Sağlık

Gebe kadınlar Covid-19'a karşı niye özel risk taşıyorlar?

12 Ağustos 2020 16:06

Dr. Esat Ülkü*

Tıpkı benim de ofis pratiğimde yaşadığım gibi Ronald Reagan University of California Medical Center'da çalışan Dr. Yalda Afshar, ki kendisi de bu ekimde doğum yapacak, hastalarından gelen endişeli sorular üzerine bu konu üzerinde bir derleme yapmış. Meredith Wadman da 4 Ağustos'ta bu CDC kaynaklı derlemeyi yayınlamış. Ben de araştırmayı biraz daha genişleterek bu derlemeyi yazdım.

Bu pandemi sürecinde ABD de Ocak-4 Ağustos 2020 arasında 15 bin 735 gebede Covid-19 saptanmış. Bu gebelerin maalesef 37'si yaşamlarını yitirmişler. Bu gebelerden 4 bin 80 tanesi hastahanelerde yatarak tedavi görmüşler. Doğal olarak en çok 25-29 yaş aralığında ve yaşam standardı en düşük grup olan Hispanic ler de görülmüş. Bizim elimizde bu konuda sağlıklı bir veri yok, onun için sürveyans çalışması yapılsın diye ısrar ediyoruz.

Gebelerin korkusu Covid-19 beni daha şiddetli mi etkileyecek şeklinde. Verimiz az da olsa bize güven veren bir bilgi birikimimiz var. Gebeliğin son aylarındaki infeksiyonlar nadir görülür ve iyimser uzmanlara göre Koronavirüs de erken fetal gelişmeyi etkilememektedir.

Ama yine biliyoruz ki, gebelik kadın vücudunu Covid-19 a, yani SARS-CoV-2 ye karşı daha savunmasız bırakmaktadır. Bunun iki nedeni var, biri gebeliğin düşürdüğü bağışıklık direnci, diğeri de hastalığın zaten gebelikte artan yük altında olan akciğerlerle kardiyovasküler sistemi tutmasıdır.

Bunun için yapılan ilk öneri "Gebelerinizi koruyunuz"dur, sosyal ilişkiden korunacak ilk grup gebe kadınlar olmalıdır.

Bu konuda en güvenilir bilgi Haziran 2020'de CDC'ten (Hastalıkları Koruma ve Kontrol Merkezi) geldi. Üreme çağında olup virüs pozitif olan 91 bin 412 hastanın 8 bin 207'si gebe idi ve yaşıtları ile kıyaslandığında tutulma yüzde 50 daha fazla yoğun bakıma gereksinim duydular. Ayrıca yine yüzde 70 daha fazla ventilatör tedavisi aldılar. Buna karşın ölüm hızı çok farklı değildi.

İkinci, sayısal olarak kısıtlı ama ciddi ve güvenilir çalışma İskandinavyadan, Acta Obstetrica et Gynecologica Scandinavica dan geldi. Çalışma 13 gebe, 40 da gebe olmayan virüs pozitif vakayı kapsıyor. Bu çalışma çok ürkütücü sonuçlar verdi. Bu çalışmaya göre gebe veya yeni doğum yapmış kadınların kontrol grubuna göre 6 kat daha fazla yoğun bakıma ihtiyaç duyduklarını ortaya koydu.

Dr. Melissa Jenco'ya göre de Covid-19 gebe kadınlarda, gebe olmayan yaşıtları ile karşılaştırıldığında daha ağır seyretmektedir.

ABD de çalışmaya dahil edilen 91 bin 412 kadının yüzde 9'u gebe idi. Öksürük sıklığı, solunum sıkıntısı gibi yakınmalar gebe olan ve olmayan grupta aynı olmasına karşın, baş ağrısı, kas ağrısı, ateş, titreme, ishal MORBIDITY AND MORTALITY WEEKLY dergisine göre daha sıktı.

Gebe kadınların yüzde 31.5'u hastahaneye yatırılırken, gebe olmayanlarda bu oran yüzde 5.8 idi. Yoğun bakım ihtiyacı ise yüzde 1.5'e karşı, yüzde 0.9 bulundu. Kabaca gebe kadınların yüzde 0.5'i ventilasyona ihtiyaç duyarken, gebe olmayanlarda bu sıklık yüzde 0.3'te kalmış.

Geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz ki, gebelik, viral solunum yolları gibi ciddi enfeksiyonlarda riski çok arttırmaktadır. 2009 daki H1N1 grip salgınında, ABD deki ölümlerin yüzde 5'i gebe kadınlardı ki bu grup popülasyonun ancak yüzde 1'ini oluşturmaktaydı.

