Gündem

CHP'li Bekaroğlu'ndan, 21 yılda 8 kez değişen 21B için 'eski haline dönsün' teklifi

08 Ağustos 2022 18:41

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Kamu İhale Kanunu'nun 21/B olarak bilinen maddesinin ilk haline dönmesi için kanun teklifi vererek, maddenin iktidara yakın şirketlere kaynak aktarım aracına dönüştüğünü söyledi.

CHP'li Bekaroğlu, doğal afet, salgın gibi ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması durumunda acil ihale yapılmasını düzenleyen Kamu İhale Kanunu'nun 21/B olarak bilinen maddesinin ilk haline dönmesi için kanun teklifi verdi.

Kamu İhale Kanunu'nun 21. maddesi yürürlüğe girdikten sonra 8 kez değiştirildi  

Gazete Duvar'da yer alan haberde, Bekaroğlu’nun Meclis Başkanlığı'na sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde 2001 yılında, dönemin koalisyon hükümetince Kamu İhale Kanunu’nun 21-1-b maddesinde değişiklik yapıldığı hatırlatıldı. "Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülmeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması"nı getiren düzenlemenin yasalaştıktan sonra 8 kez değiştirildiğini belirten Bekaroğlu’nun verdiği bilgiye göre bu bende 16.05.2018'de 7144 Sayılı Kanun ile "beklenmeyen veya" ibaresinden sonra gelmek üzere “yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut” ibaresi eklendi.

'21/B maddesi iktidara yakın şirketlere kaynak aktarımı haline geldi"  

Yasa teklifinin Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerinde düzenlemeye itiraz ettiklerini belirten Bekaroğlu şunları ifade etti:

“Yapım tekniği açısından özellik gösteren işlerin de pazarlık usulü kapsamına alınarak kamuda ancak istisna hallerde kullanılabilen pazarlık yönteminin genişletilmesini kamu ihalelerinde saydamlığın, rekabetin, kamuoyu denetiminin ve kaynakların verimli kullanılmasının sağlanması açısından uygun bulmadığımızı muhalefet şerhinde vurguladık. 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 21. maddesinde yer alan bu sınırlayıcı hükme karşın, uygulama döneminde büyük meblağlı bazı ihalelerin, özellikle ulaştırma, alt yapı ve şehir hastanelerine ilişkin ihalelerin hukuka aykırı bir biçimde 21. madde kapsamında gerçekleştirildiği, kamu kurumlarının 21. maddenin b bendini, kayırmacılığa kılıf olarak gördüğü ve neredeyse tüm ihalelerini bu kapsamda yapma gayreti içine girdikleri, söz konusu maddenin iktidara yakın şirketlere kaynak aktarımında bulunmanın ve dolaylı yoldan siyasetin finansmanının aracı haline getirildiği gözlemlenmiştir."

İdarelerin çoğu zaman kendi planlama ve zamanlama hatalarını bu bent kapsamında değerlendirerek pazarlık usulünü kullanmasının maddenin ruhuna aykırı olduğunu ifade eden Bekaroğlu, "Bu tür ihale usulünün tüm sakıncalarının ortaya konulmasına ve kamuoyunda yoğunlukla eleştirilmesine, sorgulanmasına karşılık mevcut iktidarın bu tutumunda değişiklik olmamıştır. Bazı ihalelerin bitirilme süreleri dikkate alınarak acil olmadığı gerekçesiyle iptaline yargı tarafından karar verilmesine karşın, görünürde yargı kararlarının uygulanmasını sağlamaya yönelik olarak yapıldığı algısı yaratılarak bunlarla ilgili olarak yapılan ikinci ihalelerin de yine ısrarla aynı yöntemle gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Örneğin; Halkalı-Ispartakule Demiryolu İnşaatı ile Elektromekanik Sistemlerinin Temini ve Yapım İşi, Sabiha Gökçen Havalimanı TEM Bağlantı Yolu Tünel Güçlendirme İşi gibi örnekler bu kapsamdadır" dedi.

"Yasanın ilk haline dönülmesi gerek"

Son 20 yılda kamu ihalelerinde hem ihale aşamasında hem de uygulama aşamasında şeffaflığın neredeyse tümüyle ortadan kalktığını ifade eden Bekaroğlu, "İhalelerin, Kamu İhale Kanunu’nun 21’inci maddesine göre pazarlıkla, çoğunlukla da hiçbir ivediliği olmadığı halde aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yapılması, rekabeti ortadan kaldırdığı için zaten yüksek bedellerle sözleşme imzalanan bu projelerde sonraki yıllarda da önemli miktarlarda keşif artışlarına gidilmektedir" dedi. Bu nedenle kamunun büyük miktarlarda zarara uğratıldığını belirten Bekaroğlu, saydamlık ve şeffaflık olmadığı, ayrıca Sayıştay’ın denetiminin etkinliğini yitirmiş olması nedeniyle kamu zararının boyutlarının bilinemediğini, yasanın ilk haline döndürülmesi gerektiği için kanun değişikliği teklifini verdiğini söyledi.