Gündem

Erdoğan: FETÖ'nün organizasyon şemasını tam olarak çıkaramadık; CHP Genel Merkezi'ne yeterince bakılmadı

19 Şubat 2020 11:17

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şahsına yönelik, 'FETÖ'nün siyasi ayağı' eleştirilerine yanıt verdi. "Türkiye'de FETÖ'nün büyümesinde, serpilmesinde herkesin payı olabilir. Ama FETÖ'yü terör örgütü ilan edip ona savaş açan şahsım ve AK Parti'dir" diyen Erdoğan, sözlerinin devamında FETÖ’nün organizasyon şemasını tam olarak çıkaramadıklarını ifade ederek CHP Genel Merkezi'ni işaret etti. 

Kılıçdaroğlu ile eski danışmanı Ahmet Caner Yenidünya'nın el sıkıştığı fotoğrafı duvara yansıtan Erdoğan, CHP liderini 'FETÖ'cü olmakla suçladı. Erdoğan, "İnsan bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değilim" dedi. Erdoğan sözlerinin devamında, İyi Parti'den bahsederek, "İP'in de danışmanlarında onlar var" dedi.

"Son günlerde Türkiye'nin İdlib'de kasıtlı bir kampanya ile karşı karşıya olduğunu" ifade eden Erdoğan, "Şu ana kadar arzu ettiğimiz aşamaya gelmedi. Bir gece ansızın gelebiliriz. İdlib'de bir harekât an meselesidir" mesajını verdi.

Erdoğan sözlerinin devamında, "Avrupa Birliği'nin Libya ile ilgili olarak herhangi bir karar alma yetkisi yoktur. AB, durumdan vazife çıkarmanın gayreti içerisindedir. Oradan da kendine bir vazife çıkarıyor. Bu yetkiyi nereden alıyorsun? Böyle bir yetkin yok. Türkiye'nin konumu farklı" sözlerini kaydetti.

Tüm sanıklar hakkında beraat kararı verilen Gezi davasına ve Osman Kavala'nın durumuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı malum içerideydi. Bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar. Onunla beraber başkaları da bu işin içinde.

Bizim ve milletimizin gözünde Gezi'nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir. Milletimiz müsterih olsun bu meseleyi de sonuna kadar kararlılıkla takip edecek, adaletin tecellisi için son nefesimize kadar mücadeleyi sürdüreceğiz" görüşlerini dile getirdi.

Konuşmasının sonunda AKP'ye katılma kararı alan 5 belediye başkanını tanıtan Erdoğan, (Afyonkarahisar) Fatih Kayacana, (Bilecik) Zekiye Tekin, (Bilecik) Münir Şahin, (Sakarya) İbrahim Güven Önen, (Siirt) Murat Akgün'e hoş geldiniz diyorum" dedi.


Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"FETÖ'nün bu ülkede anlaşamadığı görüşemediği tek lider Erbakan Hocamızdır. Erbakan Hocamızdan nefret ederdi. Hiçbir zaman da bir araya gelmemişlerdir. Şimdi Erbakan Hocamla beraber olduğunu iddia eden malum zat onun müritleriyle beraber yürüyor. İsmen zikretmem israf oluyor. Her gün birileri çıkıp FETÖ konusunda ahkâm kesmeye çalışıyor. Allah diyen kitap diyen anmaz kılan eşi başörtülü kim varsa onu tasfiye etmenin yollarını arıyor. 

Başbakanlığım boyunca YAŞ'larda önüme tek bir FETÖ'cünün dosyası gelmedi."

"Meydanı demokrasinin kendilerine sunduğu zemini yalanlarıyla milleti zehirlemek için kullananlara asla bırakmayacağız. Türkiye'nin terörle mücadeleden ekonomi alana kadar her alanda mücadele verdiği şu dönemde ülkenin dikkatini dağıtıp enerjisini dağıtmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz.  

CHP'nin bir anda karşımıza en büyük FETÖ yandaşı olarak karşımıza çıktı. Hükûmetlerimiz döneminde, ülkede bizim gibi düşünmeyen herkes gibi bunlara hukuk ve hakkaniyet sınırları içinde yaklaştık. Doğrusu ben de görüştüm. Bunu kaçırmama gerek yok. Ama Erbakan Hocamın bunlarla ilişkisi olmadığını da az önce ifade ettim."