Neden böyle oluyor?

Yale School of Medicine'dan, immünolog Akiko Iwasaki gebe kadınlarda viral enfeksiyonların daha şiddetli seyrettiğini, çünkü gebelikte kadın bağışıklık sisteminin anti-fetal antikor üretmemesi için ayarlandığını (down-regulated) söylemektedir.

Ek olarak SARS CoV-2 akciğerler ve kardiyovasküler sistemi etkiler ki bunlar zaten gebelikte artmış yük altındadır. Rahim büyüdükçe akciğerler için daha az yer kalır. Bu gebe kadının solunum sıkıntısı çekmesinin nedenidir. Bu durum akciğer fonksiyonlarını olumsuz etkiler.

Gebenin, fetusun gereksinimlerini karşılamak üzere ekstra oksijene ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç gebeliğin sonlarına doğru yüzde 50'ye kadar artar. Covid-19 daki solunum yetmezliğinin temelinde bu vardır. Solunum sıkıntısı tüm gebelerde olduğundan ayırt edici tanıda yararlanılamaz. Kardiyovasküler sistemdeki yetmezlik bunun sonucudur. Kalp neredeyse normal yükünün 2 katı yük altındadır. Dr Baud'a göre, "Virüsün sebep olduğu damar inflamasyonu ve değişiklikler varsa, kalbin yükü daha da artacaktır".

Weill Cornell'den Obstetrisyen Malavila Prabhau'ya göre, gebeliğin sonlarında çevre organlara giden kan miktarı artacaktır ki, bir sürü sıvının gitmemeleri gereken yerlere gitmesi ile sonuçlanır. Bu organların başında akciğerler gelir.

Son olarak gebe kadının kanında pıhtılaşmaya eğilim artar. Böylede olmalıdır, çünkü doğum sonrası oluşabilecek aşırı kanamanın önüne ancak böyle geçirilerek anne yaşamı korunabilir. Ama Covid-19'da ayni işlemi arttırarak akciğerlerde pıhtılaşmayı arttırır.

Prabhu ve arkadaşlarının geçen ay British Journal of Obstetrics and Gynecology'de yayınladıkları, artmış risk doğumdan sonra azalmaz. Mart ve Nisan 2020 de New York hastanelerine başvuran 675 kadın izlenmiş. Doğumdan sonra Covid-19'lu 70 lohusanın 9'unda (yüzde 13) ateş, düşük oksijen satürasyonu ve tekrar hastahaneye yatma komplikasyonları açısından en a 1'i görülmüş. Covid-19'lu olmayan 605 lohusada ise bu komplikasyonlardan en az birinin görülme oranı sadece 27 lohusa (yüzde 0.5) olarak saptanmış. Bu gruba göre lohusalık bir çok hastalığı maskelemektedir ki bunlardan biri de Covid-19'dur. Covid-19 pozitif saptanmış vakaların yüzde 79'unda hiçbir semptom bulunmamış.

Ya annenin karnındaki bebek? 

Anne adayları bebekleri açısından daha rahat olabilir. Çünkü bu virüs bir kızamıkçık veya CMV değil, gebeliğin son aylarında fetal enfeksiyonlar nadir görülür. Eğer fetusun organ ve sistemlerinin şekillendiği gebeliğin erken dönemdeki Covid-19 enfeksiyonu fetüsü olumsuz etkileseydi şimdiye kadar Çin den bu yönde bir uyarı gelmesi beklenirdi. Pandemi sırasında New York hastanelerine baş vuran 700 gebenin 71 inde test pozitif olmasına karşın, doğan bebeklerde Covid-19 saptanmamıştır. Yine bizi rahatlatan bir şey anne sütünde de virüse rastlanmamasıdır.

Gebe kadınları virüsten korumak için ne yapmalıdır?

Baylor College of Medicine, Houston, Texas'tan Lise Hollier, MD, PHD, FACOG'a göre,

  • Doktor kontrollarınızı düzenli olarak sürdürün,
  • Sosyal ilişkilerinizi iyice kısıtlayın,
  • Mümkün olduğunca evde kalın,
  • Her yerde maske ve yüz koruyucu kullanın,
  • Ellerinizi sık sık en az 20 saniye sabunla yıkayın, en az yüzde 60 alkol içeren dezenfektanlar kullanın,
  • Ellerinizi ağız, göz ve burunlarınızdan uzak tutun.

*Dr. Esat Ülkü - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Aydın Tabip Odası Başkanı

Kaynakça

  • Centers for Disease Control and Prevention yayınları
    Acta Obstetrica et Gynecologica Scandinavica
    Perinatology.org
    Biritish Obstetrics and Gynecology