Politika

HDP'li Taşçıer: Kürtler İstanbul'da AKP'ye oy verebilir

HDP’li İmam Taşçıer, Kürt seçmenin hangi reformlar yapılırsa AKP'ye oy verebileceğini açıkladı

09 Mayıs 2019 21:48

HDP’li İmam Taşçıer, İmralı tecridinin sona erdirilmesi, Kobanê bölgesine yönelik politikanın ılımlılaşması ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümünün esas alınarak demokratik reformların yapılması durumunda Kürtlerin İstanbul seçimlerinde oylarını AKP’ye verebileceğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, 2 Mayıs'ta İmralı'da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin içeriğini ve bu görüşmenin İstanbul seçimlerinde Kürt oyları üzerinde yapacağı olası etkileri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Rudaw'dan Temsilcisi Maşallah Dekak'a açıklamalarda bulunan Taşçıer, Ortadoğu'da yapılan yeni dizayna göre Türkiye'nin de pozisyon alacağını söyledi.

'Türkiye tıkanıklık içerisinde'

Taşçıer'in söz konusu röportajda öne çıkan ifadeleri şu şekilde:

- (Öcalan ile görüşme açıklaması) Türkiye Cumhuriyeti içerde ve dışarıda büyük bir tıkanıklık içerisinde. Siyasi kaos, belirsizlik, ekonomik kriz, Rojava, Suriye, Irak ve içeride yaşanan büyük çıkmaz, böyle bir görüşmenin yapılmasını zorunlu kılmıştır.

- Geçmiş yirmi yılda hükümetlerin İmralı'ya bakış açısı ve temaslarını dikkate aldığımızda ne zaman İmralı'da görüşmeler gerçekleşmiş ve diyalog kapıları aralanmışsa bu ülke o zaman hemen siyasi hem de ekonomik olarak en iyi dönemlerini yaşamıştır. İmralı'da tecrit ne zaman başlamış ve İmralı kapıları kapatılmışsa ülkede kaos, kargaşa ve hukuksuzluk baş göstermiştir.

TIKLAYINIZ- HDP İstanbul için kararını verdi

'İmralı ile diyalog süreci AKP'yi ılımlı bir siyasete götürecek'

- İmralı'da sürdürülecek bir diyalog süreci AKP hükümetini de 2002 yıllarından 2015 yılına kadar sürdürdüğü ılımlı bir siyasete götürecektir. Yani barışı ve Kürt sorununun demokratik yollardan çözümünü konuşuyor olacağız. Siyasetin konuştuğu, diyalog kapılarının aralandığı ve şiddetin uzak olduğu bir Türkiye'de insanlar şiddetten, ölümden, savaştan uzak, refah içerisinde yaşam sürdüreceği bir ortamı sağlamış olacak. Bu koşullar sağlanırsa, Kürt sorununun çözümü güvenlik eksenli değil, demokratik reform paketlerinin konuşulacağı ve hazırlanacağı bir sürece evrilir.

'MHP yeni açılım sürecine evet diyebilir'

- ('AK Parti bahsettiğiniz yıllara geri dönmek istese bile MHP ile bu mümkün mü? Çünkü Cumhur İttifakı var' sorusu üzerine) Bu AK Parti ve MHP'nin sorunu. 2015 yılından bu yana başta Sayın Selahattin Demirtaş olmak üzere, Kürt siyasi hareketinde yer alan milletvekilleri, yöneticiler, sıradan insanlar tutuklandı. AKP ve MHP ittifağında AKP, MHP'lileşti. Dolayısıyla MHP'yi ikna etmek de AKP'ye düşüyor. Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği dönemde MHP iktidar ortağıydı. İdam cezası o dönemde kaldırıldı. Bu kararın altında MHP'nin imzası var. Dolayısıyla MHP de buna evet diyebilir.

'Öcalan'ın mektubu iki gün sonra veriliyor'

- ('Öcalan ile iki mayısta yapılan görüşmeyi yeni bir barış ve çözüm süreci olarak mı görüyorsunuz?' sorusu üzerine) Barış süreci hemen başlayacak diyemeyiz. Ama başlamayacağını da söyleyemeyiz. Fakat bir diyalogun başlangıcı olarak değerlendirebiliriz. Çünkü görüşme yapılırken, Öcalan avukatlarına bir mektup yazdığını ve çıkışta bu mektup size verilmezse, bilin ki bir komplo var diyor. Çıkışta mektup verilmiyor. Ama iki gün sonra avukatlar çağrılıyor ve mektup veriliyor.

'Ben buna diyalog kapısının aralanması diyorum'

- Bu şu demek; iktidar, devlet bu mektubu kendi içerisinde değerlendirdi ve avukatlara verdi. Avukatlar da Kürt siyasi hareketine bu mektubu verdi. Kürt siyasi hareketi de iki gün bu mektubu değerlendirdi ve altı mayısta bu mektup basın açıklaması ile kamuoyuna duyuruldu. Dolayısıyla devlet de, Kürt siyasi hareketi de bu mektubun paylaşması konusunda hemfikir oldu. İşte ben buna diyalog kapısının aralanması diyorum.

'Kürtlerin oyu olmadan kimse bir seçimi tek başına kazanamaz'

('HDP AK Parti ile anlaştı, Kürtler seçimde AK Parti'ye oy verecek' yorumları üzerine) Kürtlerin oyu olmadan hiç kimse bir seçimi tek başına kazanamaz. Kim Kürt sorununun çözümü için adım atarsa Kürtler ona oy verebilir. AKP adım atacaksa AKP'ye verir. AKP adım atmaz, CHP samimi bir şekilde Kürtlere yaklaşırsa CHP'ye verir.Geçmiş seçimlerde AKP'ye oy veren 300 bine yakın Kürt vardı. Bunlar da 31 Mart seçimlerinde AKP'ye oy vermedi.

- AKP'ye oy veren Kürtler AKP'den uzaklaştı. Ama gidip CHP'ye de oy vermedi. Çünkü CHP'nin Kürtlere yönelik geçmiş sicili de bozuk. Dolayısıyla Kürtler artık kendi çıkarları doğrultusunda, pragmatist bir şekilde oyunu kullanacak.

'AKP ile HDP arasında pazarlık yok, buna gerek de yok'

AKP ile HDP arasında kesinlikle bir pazarlık ve temas söz konusu değil. Bunun için pazarlık olmasına da gerek yok. Kürtlerin haklarını tanımaya yönelik adımlar atarsan zaten Kürtler bunu görür. Bu adımı kim atarsa, Kürtler onlarla bir araya gelebilir. Bu çok net. Bu adımları atmayan partiye HDP bile oy verin derse, Kürtler gidip oy vermez.

'ABD Türkiye'nin müdahalesine izin vermeyecek'

- (Suriye'deki gelişmeler üzerine) Bakınız ABD Başkanı Donald Trump Rojava'dan asker çekmeye kalktı, bakanları istifa etti. Pentagon ile aralarında büyük bir kriz çıktı. Daha dün ABD'den Rojava'ya, DSG'ye onlarca TIR'lık malzeme gönderdi. Bu ne anlama geliyor? ABD Rojava'dan çıkmayacak ve Türkiye'nin müdahalesine izin de vermeyecek.