Gündem

DHA YURT BÜLTENİ -3

DHA YURT BÜLTENİ -3 İran sınırındaki köyde doğum yapan kadına yetişebilmek için karla 5 saatlik mücadele Hakkari'nin İran sınırındaki Yüksekova ilçesine bağlı Çobanpınar köyünde doğum yaptıktan sonra sancıları dinmeyen Hülya Şen'in (27) yardımına, karla

14 Aralık 2018 13:02

DHA YURT BÜLTENİ -3

İran sınırındaki köyde doğum yapan kadına yetişebilmek için karla 5 saatlik mücadele

Hakkari\'nin İran sınırındaki Yüksekova ilçesine bağlı Çobanpınar köyünde doğum yaptıktan sonra sancıları dinmeyen Hülya Şen\'in (27) yardımına, karla mücadele ve sağlık ekipleri koştu. Köye 5 saatlik mücadele sonucu ulaşan sağlık ekibi, Şen ve bebeğini Yüksekova Devlet Hastanesi\'ne yetiştirdi. Kız bebeğe, 2 sağlık görevlisinin ismi verildi. 

Yüksekova ilçesine 50 kilometre uzaklıkta bulunan Çobanpınar köyünde yaşayan ve 3\'üncü çocuğuna hamile olan Hülya Şen, evinde aniden doğum sancısı çekmeye başladı. Şen\'in yakınları, köydeki karakolu arayıp, 112 Acil Sağlık Hizmetleri ve İl Özel İdaresi\'ne bağlı karla mücadele ekiplerine haber verilmesi için yardım istedi. Jandarmanın haber vermesi üzerine karla mücadele ve sağlık ekipleri, hemen yola çıktı. Kar ve tipi yüzünden kapalı olan köy yolunun açılması için ekipler çalışma başlattı. Tipi nedeniyle kar kalınlığının yer yer 40 santimetreye ulaştığı yolda ambulans, zaman zaman kara saplandı. Bunun üzerine ambulansta bulunan hemşireler de şoföre yardım ederek, lastiklere zincir bağladı. Ekipler, 5 saat süren mücadelenin ardından sağlık ekipleriyle birlikte köye ulaştı. Köydeki kadınların yardımıyla doğum yapan Hülya Şen ve bebeğine, sağlık görevlileri ilk müdahaleyi yaptı. Sancıları dinmeyen Şen, ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi\'ne kaldırılarak, tedaviye alındı. Şen\'in kız bebeğine, yardıma gelen sağlık çalışanları Emine ve Gülay\'ın ismleri verildi.

Baba Resul Şen, İran sınırında bulunan köylerinin yolunun kar ve tipi nedeniyle kapalı olduğunu, karla mücadele ekiplerinin yolu açmasıyla eşi ve yeni dünyaya gelen bebeğinin hastaneye ulaştırıldığını söyledi. Şen, \"Köyde telefon şebekeleri çekmiyor. Eşimim sancıları artıp, rahatsız olunca karakola haber vererek, sağlık ekipleri ve karla mücadele ekiplerine haber verilmesini istedik. Karakol komutanı, 112 ve karla mücadele ekiplerine durumu bildirmesi üzerine karla mücadele ekipleri yolu açtıktan sonra köye ambulans geldi\" dedi.

Yüksekova Devlet Hastanesi\'nde tedaviye alınan anne ve bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Kar ve tipiden dolayı zaman zaman kara saplanan ambulans
-Ambulansın lastiklerine zincir bağlayan şöför ve sağlık ekipleri
-Detaylar
-Yolda kalan araçlar
-Olay yerine gelen karla mücadele ekipleri
-Yolu açan iş makinası
-Yolda kalan araçları iten sürücü ve vatandaşlar
-Ambulansın zincilerin çıkartılması
-Yola inen heyelan
-Köye gelen ambulans
-Hamile olan kadın ve dünyaya gelen bebeği
-Sağlık çalışanların evdeki müdahalesi
Sağlık çalışanları bebeği kucağına alırken
-Baba Resul Şen ile  kürtçe röportaj
-Anne Hülya Şen ile röportaj 
-Anne ve Bebeğinin ambulansa bindirilmesi
Genel  ve deyatlar

Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari), (DHA) 

