Gündem

Erdoğan'dan asker uğurlamalarına tepki: Valime söyledim, İstanbul'da bunlara müsaade etmeyin, görünce alın götürün

Cumhurbaşkanı, Kartal Şehir Hastanesi'nin açılışında konuştu

04 Temmuz 2020 15:17

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip Koronavirüs salgınına karşı rehavete kapılmama uyarısında bulundu. Son günlerde sosyal mesafenin hiçe sayıldığı asker uğurlama etkinliklerine de değinen Erdoğan, "alime de söyledim, İstanbul'da böyle bir uğurlamaya müsaade etmeyin. Görünce alın bunları götürün. Biz bu insanları kenarda, köşede  yürürken gezerken bulmayalım" dedi. 

Erdoğan, bir kez daha, "Salgınla mücadelenin en başarılı yöntemi virüsü kapmamaktır" ifadesini kullandı.

Kartal Şehir Hastanesi açılışında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İster kapalı ister açık bütün vatandaşlarıma diyorum ki gelin şu sigarayı da bırakın. Bilin ki bu sigara da Korona'nın bu noktada en önemli etkenlerinden bir tanesidir. Asker uğurlama törenleri ve taziyeler başta olmak üzere kimi toplu törenlerde istenmeyen görüntülere şahit olabiliyoruz. Böyle bir yaklaşım olmaz. Asker uğurlarken arkadaşınızı zehirliyorsunuz. Böyle bir yaklaşım olmaz. Ve bu konularda Valime de söyledim, İstanbul'da böyle bir uğurlamaya müsaade etmeyin. Görünce alın bunları götürün. Biz bu insanları kenarda,köşede  yürürken gezerken bulmayalım. Bunlar bize rabbimizin emanetidir. Genç, virüse karşı bağışıklık anlamına gelmez. Üzüntülü olmak ihmalkar davranmayı gerektirmez. Rehavetin sonu ya hastalık ya da pişmanlıktır. Kontrollü bir şekilde hayatımızı normalleştirirken tedbirleri elden bırakmayacağız."

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün resmi açılışını yapacağımız Kartal Doktor Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi İstanbul'un en büyük hastanelerinden biridir. Eski hastanenin depreme dayanıksız olduğu belirlenmişti. Biz de İstanbul sismik riskin azaltılması projesi kapsamında eskisinin yerine ileri teknolojiye sahip, altyapı bakımından çok daha güçlü bir sağlık tesisi inşa etmeye karar verdik. Yeni hastanemizin çevreye duyarlı ve depreme dayanıklı olmasını özellikle istedik. 618 milyon liralık bir yatırımla 5 bloktan oluşan otoparkı, yeşil alanı ve diğer özellikleriyle bu muhteşem eseri ilçemize ve İstanbulumuza kazandırdık. 145'i yoğun bakımı olmak üzere 1105 yatak kapasitesine sahip. 855 adet izolatörle depreme en hazırlıklı tesis olmuştur. Senede 100 bin ameliyat yapılmasını öngörüyoruz. "

"Salgını en düşük can kaybıyla atlatan ülkeler arasında yer aldık. Salgın tehdidi altındaki hiçbir vatandaşımızı hastane kapısından geri çevirmedik. İnsanların ilgisizlikten öldüğü sağlık çalışanlarının  maske dahi bulamadığı görüntülerin hiçbiri ülkemizde yaşanmadı. Maske, tulum, ilaç, dezenfektan gibi temel ihtiyaç ürünlerine kadar hiçbir konuda yokluk çekmedik. Vatandaşımızı 100 binlerce dolar faturalarla karşı karşıya bırakmadık. maddi imkanı ne olursa olsun bu zorlu süreçte 83 milyonun her bir ferdine birinci sınıf bir sağlık hizmeti sağladık. "

"Her alanda hayatımızı derinden etkileyen yeni bir durum ortaya çıktı. Dünya bir sağlık krizinin ötesinde beşeri boyutları olan bir sorunla dünya karşı karşıya. Mücadele etmek elbette kolay değildir. Her ne kadar aşı konusundaki çalışmalarda ilerleme sağlansa da bir süre daha bu hastalıkla yaşayacağımız anlaşılıyor. Adımlarımızı buna göre atmak durumundayız. Salgınla mücadelenin en başarılı yöntemi virüsü kapmamaktır. "

"İster kapalı ister açık bütün vatandaşlarıma diyorum ki gelin şu sigarayı da bırakın. Bilin ki bu sigara da Korona'nın bu noktada en önemli etkenlerinden bir tanesidir. Asker uğurlama törenleri ve taziyeler başta olmak üzere kimi toplu törenlerde istenmeyen görüntülere şahit olabiliyoruz. Böyle bir yaklaşım olmaz. Asker uğurlarken arkadaşınızı zehirliyorsunuz. Böyle bir yaklaşım olmaz. Ve bu konularda Valime de söyledim, İstanbul'da böyle bir uğurlamaya müsaade etmeyin. Görünce alın bunları götürün. Biz bu insanları kenarda, köşede  yürürken gezerken bulmayalım. Bunlar bize rabbimizin emanetidir. Genç, virüse karşı bağışıklık anlamına gelmez. Üzüntülü olmak ihmalkar davranmayı gerektirmez. Rehavetin sonu ya hastalık ya da pişmanlıktır. Kontrollü bir şekilde hayatımızı normalleştirirken tedbirleri elden bırakmayacağız."