Spor

'Fenerbahçe'nin CAS davasını ben çektirmedim'

UEFA 1. Başkanvekili Şenes Erzik, Fenerbahçe'nin CAS'taki davasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı

11 Aralık 2014 21:58

TFF Onursal Başkanı, UEFA 1. Başkanvekili ve FİFA İcra Komitesi Üyesi Şenes Erzik suskunluğunu TRT Spor ’da yayınlanan Futbol VIP programına bozdu. Erzik "yüz karası" dediği İsviçre - Türkiye maçından şike sürecine, emekliliğinden TFF başkanlığına, en beğendiği TFF Başkanından Türk futboluna dair yaptığı çarpıcı açıklamalarla gündeme damga vurdu.

Erzik ’in yaptığı çarpıcı açıklamaların bir kısmı şöyle:

 

'UEFA’da artık yokum!'

 

UEFA’da var mısınız, yoksa emekli mi olacaksınız?
Platini aday olacak. Ben bırakıyorum. UEFA ’yı bırakıyorum, ama FIFA ’daki görevim 2 yıl daha devam ediyor.

Türkiye - İsviçre ve 3 Temmuz süreci Avrupa ’da geniş yankı buldu
Bu tür olaylarda en olumsuz etkiyi ben yaşıyorum. Çünkü ben onlarla her gün beraberim. Bunları savunmak durumunda kalmam benim için ve ülkem için büyük yanlışlık oluyor. İsviçre maçı Türkiye için bir yüz karasıdır. Olaylardan gece geç saatte haberim oldu. Özel uçakla İstanbul'a geldim. Levent Bıçakçı anlattı. İsviçre maçı Türkiye için çok kötü oldu. Çünkü fiziki olaylar bize hiç yakışmadı. Bir de havaalanında olan olaylar var. Bunları unutmak istiyorum. Çünkü Türkiye olayların altında kaldı. En çok kalan da ben oldum. Benimle beraber yaşasın gitsin, ama o tahkim kurulundan dönen karar kolay olmadı!

 

'Fenerbahçe'nin CAS davasını ben geri çekmedim'

 

Fenerbahçe ’nin CAS davasını siz mi çektirdiniz?
Benim elimde öyle bir imkan yok. Yoktu yok! Hiçbir zaman da olmadı. Ben nasıl çektirebilirim? Benim öyle bir gücüm olabilir mi? Kimin gücü varsa o çektirmiştir!

İsviçre maçı için  ‘yüz karası’ dediniz; peki 3 Temmuz ile ilgili bir manşet atsanız ne atarsınız?
Bu süreç ile ilgili ısrarla konuşmak istemedim. Çünkü gerekli kurullar, hem UEFA hem UEFA’dan sonra gidilebilecek yerler, CAS ve  İsviçre Federal Mahkemesi’nde değerlendirildi. Kuvvetler ayrımına saygı duyduğum için bugüne kadar hiçbir zaman, yalnız UEFA ’ya değil, yalnız CAS mahkemesine değil, yahut İsviçre Federal Mahkemesi'ne değil; uzak yakın ilgisi olan kulüplere de bu konularda kendim görevli olmadığım için konuşmak durumunda değilim, konuşmadım da konuşmayacağım da

UEFA'da süreç bitti mi?
Bu konuda konuşmak istemiyorum. Hepiniz görüyorsunuz UEFA bültenler yayınlıyor. O neyse o. Ben karışmam yani. Kuvvetler ayrımı var. Benim işim değil. Bugün Platini’ye soruluyor o Genel Sekreter'e dönüyor; sen söyle diyor. Doğru yapıyor.

3 Temmuz süreci hem Türkiye ’de hem de Avrupa’da sizi çok yıprattı...
Her yerde yıprattı. Çünkü öyle zamanlar oldu ki, gündeme gelmediği halde gündeme getiren komite üyeleri oldu. Başka Federasyonlardan gelen arkadaşlar sordular. Disiplin Kurulu üyeleri gelip sordular. Ben orada Türk olarak varım. Dolayısyla dinlemek zorundayım asgariden. Beni yıprattılar.

Türkiye ’de UEFA’nın çıkarlarını koruduğunuz konuşuldu...
Bu eşyanın tabiatına aykırı değil!

Siz UEFA ’da etkin bir insansınız. Süreci çok iyi biliyorsunuz. Türk futbolunu, kulüplerimizi nelerin beklediğini muhakkak biliyorsunuz...
Hayır bilemem ki. Kulüpleri neyin beklediğini bilmiyorum.

 

'Aynı suda iki kez yıkanılmaz'

 

TFF ’ye neler kazandırdınız?
Bugün TFF’nin ne mülkü varsa ben kazandırdım. Riva da dahil. Riva tesisinin açılışında ismim geçmedi, burukluğum var. Orayı bulup alan benim. Hatırlanmamaktan ötürü bir burukluk var içimde.

Yeniden TFF başkanı olacak mısınız?
Bir suda iki kere yıkanılmaz. Sağolsun, o zamanki Başbakanımız şu anki Cumhurbaşkanımız son seçimde teklif etti, anlayışla karşıladı. Ben TFF ’de görevimi tamamladım.

Önümüzdeki sen FFP (Finansal Fair Play) nedeni ile Avrupa kupalarına katılamayacak takımımız olur mu sizce?
Yalnız biz yokuz; 12-14 takım var, ilave süre verilmiş. Bakacaklar, her sene olduğu gibi; mesela Beşiktaş ilk sene gidemedi. Ayağını yorganına göre uzatacaksın. Ben başından beri söylüyorum. Kazanmadığın parayı harcayamazsın. Esası bu.

Siz atanmış ve seçilmiş ilk TFF başkanısınız...
Onu kimse elimden alamaz.

 

'Türk futbolunda kriz yönetimine ihtiyaç var'

 

Türk futbolundaki düşüşü neye bağlıyorsunuz?
Başarı uzun vadeli ve sürekli olmalı; alt yapıdan desteklenmeli; tepeden aşağı olmaz. Aşağıdan yukarı olmalı. Birden bire olmaz; belli bi eğitimden geçmeli... Kriz yönetimine ihtiyaç var. Akılcı yönetmek lazım, o zaman başarının önünde kimse duramaz.

Türk futbolu Brezilya ’da yoktu ama çok tartışılan Türk hakemliği Cüneyt Çakır ile oradaydı...
Bana yıllardır iki soru soruldu: "Yerinize kim gelecek?" Sanki padişahlık sistemi...


İkincis Türk hakemi müsabakalarda neden yok?
Doğan Babacan zamanından sonra Cüneyt Çakır sağlıklı bir eğitim görüp başarılara ulaşan bir isim. Takım oyunu oynadılar. Ekibiyle beraber. Burada yapılan gürültü patırtı, tabii ki onların üzerinde kendi ülkesi olumsuz etkiler yaratıyor. Ama dışarda böyle bir etki olmadığı için rahat maç yönetiyor.

Çocukluğunuzda Galatasaray ’da futbol oynadınız?
Genç takımda oynadım. Ama okul mu futbol mu tercihimi okuldan yana kullandım.

İlgili Haberler