Kültür-Sanat

Erdal Beşikçioğlu: Türkiye Gezi'den sonra 6 yıl izledi, düşündü, tartıştı ve ilk tepkisini İstanbul seçimlerinde verdi

29 Temmuz 2019 10:57

Altı yıllık bir aradan sonra Blu TV'de yeniden izleyicisiyle buluşan Behzat Ç.'nin amiri Erdal Beşikçioğlu,  dizinin her zaman siyasi hikâyenin farklı bir nabzını tuttuğunu söyledi. Beşikçioğlu, son yapılan yerel seçimlere ilişkin olarak konuştu. Türkiye'nin kendi içinde çok güçlü olduğunu Gezi Parkı eylemleri sırasında gösterdiğini ifade eden Beşikçioğlu, 23 Haziran'da tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin de buna bir örnek olduğunu belirtti. Beşikçioğlu, "6 yıl bu ülke izledi, baktı, düşündü, tartıştı. Ve bu 6 yılın sonunda da ilk tepkisini İstanbul seçimlerinde verdi. Bu çok önemli bir şey" diye konuştu.
 
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin de fikirlerini dile getiren oyuncu Beşikçioğlu, "
Başkent başkent olalı öyle bir ızdırap görmemişti ama şimdi bütün herkes kendi içerisinde bu kimyasını değiştirdi. Herkes daha rahat ve başkentin kendi içindeki müsamahasına göre hareket etmeye başladı. Yani, düşünsenize, Ankara tiyatronun başkentiydi. İstanbul’dan gelecek herhangi bir oyun artık Ankara’da sahne bulamaz hale geldi" ifadelerini kullandı.
 
Beşikçioğlu, Ankara'nın sanat vizyonunun biraz daha parlatılması gerektiğini söyleyerek, "Mansur Yavaş bize destek verdi. Şimdi kocaman bir projemiz var. Gençlik Parkı’nı bir kültür gençlik parkı haline getirme projesi. Festivallerin, konserlerin, tiyatro oyunlarının yapıldığı bir yer haline gelmesi konusunda bayağı gelip gidiyoruz belediyeye" sözlerini kaydetti.

(6 yıl sonra yeniden o karaktere bürünmek nasıldı?) Büyük bir korkuyla başlıyorsunuz tabii, yarattığınız sıradan bir hikâye değildi... Aynı heyecanda, bu beklentiyi karşılayabilir misiniz korkusu da vardı. Serdar Abi yeniden çekelim dediği zaman şuursuz bir şekilde hadi çekelim dedik. Aslında o bir başkaldırıydı... Geçen gün 1. ve 4. bölümü seyrettiğim zaman tüm karakterlerde büyük bir olgunluk, lezzet bir kat daha artmış; tuhaf bir şeyle karşı karşıya kaldık. Serdar Abi de bunu güzel toparlamış, çok lezzetli bir şey çıkmış ortaya ve iyi ki korkmuşum iyi ki, korku bu hale getirmiş karakteri. Yeniden fısıltıların sesli hale dönüşmesi şahane bir şey... Behzat Ç’de de bunu göreceğiz bu 9 bölümde.

(Yeni bölümlerde karakterlerden birinin KHK’li olduğunu öğreniyoruz...) Günceli takip ediyorsunuz. Evet, Behzat Ç. KCK ile gitti KHK ile geri geldi diyorlar. Behzat Ç. her zaman bu siyasi hikâyenin farklı bir nabzını tutmuştur yani. Onsuz olamaz yani. Bence o yüzden de değerli zaten. Bu sözü çok net bir şekilde söylediğiniz için değerli. Ne derler diye düşünüp gri bir ortamda söylemediğiniz için değerli. Bir örneğini ben görmedim.

(Behzat Ç. gibi bir karakter gerçekte olabilir mi?) Eğer yaşamasaydı şu an bu durum bambaşka bir yere gidebilirdi. Yaşadığı için böyleyiz. Biz görmüyoruz ama onları yani. İyi ki de varlar. Arada bizim karşımıza çıkıyor, sırtımızı sıvazlıyorlar. Devam ediyorlar hikâyeye konuşmuyorlar da yani.

"Dijitalde iş..."

3., 4. bölümden sonra ne olacak diye düşünmüyorsunuz. Hangi oyuncunun reytingi varsa hikâye ona doğru evrimleşiyor, özden uzaklaşıyorsunuz, bunda öyle bir şey yok. Mesleğinizin tadını çıkarıyorsunuz. Dizi piyasası şu anda kaseti teslim etmek zorunda olduğunuz bir okazyon içerisinde yaptığınız işten ne kadar mutlu olabilirsiniz? Dijital platform özgürlüğü ve özgünlüğü sağlıyor.

"Yurttaş oluyoruz"

Gezi de benim için çok önemli, son Fetö olayları da. Yani vatandaşın bilinçlenmesi babında. Biz yurttaş olma bilincine erişmeye başlıyoruz. Bundan kaçamazsınız, bu farkındalığı yapmanız gerekiyor. Hem siyasi erk olarak hem de vatandaş olarak. Behzat Ç’nin olmadığı son 6 yıl bu etüt gerçekleşti ülke insanı üzerinde. Behzat Ç. ile yeniden bu olgunlukta hareket edeceğiz.