Gündem
BBC Türkçe

Diyarbakır'da erken seçim tartışmaları

24 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerle ilgili Diyarbakır'da BBC Türkçe'ye konuşan birçok kişi, aday olmayacağını açıklayan Abdullah Gül'ün aday olsaydı bölgede şansının çok yüksek olduğunu söylüyor. CHP, İYİ Parti ve HDP'nin oluştura

28 Nisan 2018 18:12

24 Haziran'da yapılacak erken seçime girecek 11 siyasi parti en geç 5 Mayıs tarihine kadar cumhurbaşkanı adaylarını netleştirmek zorunda.

Muhalefet partilerinin ittifak arayışı, ortak aday çıkarma çabaları şu ana kadar bir sonuç vermiş değil.

CHP'nin İYİ Parti'ye yaptığı 15 milletvekili 'jesti' cumhurbaşkanlığı için ortak aday belirlemeye yeterli olmadı.

Bu süreçte cumhurbaşkanlığı için adı en çok öne çıkan kişi Abdullah Gül.

Diyarbakır'da görüştüğüm birçok kişi, Gül'ün aday olması halinde bölgede dahil şansının çok yüksek olduğunu ifade ettiler. Abdullah Gül ise, Cumartesi günü tartışmalara son noktayı koydu ve aday olmayacağını açıkladı.

HDP cephesinde ise Demirtaş'ın adaylığına artık kesin gözüyle bakılıyor.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli Cuma Günü Mardin Kızıltepe'de "Adayımız Türkiye'nin adayıdır, yeni yaşamın savunucusudur, adayımız bu ülkenin türkülerini söyleyendir, bu ülkenin önünü açandır" diyerek bir kere daha Demirtaş'ı işaret etti.

Temelli'nin 1 Mayıs Salı günü gerçekleşecek miting programında yapacağı konuşmada cumhurbaşkanı adayını açıklaması bekleniyor.

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ise Cuma günü yaptığı basın açıklamasında muhalefete ittifak çağrısı yaptı.

Tartışmaya bile gerek olmayan bir matematik gerçeklik ve toplumsal psikoloji ile karşı karşıya olduklarını kaydeden Bilgen şunları söyledi.

"Toplum hepimize ittifak yapmamız çağrısını yapıyor. Bir araya gelin ve değiştirin diyor. Eğer siyasetçiler bunun farkında değilse, seçmen muhalefetten de hesap sorar. Küçük hesaplarla hareket ederse partiler, ülkeyi değil parti çıkarlarını düşünürlerse, artık oyların en az düzeyde kaybını sağlayacak formüller etrafında buluşmazlarsa, kendi elleriyle Meclis çoğunluğunu ve ikinci turda Cumhurbaşkanlığını iktidara devredecekler."

Erken seçim kararı ve akabinde Ankara'dan gelen açıklamalar halkın ne kadar gündeminde yer alıyor, bunu öğrenmek için farklı partilere oy veren Diyarbakırlı seçmenlerle konuştuk.

Parti merkezlerinde üye kayıtları ve milletvekilliği başvuruları için gözle görülür bir hareketlenme söz konusu ancak aynı şeyi sokaklar için söylemek zor.

Seçim kararı sokaklarda bir heyecan yaratmışa benzemiyor, yaptığım görüşmelerde hükümetin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi referandumuna karşı sergilediği tutum ve Afrin'deki operasyon ile oluşan Kürt karşıtı milliyetçi dalganın hem AKP'nin bölgedeki tabanını hem de genel olarak Kürtleri rahatsız ettiği görüşü ön planda.

Ayrıca görüştüğüm birçok kişi, Zeytin Dalı Harekatı sonrası oluşan milliyetçi havanın uzun vadede sürmeyeceği kaygısı ile birlikte, olası bir ekonomik krizin etkilerinin seçmen oylarına yansımasının önünü almak adına Cumhurbaşkanının erken seçim kararı almak zorunda kaldığını savundu.

Erken seçim kararıyla muhalafeti hazırlıksız yakalama amacının etkili olduğu görüşü de ön planda. Buna karşılık HDP dahil tüm muhalefetin Cumhur ittifakına karşı bir araya gelmesinin gerekliliğine vurgu yapıldı.

Başkanlık sistemine karşı parlamenter sisteme geri dönüş için bu seçimin son şans olduğu ise vurgulanan bir diğer konu oldu.

CHP, İYİ Parti ve HDP'nin oluşturacağı olası muhalefet blokunun alternatif olabileceğine inananlar çoğunlukta.

Genel kanaat ise seçimin iki turda gerçekleşeceği yönünde.

Kayapınar İlçesi'nde cuma pazarı esnafının gündeminde seçimden ziyade artan döviz kuru ve benzin fiyatları yer alıyor.

Sebze satan Mehmet Bayram, erken seçim kararının sürpriz olduğunu söylüyor. Ama ülkedeki ekonomik tablonun bu kararı zaruri kıldığını ifade ediyor.

