Gündem

Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ: S-400'ler ABD'nin ekonomimize ağır darbeler indirecek yaptırımlarına neden olabilir

"Roma'da havayı yumuşatmaya çalışmalılar ve devreden çıkarak sorunların müzakeresini kurumsal düzeye intikal ettirmeli"

20 Ekim 2021 09:30

Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, Türkiye ile ABD arasındaki S-400 gerilimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Elekdağ, “Biden yönetimi S-400 sorunu çözülmeden Türkiye ile ikili ilişkiler gündemindeki diğer sorunları ele almayacağını belirtiyor. Bu durumda Türkiye'nin, Rusya ile siyasi ve askeri alanlarda yakınlaşması, S-400'lerin aktive edilmesi ve sipariş edildiği söylenen ikinci parti S-400'lerin ülkemize gelmesi, Biden yönetiminin ekonomimizi felce uğratacak sert yaptırımlar uygulamasına yol açacaktır” görüşünü ifade etti.

Sözcü yazarı Uğur Dündar’ın sorularını yanıtlayan Elekdağ devamında şunları kaydetti:

“Böyle bir gelişme, son derece kırılgan olan Türk ekonomisi üzerinde yıkıcı etkiler yapacaktır. Washington'un bu yola gitmesinin iki ülke ilişkilerinin kopmasına yol açması kaçınılmazdır. Türkiye'nin ABD ile stratejik ortaklığının son bulması NATO bloku dışında kalmasına yol açar. NATO halen, Türkiye ile Batı dünyası arasındaki en önemli siyasi/askeri bağı oluşturmaktadır. Bu bağın kopması, Türkiye'nin dış politikasında, dış güvenliğinde ve ekonomisinde telafi edilemeyecek çöküntüler yaratır. Bu nedenle Türkiye'nin ulusal çıkarları, tüm diplomatik potansiyelimizi seferber ederek NATO üyeliğimizi korumamızı emrediyor.”

Elekdağ son olarak şu öneride bulundu:

“Verdiğim izahattan anlaşılacağı üzere, Türkiye-ABD ilişkileri aşırı gergin ve tırmanmaya teşne bir nitelik yansıtıyor. İki taraf liderleri diplomatik sınırları zorlayan açıklamalar yaptılar. Şimdi Roma'da havayı yumuşatmaya çalışmalılar ve devreden çıkarak sorunların müzakeresini kurumsal düzeye intikal ettirmeli, yani Dışişleri ve Savunma Bakanlarına havale etmeliler. Çünkü biraz evvel izah ettiğim üzere, her iki lider de psikolojik tansiyonlarını kontrol yeteneğinden ve rasyonel analiz kabiliyetinden mahrum görünüyor. Ayrıca, seçim sathı-mailine girdiği izlenimini veren Türkiye, yaşamsal nitelikte stratejik kararları ancak seçimden sonra alabilir.”

Röportajın tamamını okumak için tıklayın.