Gündem

Fuat Oktay: Kıbrıs Türk halkına milli, ahdi ve tarihi bağlarla gönülden bağlıyız

20 Temmuz 2020 13:20

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46’ncı yıl dönümü etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Kıbrıs Türk halkına milli, ahdi ve tarihi bağlarla gönülden bağlıyız, bu bağlar daima canlılığını koruyacaktır. Bu bağlar, sonradan oluşmuş suni bağlar değildir. Kıbrıs Türkü, 1071’de Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt ruhunun ve büyük Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46’ncı yıl dönümü törenlerle kutlanıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) düzenlenen Barış ve Özgürlük Bayramı’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ileten Oktay tören alanında konuşma yaptı.

“Kıbrıs Türkü Kardeşlerim, 46 yıl önce bugün Barış Harekâtı başlayana kadar bu topraklarda, Kıbrıs Türkleri mermilerin hedefi oluyor; sokaklarda zulüm hüküm sürüyordu” diye konuşan Oktay, “Kıbrıs’ın birçok noktasında Türklere karşı insanlık dışı sindirme çabaları hâkimdi. Bu çabalar bugün de Kıbrıs Türklerine yönelik ambargolarla sürdürülmektedir. Kıbrıs Türkü, mücahitlerimizin yıllar süren haklı direnişi ve Mehmetçiğimizin kahramanlığıyla, tüm dünyaya Kıbrıslı Türklerin özgürlüğünden asla ödün vermeyeceğini göstermiştir” ifadelerini kullandı.

Oktay sözlerine şunları da ekledi :  “Kıbrıs Barış Harekâtı ile kahraman Mehmetçiğimiz Kıbrıslı kardeşlerimizin imdadına hem havadan hem de denizden yetişmiştir.” Aynı zamanda Barış Harekatı dönemi ile ilgili anıları da anlatan Oktay şöyle devam etti : “Gazilerimizin aktardığı anılar vesilesiyle gelin o günü bir daha hatırlayalım; Hava indirme birliğinden Sabri Taş isimli bir gazimiz harekâtı şöyle anlatıyor: ‘Paraşüt birliği olarak ilk indirmeyi yapacaktık. Uçaktan tam atlayacakken aşağı baktığımızda alevlerin içine atladığımızı gördük. Ekin tarlalarını yakmışlardı. Harekâtın ilk şehitlerini orada verdik. Ardından Küçükkaymaklı tarafına geçtik. Köyde yaşayanlar Türk askeri gelmiş çok şükür diye koşup bize sarılıyorlardı.’"

Oktay dönem ile ilgili anılarına devam ederek, “Deniz çıkarma birliğinden bir gazimiz Servet Eskiyurt denizdeyken üzerlerine mermi yağdığını görünce rotanın şehadet olduğunu anlamıştı: ‘Çıkarma yaptığımız yerde 10 gün boyunca yiyecek ve su bulamadık. Aç ve susuz geçen günlerden sonra Dargeçit bölgesine asılan Türk bayrağı bize tüm bitkinliğimizi unutturan bir moral kaynağı olmuştu’ diyor. Harekât, işte böyle gözü kara Mücahitlerimizin, Mehmetçiklerimizin bir an bile düşünmeden ateşin içine atladığı, mermi yağan sulara daldığı bir mücadeleydi” dedi.

"Kıbrıs Türk halkı devletine sahip çıkmaya devam edecektir"

Kıbrıs Türk halkına seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “O günden bu güne, zulüm ve baskı ne kadar büyük olursa olsun, inandığınız yoldan asla dönmeyeceğinizi dosta düşmana kanıtladınız. Kıbrıs Türkü’nün hürriyet şiarını hala anlamak istemeyenler bir kez daha duysun: Mücahitlerin yılmaz direnişleriyle açtıkları yol, Kıbrıslı Türklerin kendi kaderini tayin yolu, siyasi eşitlik ve hürriyet yoludur. Kıbrıs Türk halkı, yaşanan tüm zorluklara rağmen toplumsal varlığını en güçlü şekilde korumanın yanı sıra, kendi devletini kurmuş ve ona dirayetle sahip çıkmıştır; çıkmaya da devam etmektedir” ifadelerini kullandı ve konuşmasına şöyle devam etti :

“Bizim gönül birliği içerisinde her yıl kutladığımız Barış ve Özgürlük Bayramı, Kıbrıs Türkünün eşit ortaklığını tanımayan; 1963 yılında Kıbrıs Türklerini ortaklık devletinden çıkaran, 1963 yılından 1974 yılına kadar 11 yıl boyunca Kıbrıs Türküne bizzat Rum yönetimi tarafından uygulanan mezalimi unutturmaya çalışanlara en güzel cevaptır. Barış Harekâtı ile Ada’nın sadece kuzeyine değil, güneyine de barış Türk askeri sayesinde gelmiştir.”