"Poşet fiyatı bile dolara endeksli, mazot olmuş 6,50 lira. Eskiden bu fiyatla üç litre mazot alırken şimdi bununla şehir içinde 30 km yol gidemiyorum. Tezgahımda yeşillik satıyorum, marul olmuş dört-beş lira, insanlar alamıyor artık, insanlar işsiz kaldı" diyor.

Daha önce oylarını HDP'ye vermiş. Demirtaş'ın adaylık için öne çıkmasına sevindiğini ama HDP'nin tek başına sonucu değiştiremeyeceğini söylüyor.

"Eğer CHP ve İYİ Parti ittifak yaparsa, seçimlerde de hile olmazsa bence bu sefer onlar kazanır, ortada büyük bir zulüm var ve bence Kürtler de onlara destek veririr, seçimlere hile karışmazsa bence bu sefer AKP gidecek" diyor.

30 yıldır hamallık yaparak hayatını kazandığını söyleyen Ahmet ise son seçimde HDP'ye oy vermiş. Bu seçimde kime oy vereceğine karar vermemiş.

"Kim kazansa da benim için bir şey değişmeyecek, yüküm hafiflemeyecek. Beş çocuğum var, bazı günler hiç iş çıkmıyor. Erdoğan başta iyiydi ama artık değil, o kazanırsa işimiz yaş, ülkenin doğusuna ve batısına adil davranacak biri kazansın" diyor.

Manav Fesih Tayurak da CHP, HDP, İYİ Parti ile yapılacak bir ittifakın öenmli olduğunu söylüyor. Geçen yıla kıyasla satışların çok düştüğünü anlatıyor.

"Eskiden kepenk kapatma eylemleri olurdu ama iki günde o zararı karşılayacak satış yapabiliyorduk fakat şimdi sanki her gün kepenk kapatma eylemi varmış gibi bir durgunluk ve kötüye gidiş var" diyor.

"Demirtaş gönlümüzden geçen kişi ama gerçekçi olmak lazım, zor görünüyor. Bu yüzden HDP, CHP ile ittifak yapmalı. Abdullah Gül ise bence bölgede oy alacak bir isimdi. Eğer HDP'nin şartlarını kabul ederlerse bence CHP ve İYİ parti ile ittifak yapabilirler" diyor.

Manava gelen bir müşteriden erken seçim ve adaylarla ilgili görüşünü almak istiyorum, isim vermek istemiyor.

"İşine son verilen insanlar dava açmaya korkuyor, 'Beni neden işten attınız' diye hakkını aramaktan bile korkuyor. OHAL'den sonrasına havale ediyorlar her şeyi ama Erdoğan bir daha seçilirse ülkede daimi bir OHAL sistemi kurulacak" yorumunu yapıyor.

Kuruyemiş satan Serkan referandumda 'Evet' oyu kullanmış, "Abdullah Gül olsaydı, oyumu ona verecektim" diyor.

Çorap satılan bir tezgahta bir grup genç oturmuş sohbet ediyor. Hepsi de bu yıl sınava girecek öğrenciler. tezgahın sahibi liseden arkadaşları.

Bawer adındaki genç, ilk defa referandumda oy kullanmış. Seçim tarihiyle çakışması yüzünden üniversite sınavları bir hafta ertelendi, gençler "Erken seçim önce bizi vurdu" diyerek gülüyorlar.

Bawer oyunu kime vereceğini bilmediğini söylüyor.

"Sandığa gidip oy kullanacağım ama kafamı yormuyorum o gün geldiğinde listeye bakacağım, hangisi hoşuma giderse ona basacağım mührü" diyor.

Pazarın karşısında bulunan AK Parti Kayapınar ilçe teşkilatı seçim hazırlıklarına başlamış gibi.

İçerisi kalabalık. Kadın Kolları Başkanı Necla Özbek, gönüllü genç kadınlarla üyelik işlemleri yapıyor.

CHP'nin İYİ Parti'ye verdiği 15 milletvekilini 'kiralık vekiller' diye tanımlıyor, İYİ Parti'nin Fethullah Gülen yapılanması ile aynı zeminden geldiğini savunuyor.

"Ben Kürdüm ama bölücü değilim, vatanını, bayrağını seven bir Kürdüm" diyor ve Demirtaş'ın adaylığının doğru olmadığını savunuyor.

Ekonomik kriz olmadığını, bu söylemin 'dış güçlerin işi' olduğunu anlatıyor.

"Bizim inancımız tam, en güçlü adayımız sayın cumhurbaşkanımız" diyor.

Tuba Teryaki, Faike Kızışleker ve soyadını vermek istemeyen Sevda adındaki gönüllüler, davalarında "Reis sevgisinin" çok belirleyici olduğunu söylüyorlar. Her üçü de Türkiye'yi feraha kavuşturacak kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğuna inanıyor.

"Bu seçimin galibi de reis, diğer partiler boşuna enerji sarfediyor, onlarınki vatan değil, koltuk sevdası" yorumunu yapıyor genç kadınlar.

