Dünya

Donald Trump, İsrail'in İran'a saldırılarını desteklemeye nasıl karar verdi; Washington-Tel Aviv hattında neler yaşandı?

Donald Trump, İsrail'in İran'a saldırılarını desteklemeye nasıl karar verdi; Washington-Tel Aviv hattında neler yaşandı?

14 Haziran 2025 10:14

Güncelleme: 14 Haziran 2025 10:43

T24 Dış Haberler

İsrail'in İran'a başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonunun ilk saatlerinde ABD yönetimi, Washington'ın bu saldırıların bir parçası olmadığını ve tek amaçlarının Orta Doğu'daki misyonlarının güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi. Ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın dün gece saatlerinde İsrail'in İran'a saldıracağını bildiklerini ifade ederek saldırıları "mükemmel" olarak nitelendirdi. Öte yandan dün İran'ın İsrail'e yönelik misilleme saldırıları esnasında da ABD, İsrail'in balistik füzeleri durdurmasına destek oldu. 

ABD ve İran, bir süredir, Tahran'ın nükleer programının sona erdirilmesi amacıyla müzakereler yürütüyordu. ABD Başkanı Trump, İsrail'in İran'a saldırı ihtimali dillendirildiğinde İran'la müzekerelerin sürdüğünü ve "olumlu bir sonuç alınacağını inandığını" söylüyordu. 

Nasıl oldu da Trump, müzakerelerden bir sonuç alınabileceğini düşünürken İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını destekleyen bir pozisyona geldi?

ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ), ABD Başkanı'nın İsrail'in sürpriz saldırısına giden günlerde yaptığı görüşmeleri yazdı. Habere göre Trump, İsrail'i askerî operasyonunu ertelemeye ikna etmeye çalıştı ancak saldırılar başladıktan sonra rotasını değiştirdi. 

"Senatör Graham, Trump'ı kenara çekti"

WSJ'nin haberine göre; İsrail'e yakınlığıyla bilinen Senatör Lindsey Graham, Trump'ı Kennedy Center'daki bir etkinliğin arasında kısa bir sohbet için kenara çekti. Graham, Trump yönetiminin nükleer meseledeki müzakereci tavrını övdüğü bir konuşma yaptı ancak Trump, Tahran'la müzakerelerin tıkandığını ancak denediklerini söyledi. Graham bu sözleri Trump'ın İsrail'in uzun zamandır düşmanı olan ülkeyi vurma ihtimalinden bahsettiği şeklinde yorumladı.

ABD Başkanı, dün yaptığı açıklamada İsrail'in saldırı planlarından haberdar olduğunu söyledi ve İran'ın pazar günü yapılması planlanan altıncı tur görüşmelerden çekildiğini açıklamasına rağmen bu operasyonun nükleer anlaşmayı daha da olası hale getirdiğini savundu. The Wall Street Journal'a konuşan Trump, “Bir anlaşma yapmaları gerekirdi ve ellerinde bir şey kalmışken hâlâ bir anlaşma yapabilirler,” dedi.

"Hafta sonu Ulusal Güvenlik toplantısı yaptı, 'umutsuzum' dedi"

ABD'li yetkililere göre, Trump geçen pazar günü Ulusal Güvenlik ekibini Camp David'e çağırdı ve Orta Doğu'daki son gelişmeler üzerine bir toplantı yapıldı. Trump, bu toplantıda Tahran'ın bir nükleer anlaşmayı kabul edeceği konusunda giderek daha kötümser hale geldiğini söyledi. 

Trump-Netanyahu görüşmesinde ne konuşuldu?

WSJ'ye konuşan ABD'li yetkililer, Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun söz konusu toplantının ertesi gün konuşacaklarını ve Başkan'ın İsrail liderine özel temsilci Steve Witkoff'un diplomatik çabaları sonuçlanana kadar herhangi bir saldırıyı ertelemesini söyleyeceğini anlattı.

