Koronavirüs

DİSK: Özel sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık çalışanları maskeleri yıkayıp kullanıyor; bakanlığın genelgesine rağmen ücretsiz izne çıkarılıyor

12 Mayıs 2020 18:56

DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Koronavirüs salgını sürecinde Sağlık Bakanlığı'nın 27 Mart'ta yayımladığı genelgeye rağmen özel sağlık kuruluşlarında çalışan sağlıkçıların ücretsiz izne çıkarıldığını ya da düşük ücrete zorlandığını açıkladı. 

Sendikanın hazırladığı 'Pandemi Sürecinde Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Sağlık Çalışanlarının Gerçeği Raporu' na göre özel sağlık kuruluşlarındaki sağlık çalışanların maske zorunluluğu gelene kadar 'hastalar tedirgin oluyor' gerekçesiyle maske takmaları engelleniyor. Yine aynı raporda sağlık çalışanlarının maskelerini kendilerinin temizlediği belirtiliyor. 

Raporda bu çarpıcı tespit şu cümlelerle ifade edildi: 

"Özel Sağlık kuruluşlarında Kişisel koruyucu donanım kullanımı ile ilgili sorunlar artık
kabullenilmiş. Maske zorunluluğu gelene kadar hastalar tedirgin oluyor diye maske takmaları
engellenen sağlık çalışanları çok ciddi bulaş riskine maruz kaldı. Maske satışı yasaklandıktan
sonra maskeye erişimde sıkıntılar yaşanmış, bez maskeler ile çözüm sağlanmaya çalışılmış,
bu maskelerin temizliği ise çalışanlara bırakılmış durumda. Sağlık bakanı her gün hiçbir
sorunumuz yok, hiçbir eksiğimiz yok diyor ancak özel hastanelerde çalışan sağlık çalışanları
kişisel koruyucu ekipmana ulaşmakta sorun yaşıyor. Birçok özel hastaneye bazı firmalar
maske yardımında bağışında bulunuyor."

Raporun diğer tespitleri şöyle: 

"Sağlık emekçileri düşük ücretlerle çalıştırılıyor"

Özel hastanelerde uzunca bir süredir doktorlara şirket kurdurularak hizmet satın alma
şeklinde iş gördürülmekte, doktorlar bu şekilde 4857 sayılı İş Kanununa tabi olmadan
çalışmaya zorlanmaktadır.

Bu nedenle sabit bir maaş alamayan, ancak baktığı hasta, yaptığı
işlem sayısına göre özel hastaneye fatura veya serbest meslek makbuzu keserek “hak ediş”
üzerinden gelir elde eden hekimlerin gelirleri bugünlerde hızla azalmakta, neredeyse
ücretsiz olarak çalışmaya zorlanmaktadırlar. Bu şekilde çalıştırılan hekimler hastalanmaları
durumunda ise bütün gelirlerini kaybetmektedir.

"Covid-19 testi kampanyalı fiyatı 250, hemşirenin ücreti 1621 lira"

Özel hastanelerde 4857 sayılı İş Kanununa tabi olan sağlık çalışanları ücretsiz izne
çıkarılmış veya yarı zamanlı çalıştırılmaya başlanmıştır. Yarı zamanlı çalışmalarda önce yıllık
izinler kullandırılmış ardından da kısa çalışma ödeneği ile ücretlerde ciddi kesintiler yaratan
çalışma biçimleri başlamıştır. Burada önemli olan sağlık emekçileri açısından dönüşümlü
çalışmak bir gereklilik iken özel sağlık kuruluşları açısından bu ihtiyaç bir hak gaspı olarak
şekillenmiştir.

Özel sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık çalışanlarının ücretleri hekimler
dışında asgari ücret ya da bir miktar üzerindedir. Bu çalışma düzeninde sağlık emekçileri
salgının tüm riskleri ile çalışmaya devam ederken ücretlerin yarı yarıya düştüğünü ve sigorta
primlerinin yarım yatırıldığını görmekteyiz. Kısa çalışma ödeneğine başvuran özel sağlık
kuruluşları, sağlık emekçileri üzerinden para kazanmaya devam ederken emeklerinin karşılığı
olan ücretlerini ise fondan gelen kısa çalışma ödeneği aracılığı ile ödemektedir.

Çalışma süresi, sigorta primi olarak kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulunu
sağlamayan sağlık çalışanları ise dönüşümlü çalışamamaktadır. Bu her gün işe gitmesi ya da
ücretsiz izne çıkarılması anlamına gelmektedir.

Bazı özel hastaneler ise salgını fırsata dönüştürmeye çalışmakta, COVİD-19’lu hasta bakmayıp, temiz hastane olduklarını belirten reklamlar yaparak diğer hastanelerin hastalarını “müşteri”
olarak görerek kapmaya çalışmaktadır.

Covid-19 pandemisinde özel hastanelerin içine düştüğü bu yetmezlik ve acizlik durumu
yıllardır kamu kaynaklarıyla beslenerek büyütülen özel hastanecilik sisteminin ,Türkiye’nin
ihtiyaçlarına cevap vermekten ne kadar uzak olduğunu; bütün itirazlarımıza rağmen
uygulanan sağlıkta özelleştirme politikalarının toplum sağlığı için ne kadar zararlı olduğunu
açık olarak göstermektedir.

"Sağlığa erişim bütünüyle parasız olmalıdır"

Devrimci Sağlık Çalışanları Sendikası raporunda sağlık çalışanlarının taleplerini ise şöyle sıraladı

Covid-19 pandemisiyle mücadele için ve sonrasında bütün özel sağlık kuruluşları hızla kamu
kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz
bütünüyle parasız olmalıdır.

Sağlık çalışanlarının özlük hakları güvence altına alınmalı,ücretsiz izin, zorunlu yıllık ücretli izne çıkarma uygulamaları durdurulmalı, hasta olmayan servislerde çalışan sağlık çalışanları ücretlerinde kesinti olmadan dönüşümlü çalıştırılmalı.

Bu güvence özel hastane ile yapılan farklı sözleşme biçimlerinden bağımsız olarak bütün çalışanları kapsamalı. 

Özel sağlık kuruluşlarında sendika karşıtı tutumlara derhal son verilmelidir.

Sağlık Bakanlığı'nın 27 Mart Genelgesi ne diyordu?

COVİD-19 salgını kapsamında sağlık hizmetinin sürdürebilirliğini etkin verimli bir şekilde sağlamak amacı ile Sağlık Bakanlığı'nın 27.03.2020 tarihli genelgesinde "Pandemi süreci kapsamında, bu kararın alınmasını müteakip 3 ay boyunca, kamu ve özel sektöre ait tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli bulunan/çalışmakta olan hiçbir sağlık personelinin ikinci bir duyuruya kadar görevlerinden/işlerinden ayrılmasına izin verilmemesi kararlaştırılmıştır” denilmişti.