"Süreç 2010'da başladı. İlk zamanlar bu yağının oluşturduğu tehdidi kendi çevremize dahi anlatmakta zorlandığımızı biliyorum. Hem siyasette hem bürokraside hem de nazımızın geçtiği sivil toplum yapılarında tespit ettiğimiz FETÖ'cüleri süratle tasfiye etmeye başladık."

"İnsan bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değilim. Benim orada korumalarım gazi oldu. Bay Kemal senin bunlardan haberin var mı? O SAT komandoları hepsi yakalandı. Ama bir kısmı Yunanistan'a kaçtı. Bana da adaya gitmemi tavsiye edenler oldu. Ben de o kardeşimize 'Bu topraklarda doğrum, bu topraklarda öleceğim' dedim. Eğer 15 dakika gecikme olsaydı bunlar bizi oralarda vuracaklardı. Ama biz o 15 dakika farkla helikopterimiz kalktı, Dalaman'a oradan da İstanbul'a ulaştık. Ey Kılıçdaroğlu sen hâlâ milleti aldatmakla uğraşıyorsun. Kontrollü darbe. Evet kontrol sizde."

"Şayet darbe başarılı olsaydı ertesi gün Kılıçdaroğlu milletin karşısına hangi sıfatla çıkartılacaktı. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile ilişkisi 17-25 Aralık'la hızlanmış, 15 Temmuz'un ardından da zirveye çıkmıştır."

"Her şey gibi siyasi duruşunun da yalan olması tabiidir. Çünkü nice ulusalcı, milliyetçi, liberal, Kemalist diye hatta nice şu veya bu İslami ekolden diye bilinen ismin aslında su katılmamış bir FETÖ'cü çıktığını gördük. Kemal Kılıçdaroğlu için de aynı endişenin içindeyim. "

"FETÖ’nün organizasyon şemasını tam olarak çıkaramadığımızı düşünüyorum, CHP Genel Merkezi'ne yeterince bakılmadığı anlaşılıyor. FETÖ'nün istismar ettiği bir takım düzenlemeler bahane edilerek doğrudan milli idare, Meclis doğrudan hedef alınmıştır. CHP yönetimiyle kimi eski askerlerin koç başlığını yaptığı bu oyun, geçmişte darbecilerin milli iradeyi ipotek altına alma yöntemlerinin bir başka versiyonudur."

"Biz FETÖ ile mücadeleyi başlattıktan sonra her geçen gün çıtayı daha da yükselttik. FETÖ'nün 40 yıllık birikimini riske atarak başlatığı darbe girişinin sebebi bizim kararlılığımız değil midir arkadaşlar?"

"Bunların bir kısmı Amerika'da, bir kısmı Almanya'da, Fransa'da Afrika'nın değişik ülkelerinde. Kendi ifadesiyle; 'Dünyanın 160 ülkesinde varız' diye. Böyle diyor. Böyle bir çalışma ve böyle bir serpilme olayı. Biz de bunları 160 ülkede kovalıyoruz. Bütün ulaştığımız liderlere bunları bize verin diyoruz. En son Pakistan'dakini de aldık. Orayı da temizledik. "

Gezi Parkı davasına ilişkin açıklama

"Taksim'deki Gezi Parkı'nda güya ağaç ve çevre hassasiyeti bahanesiyle başlayan olaylar millete ve devlete karşı sivil bir darbe halini almıştı. Bay Kemal 'aydınlık gençler' diyor. Bunlar aldatılmış gençler. O gençlere çevreci sıfatı verilerek bu ülkede milyonlarca ağaç diken bir iktidara ağaç sökme yaftası yapanlara ben sadece lanet okurum. Çağrıyı yapıyor mu Bay Kemal, yapıyor. Oraya avanesini topluyorlar. 3 ay boyunca kimi büyükşehirlerimizin meydanlarının yakılıp yıkıldığı bu hadisenin en küçük bir masum tarafı yoktur.

"Türkiye ayağı malum içerideydi, bir manevrayla beraat ettirmeye kalktılar"

Kimin ne olduğunu bilmeniz açısından bu çok önemli; bakınız bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir. Bunlar ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı malum içerideydi. bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar. Onunla beraber başkaları da bun işin içinde. 

