Gündem

Cumartesi Anneleri: İsmail Bahçeci'nin failleri yargılansın

Cumartesi Anneleri 874'ncü hafta açıklamalarında 27 yıldır akıbeti bilinmeyen İsmail Bahçeci'yi sordu: "Akıbeti açıklansın, cezasızlıkla korunan failleri yargılansın."

Cumartesi Anneleri

25 Aralık 2021 13:36

Cumartesi Anneleri 874'ncü hafta açıklamalarında 27 yıldır akıbeti bilinmeyen İsmail Bahçeci için etkili soruşturma yapılması çağrısında bulundu.

Cumartesi Anneleri tarafından online olarak yapılan açıklamada, "Bu topraklarda devlet, iç hukuk ve uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği için gözaltında kaybetmelerle ilgili yapılan tüm başvurular sonuçsuz kalıyor. Etkili bir soruşturma yürütme konusunda bilinçli olarak gösterilen siyasi ve yargısal direnç suçun cezasız kalmasına ve faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesine yol açıyor" denildi. 

İsmail Bahçeci için adalet istenen açıklamada, "İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ailenin, emniyet, savcılık ve hükümet nezdinde yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti üzerindeki karartma 27 yıldır kesintisiz devam etti" ifadeleri kullanıldı. 

Cumartesi Anneleri'nin 874'ncü hafta açıklaması şöyle: 

Bu topraklarda devlet, iç hukuk ve uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği için gözaltında kaybetmelerle ilgili yapılan tüm başvurular sonuçsuz kalıyor. Etkili bir soruşturma yürütme konusunda bilinçli olarak gösterilen siyasi ve yargısal direnç suçun cezasız kalmasına ve faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesine yol açıyor.

874. haftamızda 27 yıldır akıbeti gizlenen failleri cezasızlıkla korunan İsmail Bahçeci dosyasını bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.

12 Eylül askeri darbesi döneminde, üniversiteleri resmi ideolojinin kontrolü altına almayı amaçlayan Yükseköğretim Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanun ile akademik hayat ve öğrenci gençlik kontrol altına alınmak istendi. Böylece toplumsal sorunlara karşı sessiz kalan bir üniversite hedeflendi.

90’lı yılların başında üniversite öğrencileri, YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve katılımcı bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladı. İsmail Bahçeci de bu örgütlenme içinde yer aldı. Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik eylemleriyle öne çıkan her öğrenci gibi İsmail de ağır baskılara maruz kaldı. Defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandı.

İsmail’i arayan polisler Bahçeci Ailesi’nin Avcılar’daki evine defalarca baskın düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumda haberleşmek için politikayla hiç ilgilenmeyen yakın bir arkadaşının telefon numarasını verdi.

24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci ailesini telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi “Oğlunuz gözaltında, ona sahip çıkın” dedi. Baba Şehmus Bahçeci hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.

Aynı günlerde polis, kardeşinin İsmail’e telefon numarasını verdiği V.D.’in işyerine baskın düzenledi. V.D. baskın sırasında işyerinde olmadığı için ağabeyi gözaltına alınarak İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Şubede kendisine kardeşinin telefon numarasının yakalanan bir ‘örgüt mensubunun” üzerinde çıktığı söylendi. 1995 Ocak ayında Ankara’da gözaltına alınan bir kişi de sorguda kendisine, "Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz" denildiğini kamuoyuna duyurdu. Ayrıca 24 Aralık 1994 tarihinden sonra Bahçeci Ailesi’nin evine bir daha polis baskını yapılmadı.

İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ailenin, emniyet, savcılık ve hükümet nezdinde yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti üzerindeki karartma 27 yıldır kesintisiz devam etti.

874. haftamızda iktidar ve yargı makamlarına sesleniyoruz: Gözaltında kaybetmeler, kaybolan kişinin akıbeti ve yeri gizli tutulduğu sürece süreklilik taşıyan bir suçtur. Her gün yeniden işlenmeye devam eden bu suçtaki sorumluluğunuzu üstlenin. Uluslararası hukukun ve iç hukukun gereği olarak İsmail Bahçeci’nin bedeninin bulunduğu yeri ve bu insanlığa karşı suçun tüm sorumlularını açığa çıkarma görevinizi yerine getirin

Kaç yıl geçerse geçsin; İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız  için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 175  haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.

Cumartesi Anneleri

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi

Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon