Gündem

Eski MİT'çi Eymür'den gazeteci Bildirici'nin yazısına açıklama: MİT'e Çakıcı'yı Atasagun önerdi; Çakıcı'nın tek yara izi de köpekten kaçarken olmuştur

06 Aralık 2020 14:35

Gazeteci ve medya ombudsmanı Faruk Bildirici'nin "Derin devlet" korumasından "Cumhur İttifakı" kalkanı altına" yazısına yanıt veren eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, kendi internet sitesi Atin.org'da "Şenkal Atasagun'un Alattin Çakıcı'yı yurtdışı operasyonlar için MİT'e önerdiğini ama başarılı olamadığını, Çakıcı'nın tek yara izinin küçüklüğünde köyde köpekten kaçarken oluştuğunu" yazdı.

Atin.org'da Faruk Bildirici'nin yazısında yanlış bilgiler olduğunu savunan eski MİT Daire Başkanı Eymür, suç örgütü liderliğinden hüküm giyen Alaattin Çakıcı'nın MİT'e o dönem  MİT İstanbul Bölgesi Başkan Yardımcısı olan Şenkal Atasagun tarafından önerildiğini söyledi.

İlgi bölüm şöyle: 

"Atasagun 13 Temmuz 1987 tarihinde Alaattin Çakıcı ve Tarık Ümit ile görüşme yapmış, 16 Temmuz 1987’de gereği Güvenlik Dairesince yapılmak üzere MİT Müsteşarlığına bir yazı yollamıştı. Çakıcı ve Ümit’in yurtdışı faaliyetlerde kullanılmasının uygun olacağını belirten yazının ekinde şahıslarla “Görüşme Raporu” vardı. Yani Teşkilattaki resmi kayıtlara göre ilk ve son resmi temas Şenkal Atasagun’undur."

Mehmet Eymür, Faruk Bildirici'nin yazısının "1987 yılında Ankara'da, Kılıç'ın iki adamını vurduran Çakıcı yakalanamadı. Garip biçimde, olay sırasında Mehmet Eymür ve Korkut Eken, otelin karşısındaki işkembecide oturuyordu. Zira Çakıcı bu olaydan birkaç ay önce MİT ile ilişki kurmuş, Mehmet Eymür ve Yavuz Ataç ile dost olmuştu" bölümü için "çarpıtılmış, çirkin bir ifade tarzıdır" derken, olayla ilgili bir bilgiye yazısında yer vermedi. 

Mehmet Eymür, Faruk Bildirici'nin yazısındaki "Alaattin Çakıcı da 1979'da Şişli'de beş kurşun yarası almasına rağmen kurtuldu. Ama babası onun kadar şanslı değildi. Mayıs 1980'de öldürüldü" bölüme  ilişkin ise "Alaattin Çakıcı’nın 1979'da Şişli'de beş kurşun yarası aldığı doğru değildir. Çakıcının tek yara izi alnında görülen yırtık izi olup, kendi beyanına göre küçüklüğünde köyde köpekten kaçarken olmuştur" diye yazdı. 

Eymür, daha sonra MİT Müsteşarı olan Şenkal Atasagun için de şöyle dedi: 

"Black Hawk Güvenlik Şirketi'ne danışman olan Atasagun..."

 

"Evet. Onları Hiç Unutmadık  Hele bir zaman dostumuz olan Şenkal Atasagun’u… Onunla öbür dünyaya gitsek de hesabımız var.

24.08.1998 tarihli Hürriyet Gazetesinde “MİT'i sarsacak suçlama” yazısında yer aldığı gibi 1997 Ağustos ayında Londra Temsilcisi olan Şenkal Atasagun 8 Şubat 1998'de MİT Müsteşarlığı görevine getirildi. İlk işi kanlı eylemleri olan bir Türk terör örgütüne karşı Fransa’da operasyon hazırlamak oldu. Yönetici olarak Yavuz Ataç’ı dansöz sevgilisi Neyzi Gencel’le Fransa’ya yolladı. Eylem ekibi Alaattin Çakıcı ve arkadaşlarıydı. Operasyon başarısız oldu.

Son olay tam bir rezaletti. Teşkilattan ayrılan Yavuz Ataç’ın yerini Kâşif Kozinoğlu almıştı. Kâşif Müsteşarın talimatı ile Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya’ya giderek Alaattin Çakıcı için tehditkâr bir şekilde tavassutta bulunmuştu. Hürriyet muhabirinin sorusu üzerine Müsteşar Atasagun; “Davet Özkaya’dan. Size şunu kesinlikle söyleyebilirim. 1989’dan beri MİT’in Çakıcı ile hiçbir ilişkisi yoktur. 1998’de göreve geldiğim günden bugüne tüm sorumluluğu ben taşıyorum. En küçük bir ilişki olduğu ispatlanırsa gereğini yaparım, bu işi bırakır giderim” diyordu. Nasıl ama, çok komik değil mi? Bu konuda ATİN’de “Suçüstü” başlıklı yazıda teferruatlı bilgi vardır.

Emekli olduktan sonra ABD Merkezli “Black Hawk Güvenlik Şirketi”ne danışmanı olan Şenkal Atasagun’a sorun bakalım bu konulara ne cevap verecek.