Yaşam

Ertuğrul Özkök: Müzik psikolojimize bakarsak en mutsuz ayımız nisan, en mutlusu temmuz olmuş

13 Eylül 2020 07:31

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Spotify’ın Türkiye pazarını yöneten Federica Tremolada'dan aldığı bilgileri derleyerek, "Müzik psikolojimize bakarsak en mutsuz ayımız nisan, en mutlusu temmuz olmuş" düşüncesini dile getirdi. 

Özkök, "Welcome to Ertuğrul Özkök Pazar Show...' Pazar şovuma hoş geldiniz. Bugün en sevdiğim konu ile karşınızdayım. Müzik... Müzik deyince de aklımıza artık 'streaming' platformlar geliyor. Spotify, Apple Music, Deezer, Fizy ve yeni oyuncu olarak Amazon ve ötekiler. Şu an için Türkiye’de en tanınanı Spotify..." görüşünü savundu. 

Özkök, "Spotify’ın artık Türkiye pazarını yöneten bir yöneticisi var. Güney ve Doğu Avrupa Yönetici Direktörü Federica Tremolada... Güzel ve çok başarılı bir İtalyan kadını. Milano’da oturuyor ve Türkiye pazarını çok iyi biliyor. Geçen çarşamba günü onunla Google üzerinden görüntülü bir sohbet yaptık. Bu onun Türkiye’deki ilk mülakatıydı. Ben sordum o cevapladı. Spotify’ın şirket politikası, yerel rakamların verilmesine pek izin vermiyor. Ancak Federica bana hepimizin merak ettiği bazı rakamları verdi. Bunların bir bölümü Türkiye’de ilk defa yayınlanıyor.Ben de bu pazar size, hepimizin hayatını güzelleştiren en önemli şeylerden biri olan müzikle ilgili  bilgileri, onun ağzından aktarıyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

Özkök yazısında şunları kaydetti: 

Bu rakamlar aynı zamanda eve kapandığımız pandemi ve sonrası döneminde psikolojimizi de gösteriyor. Şimdilik şunu söyleyeyim. Müzik psikolojimize bakarsak en mutsuz ayımız nisan, en mutlusu temmuz olmuş.

“Bir yılı aşkın süredir Spotify’dayım ve şunu gördüm. Türkiye pazarına 2013 yılında girdik ve bu süre zarfında Spotify Türkiye’de çok sevilen bir marka haline geldi. Yani Avrupa bölgesinde en iyi pazarlarımızdan biri. Türkiye’de yüksek bir büyüme fırsatı görüyoruz.

Artık Türkiye’de plak şirketleriyle tüm ilişkilerden sorumlu Türk bir ekip arkadaşımız var.”

“Pandemi döneminde, insanlar dışarı çıkmadılar ya da işyerlerine gitmediler, gittilerse bile gidip gelmek her zamanki rutinle gerçekleşmedi. İnsanlar evde daha çok zaman geçirdiler. Ama bu durum müzik dinleme oranında bir düşüşe sebep olmadı. Daha çok, müziğin nasıl dinlendiğiyle ilgili bir değişim söz konusuydu. Bu dönemde yeni trendlerin ortaya çıktığını gördük. İnsanlar aileleri ile daha çok zaman geçirdi, bunun sonucunda çocuklara uygun aile tipi müzik ya da aile podcast’lerinin daha çok dinlendiğini gördük.”

Yazının devamı için tıklayın