Trump, Mart ayında İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'e yazdığı bir mektupta, bir anlaşmaya varmak için görüşmeler başladıktan sonra iki aylık bir süre sınırı koymuştu ve bu sürenin bu hafta dolması bekleniyordu. 

ABD'li yetkililere göre Trump, pazartesi günü Netanyahu ile yaptığı görüşmede Tahran'la diplomasinin biraz daha uzun sürmesini istediğini söyledi. Ancak WSJ'ye göre; "Trump bile stratejisine olan inancını kaybediyordu". 

Yetkililer, Netanyahu'nun İran'ın Trump'ın istediği anlaşmayı yapmayacağı ve İsrail'in saldırı hazırlığına devam etmesi gerektiği yönündeki sık sık dile getirdiği itirazını dile getirdiğini ekledi.

Netanyahu yıllardır İran'la nükleer programı konusunda ABD öncülüğünde yapılacak bir müzakerenin önünü kesmeye çalışıyor ve Tahran'ın gizlice bir bomba geliştirmediğinin ancak devasa zenginleştirme santrifüjlerinin ve diğer tesislerinin imha edilmesiyle garanti altına alınabileceğini savunuyordu.

İstihbarat analizleri yapılıyordu

ABD istihbarat kurumları ocak ayında İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmayı düşündüğü sonucuna zaten varmıştı. İstihbarat analizi, İsrail'in Trump'ın yeni ekibini saldırıya destek vermeye zorlayacağı ve yeni başkanın eski Başkan Joe Biden'a kıyasla saldırıya katılma olasılığının daha yüksek olduğu yönündeydi. 

ABD, bölgede hangi tedbirleri aldı?

İsrail'in saldırısı ve İran'ın buna vereceği yanıtla ilgili endişelerin arttığının bir işareti olarak Dışişleri Bakanlığı çarşamba günü Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'nden gerekli olmayan tüm personelin ayrılmasını emretti ve Bahreyn ve Kuveyt'ten de gerekli olmayan personelin ve aile üyelerinin ayrılmasına izin verdi. Aynı zamanda Savunma Bakanı Pete Hegseth de Orta Doğu'daki askerlerin gönüllü olarak ülkeyi terk etmelerine izin verdi.

ABD'nin Orta Doğu'daki en üst düzey komutanı Orgeneral Erik Kurilla, ertesi gün kongrede yapacağı konuşmayı iptal ederek Merkez Komutanlığı'nın Tampa'daki karargâhına döndü.

Saldırı günü bir Trump-Netanyahu görüşmesi daha

Trump ve Netanyahu, perşembe günü tekrar konuştuklarında, İsrailli lider Trump'a İran'ın anlaşma yapması için verdiği 60 günlük sürenin son günü olduğunu söyledi.

Görüşmeyi bilen yetkililere göre Netanyahu, İsrail'in daha fazla bekleyemeyeceğini söyledi.

Yönetim yetkililerine göre Trump, ABD'nin buna engel olmayacağını söyledi ancak ABD ordusunun herhangi bir saldırı operasyonuna destek vermeyeceğini de vurguladı.

ABD Başkanı, Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada bir saldırıyı yakın olarak tanımlamayacağını ancak “bunun pekala gerçekleşebilecek bir şey olduğunu” söyledi. ABD ve İran bir anlaşmaya yakınken, İsrail saldırılarının “anlaşmayı bozabileceğini” iddia etti.

İsrail operasyonunu, Trump piknikteyken başlattı 

İsrail operasyonunu, Trump, perşembe akşamı Beyaz Saray'da Kongre üyeleri için düzenlenen piknikteyken başlattı. Trump daha sonra Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Caine ve diğer üst düzey yetkililerle birlikte Durum Odası'nda olayları izledi.

Rubio yaptığı açıklamada İsrail'in tek taraflı hareket ettiğini ve ABD'nin saldırıda hiçbir rol oynamadığını belirtirken İsrail'in operasyon başlamadan önce Washington'u bilgilendirdiğini de kabul etti. 

Saldırı gerçekleşirken ABD'den gelen tek açıklama bu oldu.