Sevsinler senin aydınlık gençlerini. Bunlar tamamıyla sayenizde aldatılmış gençler. Siz değil misiniz terörist olarak tescil edilmişlerin posterlerini, Atatürk Kültür Merkezi'ne asanlar siz değil miydiniz? AKM'nin Taksim'e bakan cephesinde bu posterleri görmedik mi? Kimler gerdi, kimler astı bu posterleri? Bay Kemal işte senin takımın yaptı. Sizin aydınlanmış gençleriniz bunlarsa yandık. Bizim aldatılmış gençlere ihtiyacımız yok. "

"Her kim bu olayları masum bir çevre hareketi olarak tanımlıyorsa bu ülke ve milletin düşmanıdır. Toplumumuzu bölmeyi amaçlayan Gezi olaylarını milletimizle omuz omuza vererek bitirdik. Gezi'de başaramadıklarını 17-25 Emniyet Yargı girişiminde denediler. Bunu da bozduk. Bu defa çukur eylemleriyle doğrudan topraklarımızı bölmeye çalıştılar. 

"Bizim ve milletimizin gözünde Gezi'nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir. Milletimiz müsterih olsun bu meseleyi de sonuna kadar kararlılıkla takip edecek, adaletin tecellisi için son nefesimize kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Türkiye'nin ve Türk milletinin aleyhine olan her kampanyanın olduğu gibi bunun da öncülüğünü CHP yapıyor. "

İdlib

İdlib'deki gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Son günlerde kasıtlı bir kampanya ile karşı karşıyayız. İdlib'de artık son uyarılarımızı yapıyoruz. Ama şu ana kadar arzu ettiğimiz aşamaya gelmedi. Bir gece ansızın gelebiliriz. İdlib'de bir harekât an meselesidir. "

Avrupa Birliği'nin Libya ile ilgili olarak herhangi bir karar alma yetkisi yoktur. AB, durumdan vazife çıkarmanın gayreti içerisindedir. Oradan da kendine bir vazife çıkarıyor. Bu yetkiyi nereden alıyorsun? Böyle bir yetkin yok. Türkiye'nin konumu farklı. Ne pahasına olursa olsun İdlib'i hem Türkiye hem de bölge halkı açısından güvenli bir yer haline dönüştürmekte kararlıyız."

Ekonomi

"Hâlâ ekonomi üzerinden bizi vurmaya çalışan densizler var, diğer alanlarda ne yaşarsak yaşayalım ekonominin dinamiklerini güçlü tutmaya hep önem gösterdik. Son bir buçuk yılda ekonomi alanında çok büyük ve tarihi bir mücadele veriyoruz. Bu mücadeleyi en az sınırlarımızın dışında yürüttüğümüz harekâtlar kadar önemli görüyoruz. "

"Bizi kur faiz enflasyon şeytan üçgenine hapsederek teslim olmaya çalışanları bir kez daha hüsrana uğrattık. "

"Piyasa faizleri bakımından Gezi olayları dönemi seviyesinin daha gerisine ulaşmış durumdayız ey Geziciler bunu iyi öğrenin."

"Ülkemizle ilgili büyüme tahminleri sürekli olarak yukarı yönde revize ediliyor."

"Ülkemizin saman ithal ettiği gibi bir yalanı birileri utanmadan sıkılmadan ifade ediyor. Ben burada ağır bir ifade de kullanabilirim de bu kürsüye yakışmaz. Neymiş İsviçre'den saman ithal ediyormuşuz. Bunlar sapla samanı ayırt edemedikleri için önlerine konan kağıtta yazanları da kavrayamıyorlar. İsviçre'den kilosu 200 liraya ithal edilen ürünün adı hububat kapçığıdır Bay Kemal. Görüntüsü samana benziyor. Malum samanın kilosu 1 liradır. Akıl sahibi bir insan ithal edilen ürünün saman olmadığını anlar. Hayatları yalan olanları saman gibi bir konuyu dahi buna alet etmenin takdirini milletimize bırakıyoruz. Bunun makbuzlarını ayrıca göstermek mümkün. İstersen pazar günü İzmir'deyiz, açılışa buradan davet edeyim gelebilirsin. İsabetli olur. Bu heyecanı sen de tat."