Gündem

CHP'li Altay'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: İstanbul paranoyasını anlıyorum, aya sert iniş yapamadık ama Yenikapı'dan Saraçhane'ye sert iniş yaptı

21 Temmuz 2022 16:00

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyelere yönelik açıklamalarına 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde İstanbul'daki Saraçhane Meydanı'nda yapılan miting ile yanıt verdi. Altay, “Erdoğan'ın İstanbul paranoyasını ben çok iyi anlıyorum. Erdoğan, Yenikapı'daki 500 binlik mitingden Saraçhane'deki 5 binlik mitinge sert iniş yaptı. Aya sert iniş yapamadık ama Yenikapı’dan Saraçhane’ye sert iniş yaptı” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısından konu ile ilgili aktardıkları şöyle:

"Yağmur yağınca Üsküdar'ın karası deniz olurdu Erdoğan… Bugün artık Üsküdar’da kara ile deniz birleşmiyorsa, vizyonlu belediyecilik anlayışının ürünüdür. Yok öyle artık kanalizasyon patlamaları, taşkınlar yok. 14 milyar TL’lik oyuncak çöplüğü, AK Parti’nin belediyecilik anlayışı, bu işte, Ankara'da Ankapark, 14 milyar TL’LİK dünyanın en büyük oyuncak çöplüğünü görmek isteyenleri de AK Parti döneminde yapılan ve çürümeye terk edilen oyuncak çöplüğüne bekliyoruz. Gidin bakın.

Erdoğan’dan bir ricamız var. Sen belediyelerimize gölge etme, başka ihsan istemiyoruz. Senin kerametine, himmetine belediyelerin ihtiyacı yok. Gölge etme, bulunan dış kredileri engelleme, takoz olma yeter.

15 Temmuz şehitleri hepimizindir. Saraçhane’de de o gece çok şehit verdik. Ve 3-4 senedir Saraçhane’de İBB, anma etkinliği yapar. 3-4 senedir AK Parti İstanbul il yöneticileri de buraya katılırlar ve burada konuşurlardı. Bu sene yoklar. Ama başka bir şey var.

Erdoğan'ın İstanbul paranoyasını ben çok iyi anlıyorum. Erdoğan, Yenikapı'daki 500 binlik mitingden Saraçhane'deki 5 binlik mitinge sert iniş yaptı. Aya sert iniş yapamadık ama Yenikapı’dan Saraçhane’ye sert iniş yaptı. Bunun gerilimi var. Bunu paranoyası var.

Keşke, ‘bu çalışmıyor’ dediği beledilerle ilgili… Belediyenin dibine kadar gitmişsin. Sayın İmamoğlu da seni çay içmeye davet etmiş. Bir gitseydin, ne var yani, bir git bir çay aç, niye bu kadar ayrıştırıyorsun? Niye bu kadar bölüyorsun?”  (ANKA)