Doğu Akdeniz ile ilgili de açıklamalar yapan Oktay, “Rum-Yunan ikilisinin Türkiye’nin kıta sahanlığı haklarını ve Kıbrıs Türkü’nün meşru hak ve çıkarlarını görmezden gelerek bölgeyi kendi çıkarları çizgisinde şekillendirme çabaları beyhudedir. Rumlar, kendi ürettikleri çözümsüzlüğün bedelini de Kıbrıs Türküne ödetmek istemektedir. Rum-Yunan ikilisinin Avrupa Birliği’ni suistimali ve AB zirvesinde talep ettikleri yaptırımlar ile Akdeniz Gaz Forumu ve kurulan üçlü iş birliği mekanizmaları bunun son örnekleridir” açıklamalarını yaptı.

"Yapılan haksızlıkları unutmak mümkün değil"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, sözlerine şöyle devam etti : “Ne geçmişte yapılan haksızlıkları, zulümleri unutmak, ne de bugün oynanmaya çalışılan oyunları görmezden gelmek mümkün değil. Namık Kemal’in Vatan Şarkısı’nda ifade ettiği gibi; ‘Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-ı cihândır, fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır’ Yani ecdadımızın heybetini bütün cihan bilir ve damarlarımızdaki akan kan da aynı kandır. Kıbrıs Türkü’nün geçmişte eşitlik ve hürriyet uğruna canını feda etmekten çekinmediğini; şehitlerimizin aziz hatıralarını unutamayız. Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimiz çerçevesinde, geçmişte yaşanan derin acıların tekrarlanmasına asla müsaade edemeyiz”

Türkiye’nin her alanda Kıbrıs Türkü’nün en büyük destekçisi olduğuna ve olmaya devam edeceğine dikkat çeken Oktay, “Değerli Kıbrıs Türkü kardeşlerim, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik insanlık ve hukuk dışı kısıtlamaların tamamen ortadan kaldırılması, milli davamızdır. Bunun için KKTC’nin uluslararası toplumda hak ettiği yeri alması amacıyla gerekli girişimleri sürdürüyoruz” diye belirtirken  “Hayalet Şehir” olarak bilinen Kapalı Maraş’ın yeniden hayat bulması gerektiğine de dikkat çekti : “Uzun zamandır atıl durarak içimizi sızlatan bu bölgenin mahallelerinde, sokaklarında, sahillerinde yeniden aileleri; sevinç ve güven içinde koşuşturan Kıbrıs’ın çocuklarını görmeyi arzu ediyoruz. Bu konuda çalışmalarımız KKTC Hükümeti ile istişare içinde sürüyor. Kıbrıs Rum yönetiminin bu konuda uluslararası toplumu yanıltmak amacıyla asılsız iddialarla yürüttüğü propaganda faaliyetlerine de hukuk çerçevesinde gerekli cevapları vermeye devam edeceğiz”

"Ülkemize karşı oyun kurmaya çalışanlar ise kaybedenler arasında yerlerini alıyorlar"

“Bölgemizde ve özellikle Doğu Akdeniz’de yaşanan tüm krizlerde iş birliği yollarını genişletme, yapıcı diplomasiyi işletme gayreti içerisindeyiz” ifadelerini de kullanan Oktay, “Türkiye’nin dostluğunun kıymetini bilenler bu mekanizmaları etkin şekilde değerlendiriyor. Israrla ülkemize karşı oyun kurmaya çalışanlar ise kaybedenler arasında yerlerini alıyorlar. Artık Türkiye’nin içinde yer almadığı hiçbir senaryonun gerçekleşme ihtimali olmadığı görülmüştür. Suriye’de, Kuzey Irak’ta ve Libya’da kendimizin ve dostlarımızın güvenliği için irademizi net şekilde ortaya koyuyoruz. Kardeş Azerbaycan’ın topraklarına ve egemenlik haklarına kast eden her türlü saldırının kararlılıkla karşısındayız. Bizim mücadelemiz, bölgemizi herkes için daha müreffeh hale getirmek yönündedir. Bedeli gözü yaşlı insanların ahı; gönlü yaslı mazlumların feryadı olan hiçbir düzen dünyaya hayır getirmez; bunu hep söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Dünya 5’ten büyüktür çıkışı ile sürdürdüğümüz daha adil bir dünya düzeni çağrımızı 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nda KKTC’den bir kez daha yineliyorum; Bölgede etkinlik gösteren tüm tarafları Türkiye’nin adalet ve meşruiyet temelinde uzattığı barış ve iş birliği eline karşılık vermeye davet ediyorum” diye belirtti.