Gündem

Elazığ depreminden en çok çocuklar etkilendi; “Abla, sen buraya gelme, güzel ayakkabıların batar”

Çocuklar korktukları için salıncağa da binmek istemiyor 

18 Şubat 2020 12:05

Elazığ’daki 6.8 büyüklüğünde depremin neden olduğu yıkımın olumsuz etkileri sürerken, bu durumdan en çok çocuklar etkilendi. Uykusuzluk, kaygı bozukluğu gibi birçok travmatik sorunla boğuşan çocukların barınma ve kıyafet gibi sorunları da var. Bölgeden izlenimlerini aktaran Gazete Duvar muhabiri Müzeyyen Yüce, ayağında yırtık ayakkabısıyla bir çocuğun yanına gelerek, "Abla, sen buraya gelme. Güzel ayakkabıların batar" dediğini aktardı. 

Depremin ardından çocuklarında uykusuzluk sorunu yaşayan annelerden Aynur Turan, 5 yaşındaki çocuğunun "Deprem mi oluyor anne?" diyerek uyandığını söyledi. Turan, sorunu Kültür Park’ta kurulan Psikososyal Destek çadırındaki uzmanların yardımıyla kısmen çözdüklerini anlattı. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı tarafından kurulan psikososyal destek çadırında, çocukların deprem travmasını atlatması için yardım sağlanırken, günlük yaşamdan kopmamaları için de müzik, resim ve boyama etkinlikleri yapılıyor. 

Çocuklar korktukları için salıncağa da binmek istemiyor 

Elazığ depreminden en fazla etkilenenler eski yerleşim bölgesinde oturan yurttaşlar oldu. Buradaki yıkım üç yaşındaki Samet Korkmaz'ı da evsiz bıraktı. 50 yaşındaki babaanne Kiraz Korkmaz, Samet’e ve dokuz yaşındaki abisi Mert’e tek başına bakıyor. Kirada oturdukları ev depremde zarar görünce onlar da çadır kente yerleştiler. Babaanne Korkmaz, depremden bu yana Samet’in devamlı altını ıslattığını anlattı, “Çadıra dahi sokamıyorum, bütün gün peşindeyim. Korkuyor. Salıncağa dahi binmiyor. Sallanıyor ya ondan da korkuyor” dedi.

"Abla sen gelme, güzel ayakkabıların batar"

Muhabir Müzeyyen Yüce, bir çocukla arasında geçen diyalogu şöyle aktardı: 

Yine çadırların arasında gezerken, bir çocuk yanıma geldi ve “Abla, sen buraya gelme. Güzel ayakkabıların batar” dedi. Sonra ayağına baktım, yırtılmış ayakkabısından parmağı görünüyordu. İşte o an sözün bittiği andı. Hiçbir şey diyemedim.