===================================================

TIR, mezarlığa daldı

Konya\'da sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği TIR, takla atıp mezarlığa daldı. Birkaç mezarlık TIR\'ın altında kalırken sürücü Eyüp Biltekin de yaralandı. 
Kaza, bugün saat 02.30 sıralarında Konya- Adana karayolu Tatlıcak Mahallesi\'nde meydana geldi.  Eyüp Biltekin yönetimindeki 32 KF 920 plakalı yem yüklü TIR, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Takla atan TIR, yolun kenarındaki Tatlıcak Mezarlığı\'nın duvarını yıpı, içeri girdi. Yem çuvalları etrafa saçılırken, bir kaç mezarlıkta TIR\'ın altında kaldı. Yaralanan ve araç içinde sıkışan sürücü Biltekin, sıkıştığı yerden kurtarılıp ambulansla Meram Tıp Fakültesi\'ne kaldırıldı.  Tedavi altına alınan Biltekin\'in sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. TIR\'ın elektrik hattı direklerine zarar vermesi nedeniyle de bölgede yaklaşık 3 saat elektrik kesintisi yaşandı. 


Görüntü Dökümü 
---------------------
- TIR\'dan detay
- Mezarlıktan detay 
-Polisin inceleme yapması 

Haber- Kamera: Mehmet IŞIK KONYA DHA))

===================================================

Kanser hastası çocuklara maskeli bebek getirdiler

İzmir\'de yaşayan edebiyat öğretmeni Özgül Çalım\'ın öncülüğünde bir araya gelen gönüllü kadınların Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi\'nde tedavi gören çocuklar için hazırladığı örgü bebekler, sahiplerine ulaştı. Önceleri tığ çekmeyi bile bilmezken, bir Japon tekniği olan Amigurumi bebeği yapmayı öğrenen Özgül Çalım, hiçbir kimyasal kullanmadan organik ip ile hazırladıkları 60 bebeği hastane yetkililerine teslim etti.

İzmir\'de kimsesiz ve dezavantajlı çocukların hayatlarına dokunmak için çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürüten Özgül Çalım (30), eşi Utku Çalım (36) ile birlikte, \'Meftun\' adını verdikleri 1978 model turuncu renkli vosvos minibüsleriyle çocuklara mutluluk taşıdı. Çeşitli fuar ve festivallere katılarak organik ürün satışı yapan Özgül Çalım, \'Düşler Karavanı\' adlı sosyal sorumluluk hareketini hayata geçirdi. Çalım, yaklaşık 30 gönüllü kadının desteğiyle Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi\'nde tedavi gören çocuklar için örgü bebekler hazırladı. Hiçbir kimyasal kullanmadan organik ip ile hazırladığı bebeklerin sayısını gönüllülerin desteğiyle arttıran Çalım, saçı olmayan maskeli bebekleri onkoloji hastası çocuklara hediye etti.

Bebeklerdeki güzellik algısını yıkmaya çalıştıklarını anlatan Çalım, tüm oyuncak bebeklerin çok güzel, mavi gözlü, uzun saçlı ve sağlıklı olduğunu hatırlatarak onkoloji hastası çocukların bebeklerle özdeşlik kurarak \"Benden bir tane daha var\" diyebileceğini vurguladı. Bebekleri hazırlarken ilk aşamada çok zorlandığını dile getiren Çalım, \"Bir Japon tekniği olan Amigurumi bebeğin yapımında önce eğitmenlik yaptım. Tığ kullanmayı bilmeyen gönüllü kadınlar benimle beraberdi. Ama çok hızlı yol aldık. Kısa sürede çok emek verildi. Çünkü güzel bir amacımız vardı\" dedi. 70 yaşında bir kadının dahi bebek yapımını öğrendiğini anlatan Çalım, ilk hedeflerinin 50 bebek hazırlamak olduğunu ancak sayıyı 60\'a çıkardıklarını ifade etti. Gönüllü kadınların projenin devamı konusunda çok istekli olduğunu belirten Özgül Çalım, \"Bu bebekleri üretirken verdiğimiz emek hepimize ayrı bir keyif verdi. Gönüllü hanımlar projenin devamı olup olmayacağını soruyor. Şimdi de kimsesiz çocuklar için oyuncaklar hazırlamak istiyorlar. Hepsi heyecanla bizi bekliyor. Umarım gücümüz el verdiğince bu çalışmaya devam edeceğiz\" diye konuştu.

