Gündem

CHP'li Kaboğlu: Baroların siyasallaşması üzerinden yapılan eleştiri, Saray güdümündeki HSK'nın yanında abesle iştigaldir

03 Temmuz 2020 11:29

CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, AKP ve MHP milletvekillerince hazırlanan ve kamuoyunda ‘çoklu baro düzenlemesi’ olarak bilinen kanun teklifiyle ilgili yaptığı değerlendirmede, "Parti baroları oluşturulacak. Baroların siyasallaşması üzerinden yapılan eleştiri, Saray güdümündeki HSK'nın yanında abesle iştigaldir" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Adalet Komisyonu’nda görüşülecek 2/2999 esas sayılı 'Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin bir taraftan ciddi ekonomik ve sağlık sorunlarıyla boğuştuğunu hatırlatan Kaboğlu, Meclis'in ise "Türkiye’nin barış içinde geleceği ve Anayasal düzeni açısından son derece kaygı verici düzenlemelerle" meşgul edildiğini belirtti. Kaboğlu, "Parti devleti inşa çabası içinde olanlar, bu yasalara, sosyal medya ve barolar hakkında teklifleri de eklemiş bulunuyorlar. Parti baroları oluşturulacak. Baroların siyasallaşması üzerinden yapılan eleştiri, Saray güdümündeki HSK'nın yanında abesle iştigaldir" diye konuştu.

"Çoklu baro, Anayasa’ya açıkça ve kesin olarak aykırıdır"

"Siyaseten bir şeyi istemek başkadır. Hukuken mümkün olup olmadığını tartışmak ayrı bir şeydir" diyen Kaboğlu, barolarla ilgili gelen teklif hakkında şu ifadeleri kullandı:

"Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları (KKNMK), 'mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak' için yasa ile kurulan ve 'organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişiliklerdir' (Anayasa md. 135). Anayasal güvence altında olan ve 'demokratik devlet' yapısının temel taşlarından olan KKNMK’ye yasa yoluyla müdahale gündemde. Aynı konuda ve aynı yerde birden çok kamu tüzel kişiliği kurulamayacağı için çoklu baro, Anayasa’ya açıkça ve kesin olarak aykırıdır. Mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamakla yükümlü baroların, Anayasa’ya aykırı düzenleme çalışmasına tepki vermeleri, sadece anayasal hakları değil aynı zamanda görevidir."

"Düzenleme savunma hakkına açık bir tehdittir"

 "Turist rehberlerinin meslek örgütüne ilişkin AYM kararı ile çoklu baro düzenlemesi haklılaştırılamaz. Avukatlık mesleği, adil yargılanmanın diğer iki ayağı olan hâkimler ve savcılarla değerlendirilebilir. Yargı bağımsızlığına zarar verecek, yurttaşın hukuka erişmesinin aracı olan CMK ve Adli Yardım gibi kurumlar da dikkate alınarak değerlendirmek gerekir. Barolar ve avukatlığın Anayasal güvenceye alınması gerekirken, bu yönde bir düzenleme savunma hakkına açık bir tehdittir."

"Baroların siyasallaşması üzerinden yapılan eleştiri, Saray güdümündeki HSK'nın yanında abesle iştigaldir"

"Demokratik temsil ilkesine aykırı olan çoklu baro teklifi, sav+savunma+hüküm üçlüsünde 'savunmanın' tasfiyesi ile adil yargılanma ve yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılmasıdır. Baroların siyasallaşması üzerinden yapılan eleştiri ise, Saray güdümündeki HSK gerçekliği yanında abesle iştigaldir. Baroların kanun gereği İnsan haklarını savunma yükümlülüğünü yerine getirme çabaları değersizleştirilemez."

"AKP’de görev yapmış avukatları, hâkim-savcı olarak atamayı, yargı bağımsızlığı önünde bir engel olarak görmediler"

"Yargı ile ilgili yasal düzenlemeler sırasında hâkim-savcı mülakatları için yaptığımız kamera kaydı çağrısını görmezden gelenler, siyasi referansla mülakat gerçekleştirdiler. Binlerce hâkim ve savcıyı 70 puan barajı kaldırılmışken göreve başlatanlar, AKP’de görev yapmış avukatları hâkim-savcı olarak atamayı, yargı bağımsızlığı önünde bir engel olarak görmediler. Bütün bu gerçeklikler karşısında, yargı bağımsızlığının engeli veya siyasallaşan yargı sorununun nedeni, avukatlar ya da barolar değildir.
Tam tersine, avukatların ve baroların siyasallaşan yargı karşısında yurttaşın güvencesi olduğunu yakın tarihte tanık olduk. Hâkimler ve savcılar eliyle kumpas davaları tezgâhlanırken, hukuku savunan avukatlar ve barolardı. HSK yapısını savunanlar ve hâkim-savcı mesleğindeki kokuşmuş düzeni görmezden gelenler, çoğulculuk söylemleriyle Baroları tasfiye ederek yurttaşın savunma hakkını da elinden almak istemektedir."