CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Kalite, kalifikasyon noktasında kendini ispatlayan genç iş bulur" açıklamasına tepki gösterdi. CHP’li Açıkel, genç işsizliğin tarihin en yüksek seviyesinde olduğu, İş-Kur üzerinden iş arayanlar arasında yüksek lisans ve doktora mezunlarının dahi olduğu bir dönemde böyle duyarsız bir yaklaşımın kabul edilemez olduğunu söyledi.
Açıkel, gençlerin sanki kendi eksikliklerinden dolayı iş bulamıyorlarmış gibi bir yaklaşımın, milyonlarca gencin ve onları zor şartlarda yıllarca okutan ve iş bulmalarını bekleyen ailelerle adeta alay etmek olduğunu belirtti.
"Yüksek lisans ve doktora mezunu gençler dahi İŞKUR’a başvuruyor"
Türkiye İş Kurumu’nun bültenlerindeki rakamlara dikkat çeken CHP’li Açıkel, 2021 yılı Mart ayına dair verilerde Türkiye İş Kurumu’na işe yerleştirilmek için başvuran doktora mezunu sayısının 767, yüksek lisans mezunu sayısının 17.688, lisans mezunu sayısının 417.890, ön lisans mezununun ise 330.331 olduğuna dikkat çekti.
Açıkel, bu rakamların sadece İş-Kur’a bireysel olarak başvuranlardan oluştuğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Her iş arayan gencimiz İş-Kur’a müracaat etmiyor, İş-Kur’a başvurmayanları da eklediğimizde zaten diplomalı işsizliğin hangi boyutlarda olduğu ortadadır. TÜİK verilerinde dahi 15-24 yaş grubu için genç işsizlik oranı %26,9 seviyesinde, geniş tanımlı genç işsizliğe baktığımızda ise yaklaşık 5 milyon gencin işsiz durumda olduğunu görülüyor”
"Sarayın üretimden ve istihdamdan uzak tamamen ranta dayalı çarpık ekonomik düzeninden gençlerimizin maalesef diplomalı, işsiz ve borçlu durumda. Milyonlarca genç KYK borçları ve GSS prim borçları nedeniyle e-hacizlere muhatap, durum bu kadar vahim iken gençlere istihdam sağlaması gereken iktidarın ise gençlerimizi işsiz oldukları için suçlayarak sorumluluğu üstünden atmaya çalıştığını ve empati yoksunu bir konuma düştüğünü gösteriyor"
"Erdoğan, yükseköğretim ve istihdam arasındaki bağın koptuğunu itiraf ediyor"
"Gençlere dönük son eleştirileriyle Erdoğan, Türkiye’deki üniversitelerin nitelikli eğitim veremediğini mi itiraf ediyor?
İş-Kur’a iş bulma ümidiyle başvuran kişi sayısının şu an 2 milyon 663 bin 916. Bunlar arasında ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora mezunlarının sayısı 766 bin 676. Genel başvurular içinde eğitimlilerin oranının %30 seviyesinde. Banka yönetim kurulları ve kamu iştirakleri AKP’nin arpalığına dönüşmüşken, torpilliler birden fazla ballı maaş ile AKP’nin normal istihdam politikası haline gelmişken, AKP kartvizitiyle zenginleşen ofis personellerinin pudra şekeri beyanları hala hafızalarda tazeliğini korurken, Erdoğan’ın diplomalı ve diplomasız gençlerimiz hakkındaki bu haksız sözleri, gençleri ve aileleri depresyona sokan istihdam sorunlarının iktidarın umurunda olmadığını gösteriyor”
"Gençlerimizin ev genci durumuna düştüğünü, derinleşen krizde darbe alan hane ekonomilerinin de artık bu yükü taşıyamaz hale geldiğini; bu nedenle gençlerimizin kişiliklerinin incindiğini ve ailelerde huzursuzlukların ve derin çöküntünün yaşandığını” ifade etti. Açıkel “Türkiye’de milyonlarca aile hem eğitim sistemindeki yetersizlikleri büyük fedakarlıklarla eğitim harcamaları ile telafi etmeye çalışıyor; hem de iş bulamayan evlatlarının işsizlik dönemlerinde onlara sosyal devletin sunamadığı destekleri sunuyor” dedi. Hal bu iken, “sayın Cumhurbaşkanının hala gençlerimizi ve ailelerini rencide edecek ifadeler kullanması, maalesef hükümetin umursamaz ve beceriden yoksun politikalarının devam edeceğinin itirafı olmuştur”
Ne olmuştu?
Üniversite mezunlarının işsiz kalmasına yönelik bir soruya da yanıt veren Erdoğan, yüzde 13 olan işsizlik oranının ekonomik sıkıntıların yaşandığı böyle bir dönemde iyi bir nokta olduğunu ifade ederek, pandemi döneminin turizmde yarattığı sorunların işsizliğin bir nedeni olduğunu söyledi.
Erdoğan, sözlerinin devamında "Kalifikasyon noktasında kendini ispatlayan genç iş bulur" ifadesini kullandı.