HEDİYELERLE GELDİLER
Amigurumi bebekleri hastaneye minibüsleri \'Meftun\' ile taşıyan Utku Çalım da, bu sosyal sorumluluk projesi için yaklaşık 8 aydır hazırlık yaptıklarını söyleyerek hasta çocuklar için farklı sürprizler de hazırladıklarını belirtti. Çalım, \"Eşim ve yaklaşık 30 gönüllü kadın bebek ördü. Ama biz bu bebeklerin yetersiz olabileceğini düşündük. Burada sosyo ekonomik durumu çok iyi olmayan hastalar da var. Onlara \'Düşler Karavanı\' sayfamızın takipçileriyle birlikte farklı hediyeler de getirdik. Kutularımızda bir takipçimizin ördüğü 10 örgü battaniye, 10 yelek, patik, tulum, bir kutu ayakkabı, oyuncaklar ile yaş gruplarına göre kız ve erkek kıyafetleri var. Maddi yardım kabul etmedik. İsteyenler bize bu şekilde destek verdi\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-\'Meftun\' adlı turuncu minibüsün gelişinden görüntü,

-Kutuların minibüsten indirilmesinden görüntü,

-Görevli hemşirenin paketleri teslim almasından görüntü,

-Amigurumi bebeklerden görüntü,

-Özgül Çalım ve eşi Utku Çalım ile röp,

-Bebeklerin hazırlık aşamasından arşiv görüntüsü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR, (DHA)

===================================================

Datça\'da üniversite ile özel sektör işbirliği

Muğla Sıtkı Koman Üniversitesi Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu\'nun çeşitli bölümlerindeki öğrencileri iş hayatına hazırlamak ve turizm sektöründe nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla bir otelin işbirliğiyle \'D-Campus\' projesi başlatıldı. Proje kapsamında okullarında bir ay süreyle bir otelin uzman kadroları tarafından eğitim verilecek öğrenciler, ardından staj yapacak, başarı olanlar işe alınabilecek.

Datça\'da üniversite öğrencilerini iş hayatına hazırlamak ve turizm sektöründe nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla bir proje başlatıldı. Muğla Sıtkı Koman Üniversitesi Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu ile bir otel arasında gerçekleştirilecek olan \'D-Campus\' uygulaması ile okulun Aşçılık, Muhasebe, Turizm ve Otel İşletmeciliği ile Yat ve Marina İşletmeciliği bölümlerinde öğrenim gören 450 öğrenci, teorik bilgilerini sahada uygulama olanağına kavuşacak. Projenin paydaşı otelin uzman kadroları eşliğinde, okulda yapılacak bir aylık derslerin ardından öğrenciler, otelin değişik bölümlerinde staj yaparak geleceğe hazırlanacak. Stajın ardından öğrenciler, başarılarına göre otel bünyesinde işe alınabilecek.

NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ İHTİYACI
Otelin İnsan Kaynakları Müdürü Zeynep Naz Çelik, projenin turizm sektöründeki nitelikli iş gücü ihtiyacından kaynaklandığını belirterek, \"Nitelikli iş gücü bulma arayışımız ve sosyal sorumluluk kapsamında çevre okullara destek vermek amacıyla bu uygulamayı başlattık. Kurum olarak, bu projeyi çok gönülden ve yürekten yapıyoruz. Amacımız, Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu\'ndaki maksimum sayıdaki öğrenciyi pratikte daha nitelikli hale getirmektir\" dedi.

Projenin, Mayıs ayı sonuna kadar devam edeceğini ifade eden Çelik, \"Projenin ilk döneminde yöneticilerimiz, Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu\'nun derslerine katılmış olacaklar. İkinci dönem ise öğrencilerin teorik bilgilerini, pratikte uygulamalarını sağlamak amacıyla, öğrencilerimizi otelimize davet edeceğiz. Onlara orada pratik yapma olanağı sağlayacağız\" diye konuştu.