Dağkapı'da konuştuğum Serdar adındaki genç tercüman, kendisini "Açık konuşmak isteyen ama çeşitli nedenlerden dolayı çekinceleri olan kararsız bir seçmen" diye tanımlıyor.

7 Haziran seçimlerine kadar HDP ve öncüsü olan partilere oy vermiş ama hendekler sürecinde yaşadığı hayal kırıklığının onu bir kopuşa götürdüğünü ifade ediyor.

"Hendek döneminde ciddi bir duruş sergileyemediler, yanlış görünen şeylere sessiz kalmayıp net duruş sergileyemediler. Bu beni ciddi anlamda kırdı" diyor.

1 Kasım 2015 seçimlerinde ve 16 Nisan 2017 referandumunda oy kullanmamış. Bundan sonra da oy kullanmayı düşünmüyor ama HDP'de Demirtaş isminin öne çıkmasıyla bu fikrinin değişebileceğini söylüyor.

"Eş Başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları mağdur edildi bu yüzden gönlüm Demirtaş'a oy vermekten yana. Türkiye'de siyasetin yönü değişmeyebilir ama Demirtaş, Kürtlerde belirleyici olacaktır. Bana göre Demirtaş parti içindeki en önemli siyasetçi, fakat diğer taraftan halkı mağdur eden gelişmelere net bir duruş göstermedikleri için hala tereddütlüyüm" diyor.

Ofis'te konuştuğum bir başka HDP seçmeni ise İYİ Parti ve CHP'nin, HDP'yi dışarıda bırakan hiçbir formülünün sonuç vermeyeceği inancında.

"HDP bölgede kilit parti. İlk turda Demirtaş aday olacak ve oyumuz ona. Ama ikinci turda partiler ittifak yapmalı. HDP'yi dışarıda bırakan hiçbir formül kazanamaz. Eğer öyle bir karar alınırsa bence HDP ikinci turu boykot etmeli" diyor.

PAK, PSK, PDK, HAKPAR ve Azadi Hareketi gibi Kürt partileri 30 Nisan'da 'Kürt Seçim Bloku' adıyla bir araya geliyor. Partiler seçime giremese de, seçimde hangi partiyi destekleyecekleri yönünde ortak bir karara varmaları bekleniyor.

Bu partilerden görüştüğüm ve isminin kullanılmasını istemeyen bazı yetkililer "mağdur edildiği için" cumhurbaşkanlığı oylarını Demirtaş'a vereceklerini belirttiler.

HDP Yenişehir ilçe teşkilatında gündem seçim. HDP tabanın gönlünde geçen isim Demirtaş. Ama asıl kaygı tutuklu olması ve ceza alma olasılığı.

Fikri adındaki seçmen, yeniden bir anayasal düzene geçmek için ilkeli, ortak bir adayın üzerinde ortaklaşması gerektiğini söylüyor.

"Erken baskın seçim muhalefeti zamansız yakaladı. Biliyorsunuz birçok yöneticimiz cezaevinde, (eski) genel başkanlarımız da dahil. Erken seçim kararı ile Kürtleri, sol ve sosyalist kesimleri dışarıda bırakmak istiyorlar. Tercihim birinci turda muhalefet partilerinin ortak bir aday üzerinde anlaşmaları. Eğer böyle olursa bence AK Parti yüzde 40 bile alamaz. İkinci tura kalınması halinde muhalefetin şansı düşer" yorumunu yapıyor.

Hüdapar ise seçime girecek 11. parti. Seçmenleri ve Parti teşkilatındaki görevliler seçimle ilgili görüşlerini açıklamaktan kaçınıyorlar, "Hangisi hayırlıysa o olsun" deyimi hepsinin ortak yanıtı oluyor.

Hüdapar, ilkelerine uygun tüm partilerle seçim ittifakı yapabileceğini açıkladı. Daha önce Saadet Partisi Genel Başkanı ile görüşen Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, açıklamayı yaptıkları gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de bir görüşme gerçekleştirdi.

Bu görüşme öncesinde konuştuğum Hüdapar Diyarbakır İl Başkanı Metin Kaya, gönüllerinden geçen adayın genel başkanları olduğunu ama 100 bin imza toplama şartının kısa sürede gerçekleşemeyeceğine dikkati çekiyor.

İlkelerine uyması halinde her partiyle görüşebilecekleri açıklamasını hatırlatıp, ilkelerini soruyorum:

"Temel ilkemiz şu, İslam'a ve Müslümanlığa düşmanlık yapan hiçbir parti ile işbirliğinde bulunmamız mümkün değil."

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında uygulanan poltikalar ve alınan kararların, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi referandumunda hükümetin tavrının, Zeytin Dalı Harekatı sonrası Kürtlere karşı gelişen milliyetçi dalganın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir konuşmasında Kurt işareti yapmasının bölgede AKP'nin kendi zemininde rahatsızlık yarattığını öne sürdü.

Kaya, hendekler sürecinde HDP ve AKP'ye kırgın olan kesimlerin Hüdapar'a yöneldiğini savundu.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir