdim. Özal hanedanının ağzına s..mışsın…' Aradan yıllar geçtikten sonra, geçtiğimiz cumartesi günkü yazısında ise aynen şöyle diyordu: 'Haksızlık ve hakaretlerle dolu bir kitaptı!'" demişti. 

Çölaşan ayrıca,  "80 yaşına merdiven dayamış birisin kardeşim… Evlisin, torunların var. Okurlardan utanmıyorsun, insan hiç değilse torunlarından utanır. Bırak artık bu magazin muhabbetlerini, palavralarını kendine sakla. Ona buna çamur atmaktan vazgeç" yazmıştı.