ÜNİVESİTE İLE SEKTÖR BİR MADALYANIN İKİ YÜZÜ
Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Gökhan Ayazlar ise projenin önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Ayazlar, \"Bugün burada öğrencilerimiz için eğitim hayatlarına not düşebilecekleri çok önemli bir birliktelik yaşıyoruz. Aslında, akademi ile sektör bir madalyanın iki yüzü gibiyiz. Birbirimizi tamamlamaya ihtiyacımız var. Ancak bazen akademi, eğitimi teori yönüyle güçlendirip, uygulamada bir takım eksiklikler yaşayabiliyor. Bu birliktelik ile biz, sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak üzere öğrencileri donatırken, sektörden edineceğimiz tecrübe ve bilgi birikimini kullanmak istiyoruz\" dedi.

Bölgenin en nitelikli tesislerinden birinin kendilerine ortak olmasından büyük bir mutluluk duyduklarını ifade eden Doç. Dr. Ayazlar şöyle devam etti:

\"Bu proje, yaklaşık 450 öğrencimizin tamamına hitap ediyor. Otelin bünyesinde turizm otelcilik, aşçılık ve muhasebe ile ilgili teorik ve pratik eğitim alabilecekleri çok geniş kapsamlı iş olanakları var. Otelin okulumuza yakınlığını bölge avantajı olarak en işi şekilde kullanacağımız için bu projeyi çok önemsiyoruz.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-D-Maris Bay Otel İnsan Kaynakları Müdürü Zeynep Naz Çelik ile röp.

-Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Gökhan Ayazlar ile röp.

-Üniversitedeki eğitim çalışmalarından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla), (DHA)

===================================================

Roma dönemine ait banyo küveti cam fanusta sergileniyor 

Tokat\'ta, pişmiş topraktan yapılan Roma dönemine ait yaklaşık 2 bin yıllık aslan figürlü banyo küveti Tokat Müzesinde cam fanus içerisinde sergileniyor. Küvet, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Tokat Müze Müdürlüğü 1997 yılında Pazar ilçesine bağlı Üzümören beldesinde, tarihi eser olduğu sanılan bir küvet satın alındı. Satın alınan küvet bilim insanları tarafından araştırıldı. Yapılan araştırmalar sonucunda küvetin üzerindeki aslan figürü ve işlemelerinden yola çıkarak küvetin Roma döneminden kalma olduğunu belirledi. Pişmiş topraktan yapılan küvetin 2 bin yıl önce saraylarda ve zengin ailelerin evlerinde bulunduğu öğrenilirken, müzede cam fanus içinde sergilenmeye başlandı. 
Tokat İl Kültür Turizm Müdür Yardımcısı Ali Uçar, \"Eser, Üzümören kasabasından satın alma yoluyla müzemize kazandırılmıştır. Roma dönemine ait olduğuna, üzerindeki süslemelere bakarak karar verebiliyoruz. Kazı buluntusu olmaması ve çevresinde çıkan bir eser olmadığı için tam tarih veremiyoruz. Fakat en az 2 bin yıllık tarihi var. Roma dönemi ile beraber içerisinde bulunmuş olduğumuz Tokat yoğun bir Hitit yerleşiminin olması ve Hitit döneminde de bu tarz küvetlerin olması, hem pişmiş toprak, hem metal küvetlerin olması bu bölgedeki su kültürünü ve su kültürüne bağlı olarak banyo kültürünün de ne ölçüde olduğunu bize gösteriyor\" dedi.

ZİYARETÇİLER İLGİ GÖSTERİYOR
Uçar, küvete ziyaretçilerin yoğun ilgisi olduğunu belirterek, \"Çünkü ne olduğunu kararlaştıramıyorlar, çıkartamıyorlar. Fakat üzerinde küvet yazısını okuyunca \'2 bin yıldır bu küvet hiç mi değişmez\' diyorlar. Oysa 3 bin 500 yıl öncesine ait küvetler de var. Vatandaşların bunun üzerine büyük ilgisi toplanmış durumda. Bulunmuş olduğumuz bölge özellikle tarihte büyük devletler açısından önemli bir nokta olduğu için başkentlere yakın bir bölgedeyiz. Onun için belirli saray veya o dönemdeki zengin kişilerin evlerinde bulunan bir eşya. Tabi her evde bulunması mümkün değil. Fakat bu da bu bölgedeki zenginliğin bir işaretidir\" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-Müzeden görüntüler
-Cam fanustaki küvetin görüntüsü
-Kültür Müdür Yardımcısının açıklaması
Haber-Kamera: Halil İbrahim YEL/TOKAT,(DHA) 

===================================================
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir