Koronavirüs

Erdoğan: Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarımız var; yanlış yapıyoruz

"Açık plajlar vs… Lütfen bu dönem içinde bunları bırakalım"

09 Ağustos 2020 21:32

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Üniversitesi Sağlık Tesisleri ve Araştırma Merkezleri’nin açılışında yaptığı konnuşmada, “Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarımız var. Yanlış yapıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli Üniversitesi’nin sağlık tesisleri ve araştırma merkezlerinin açılış törene katıldı. Törende eski başbakan ve eski meclis başkanı Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın hazır bulundu.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Muhalefetin sürekli eleştirdiği, gereksiz dediği sağlık yatırımlarımızın kıymeti, salgın döneminde çok iyi anlaşılmıştır. Aslında muhalefet modern sağlık kuruluşundan ne anladığını, meşhur sahra hastanesi skandalıyla ifşa etmiştir" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, vatandaşları Covid-19 salgınına karşı uyarırken, "Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet etmenin önemini hatırlatmak istiyorum. Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarım var. Yanlış yapıyoruz. Tüm bunlar bize bir şey ifade ediyor. Allah göstermesin tüm bu süreç içinde vefat edenlerin sayısını görüyorsunuz. Hastanelerde maalesef yer alanların durumunu görüyorsunuz. Biz bu ihmallerden çok çektik. Açık plajlar vs… Lütfen bu dönem içinde bunları bırakalım. Sabırla şu dönemi atlatmaya gayret edelim" dedi. 

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

 “İlk merkezimiz olan araştırma ve uygulama hastanesine ait olan poliklinik ve tıp eğitimi uygulama merkezidir. Toplam kapalı alanı 29 bin 500 metrekare olan merkezimizin yatırım bedeli 73 milyon liradır. Günlük 4 bin hastaya poliklinik hizmeti verme kapasitesine sahip merkezimizde 225 poliklinik odası bulunuyor. Semahat Aracı Onkoloji ve Palyatif Bakım Merkezi ise 10 bin 300 metrekare kapalı alana sahip, önemli bir yatırımdır. 45 adet kemoterapi kabini bulunan merkezde günlük 110 hastaya kemoterapi tedavisi uygulanacak, gerekli hallerde bu sayı 200 hastaya kadar çıkacaktır.

Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi biriminde denek hayvanları için kurulan elektro fizyoloji, kardiyoloji, davranış araştırma laboratuvarları ve ameliyathaneler ile ilaç ve tıbbi deneylerde çok başarılı neticeler elde edeceğimize inanıyoruz. 10 bin 500 metrekare kapalı alana sahip yatırım tutarı 17, 5 milyon lira olan Batı Kampüsü Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi binamız bilhassa içinden geçtiğimiz dönemde, kritik önemde bir yapıdır. Tesis içinde Tıbbi Genetik ve Moleküler Biyoloji Araştırma Merkezi ve PCR laboratuvarı ve klonlama laboratuvarı ve kök hücre merkezi yer alıyor. Merkezimiz Covid-19 salgını ile mücadelede bölgemizde yürütülen PCR test hizmetlerine aktif olarak katkı sunmuştur. Toplam yatırım bedeli 147 milyon lirayı bulan sağlık tesislerimizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.

“Muhalefet modern sağlık kuruluşundan ne anladığını, meşhur sahra hastanesi skandalıyla ifşa etmiştir”

"Bu salgın sağlık yatırımlarının önemini göstermesinin ya sıra, sosyal devlet anlayışının da değerini ortaya koydu. Salgın döneminde pek çok gelişmiş ülkenin sağlık sistemlerinin çöktüğüne şahitlik ettik. Ekonomik güçlerine rağmen, tedarik zincirini devam ettiremeyen, kamu düzenini sağlamayan devletler gördük. Bırakın vatandaşlarına, sağlık personeline dahi maske, tulum, koruyucu tıbbi malzeme temin edemeyen ülkeler oldu. Özellikle yaşlı bakım evlerinden yansıyan görüntüler, bir ibret, utanç vesikası olarak hafızalara kazınmıştır.

Elbette her bir ülkenin bu yaşananlardan alacağı dersler vardır. Türkiye olarak, bizde bu süreçte sağlık sitemimizi test etme, güçlü ve zayıf yönlerimizi görme imkanı bulduk. Muhalefetin sürekli eleştirdiği, gereksiz dediği sağlık yatırımlarımızın kıymeti, salgın döneminde çok iyi anlaşılmıştır. Aslında muhalefet modern sağlık kuruluşundan ne anladığını, meşhur sahra hastanesi skandalıyla ifşa etmiştir. İstanbul’daki acil durum hastanelerimizi, devasa sağlık tesislerini diline dolayanlar, vatandaşlarımıza derme çatma fuar alanlarını sahra hastanesi diye yutturmaya çalıştılar. Yönettikleri mahalli idarelerde, toplu taşıma hizmetlerini dahi, salgın şartlarına dahi sunmayı beceremediler. Şov yapmaktan, karamsarlık aşılamaktan, yalan yanlış bilgilerle evham oluşturmaktan, kendi asli görevlerini yapmaya fırsat bulamadılar.

Tüm bunlara rağmen, hamd olsun güçlü sağlık alt yapımız ve tüm sağlık çalışanlarımızın fedakarlığı ile en kritik evreyi başarı ile atlattık. Diğer pek çok yerde, yaşanan utanç verici görüntülerin hiç biri ülkemizde yaşanmadı. Maddi imkanı ne olursa olsun, bu zorlu süreçte 83 milyonun her bir ferdine birinci sınıf sağlık hizmeti sağladık. Salgın tehdidi altındaki hiçbir vatandaşı hastane kapısından çevirmedik, hiçbir hastanın tedavisini ihmal etmedik. Şehir hastaneleri ile gurur duyduk. Aynı zamanda yeni yatırımlar ile sağlık alt yapımızı tahkim ettik. Bugüne kadar 150 ülke, 6 uluslararası kuruluşun sağlık malzemesi desteği talebini biz karşıladık.

Yurt dışında bulunan 90 binden vatandaşımızı kurduğumuz kara, hava, deniz köprüleri ile ülkemize getirdik. İnşallah bundan sonra da atamız Kanuni Sultan Süleyman’ın o veciz ifadesinde buyurduğu şekilde, ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet Cihan’da bir nefes sıhhat gibi’ düsturu ile çalışmayı sürdüreceğiz.

“Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet etmenin önemini hatırlatmak istiyorum. Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarım var. Yanlış yapıyoruz. Tüm bunlar bize bir şey ifade ediyor. Allah göstermesin tüm bu süreç içinde vefat edenlerin sayısını görüyorsunuz. Hastanelerde maalesef yer alanların durumunu görüyorsunuz.

Biz bu ihmallerden çok çektik. Açık plajlar vs… Lütfen bu dönem içinde bunları bırakalım. Sabırla şu dönemi atlatmaya gayret edelim. Hiçbirimizin ihmalkar davranarak, ne kendimizi, ne sevdiklerimizin sağlığını riske atma lüksü yoktur. Bizim inancımızda önce tedbir, sonra tevekkül gelir. Rehavetin, duyarsızlığın sonu ya pişmanlıktır, ya da hastalıktır. Vatandaşlarımdan salgına karşı tedbiri elden bırakmalarını, hayatlarını idame ettirirken muhakkak kurallara uymalarını istirham ediyorum."