Gündem

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka: İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı üç kız kardeşimiz de hayatta olacaktı

Aylin Sözer, Selda Taş Vesile Sönmez

30 Aralık 2020 15:21

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, öldürülen Aylin Sözer, Selda Taş ve Vesile Dönmez’e ilişkin de konuşan Nazlıaka, “Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı üç kız kardeşimiz de bugün hayatta olacaktı. O yüzden bir kez daha bu sözleşmenin uygulanmasını ülkeyi yönetenleri davet ediyoruz. Tek bir kız kardeşimizin bile kirpiği yere düşmeyinceye kadar haklı mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade etmek istiyoruz” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, partisinin genel merkezinde kadın ve çocuk hakları açısından geride kalan 2020 yılını değerlendirdiği açıklama yaptı.

İktidarın 2020 yılı Cinsiyet Eşitliği Karnesi’ni açıklayan Nazlıaka, “Pandemiyle mücadele edilen 2020 yılı, kadınlar açısından çok daha zor bir yıl oldu. En az 297 kadın katledildi, 161 kadın da şüpheli şekilde öldü. Aldıkları göstermelik cezalarla adeta sırtları sıvazlanan katiller, can almaya devam etti. Kadınlar, en çok ateşli silahlarla, evlerinde ve sokak ortasında öldürüldü. Ölüm, kadınlara hep en yakınlarından geldi. Kadını her defasında eve hapseden, itaat etmeye zorlayan zihniyet, katillerini de üretti” diye konuştu.

Nazlıaka’nın açıkladığı, “Hükümetin 2020 Cinsiyet Eşitliği Karnesi” şu şekilde:

Ocak

-27 kadın cinayeti ve 7 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Yıldız Teknik Üniversitesi profesörü Bedri Gender, Elâzığ depreminin gerekçesinin çocuk yaşta evlendirmenin yasaklanması olduğunu açıkladı.
-“Deve sidiği şifalıdır” gibi garip açıklamalarda bulunan Yalova Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Doç. Dr. Ebubekir Sifil bu defa da erkeğin bir defadan fazla eşinin olabileceğini söyledi. Bunun meşru olduğunu iddia etti.
-Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, üniversiteler ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından desteklenen bir bilim projesinin afişinde “erkek öğrencilere yöneliktir” yazdı ve kız öğrencileri yok saydı.
-Düzce Kaynaşlı Belediye Başkanı Birol Şahin, Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı hakkında kadın düşmanı açıklamalar listesine bir yenisini daha ekledi ve kadın sporcuların kendini teşhir ettiğini iddia etti.

Şubat 


-22 kadın cinayeti ve 12 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sözde kadına şiddetle mücadele kapsamında kurduğu Aile ve Rehberlik Bürolarına başvuran kadınlara akla ziyan tavsiyelerde bulunulduğu ortaya çıktı.
-Adalet Bakanlığı’nın ikinci yargı paketi çalışmasına göre aile uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk getirilmesi hedefleniyor. Boşanmalara şiddet varsa ara buluculuk olmaması gerektiği halde mahkemelerin iş yükünün hafifletilmesi gerekçe olarak sunuluyor.

Mart

-27 kadın cinayeti ve 5 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Covid-19 salgınıyla birlikte karantina önlemleriyle başlayan eve kapanma uygulamaları birçok sorunu da beraberinde getirdi. Kadınların iş yükü arttı ve aynı zamanda istihdam konusunda yaşadıkları sorunlar derinleşti.
-İlahiyatçı Ali Rıza Demircan korona virüsünün nedeninin evlilik dışı ilişki ve eşcinsellik olduğunu belirtti.
-Korona virüsü salgını nedeniyle başlayan uzaktan eğitimde çocuklara Adnan Menderes’in idam sahnesi detaylı şekilde izletildi.
-TRT EBA TV yayınlarında kadın öğretmenler kıyafetleri bahane edilerek kadın düşmanı tartışmaların hedefine konuldu. EBA TV’de öğrencilere cinsiyetçi bir eğitim verildi.

Nisan


-20 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay, "Çocuklarım aç, nasıl evde kalayım" diyen kadına düşmanca bir tutum sergileyerek "Geber" cevabını verdi. Kamuoyunun tepkisi sonrasında görevden alındı.
-Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, camide yaptığı bir konuşmasında homofobik ve cinsiyetçi ifadeler kullandı. Erbaş tarafından yayımlanan “Ramazan Günlükleri” isimli kitapta da üniversite gençleri özel hayatlarıyla ilgili konularda hedef gösterildi.
-Diyanet’in açıklamasının ardından Almanya'da yaşayan Metin Çakır isminde bir tıp doktoru, eşcinselliği hastalık olarak nitelendirdi. Tepkilerin ardından hastane, doktoru görevden aldığını belirtti.

Mayıs

21 kadın cinayeti ve 18 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. - Gazi Üniversitesi Dekanı Orhan Acar, çevrimiçi eğitim sırasında kamera ve mikrofonunun kapalı olduğunu zannedip “çaktırma kızların resimlerini de görüyoruz” dedi. Gazi Üniversitesi, dekan hakkında soruşturma başlatınca, Orhan Acar görevinden istifa etti.
-Diyanet İşleri Başkanlığı çevrimiçi olarak yayımladığı "Aile Hayatımız" isimli bir dokümanda, kadınlarla erkeklerin birlikte dans etmemelerini, el ele halay çekmemelerini, horona durmamalarını öğütledi ve bunların İslam'a aykırı olduğunu iddia etti.

Haziran


-27 kadın cinayeti ve 23 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. -Bir kadın, evli olduğu erkeğin şiddetinden kaçarak başvurduğu karakolun yönlendirdiği sığınma evine yerleşti. Aynı karakolda görevli olan ve evli olduğu erkeğin arkadaşı olan polis memuru, şiddet uygulayıcısı erkeğe sığınma evinin adresini verdi.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan Onur Ayı hakkında yaptığı bir açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden kişilere ithafen “Bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı sapkınlığın ortaklarıdır” dedi.

Temmuz


-36 kadın cinayeti ve 11 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi aleyhine birçok açıklama yapıldı. AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır" dedi. AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, "Kadın erkek eşitliği koca bir tantanadır. İstanbul Sözleşmesi, başka toplumsal sıkıntıların kapısını araladı" dedi.

Ağustos


-27 kadın cinayeti işlendi ve 23 kadın şüpheli şekilde öldü.
-Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Aile Eğitim Programı için hazırladığı "Aile ve Evlilik Hayatı" belgesinde, “Günümüzde çiftler aşk duygusunu çabucak tüketmekte ve aşkın bitmesini boşanma sebebi olarak görmektedirler" ifadeleri kullanıldı.

Eylül


-16 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Sakarya’nın Akyazı İlçesi’nde bulunan dergâhta çocuk istismarı olayı ortaya çıktı. Tutuklanan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın, her şeyi itiraf ettiği ses kaydı bulundu. Nurullah, olayın büyütülmemesi için çocuğun babasına 70 bin lira vermeyi teklif etti. Baba şikâyetten vazgeçmeyince, müritler tarafından sert bir şekilde darp edildi.

Ekim


-21 kadın cinayeti ve 8 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-GATA’nın Başhekim Yardımcısı Ali Edizer, Medeni Kanun’u hedef alarak erkeklere “ikinci eş almayı” önerdi. Gelen tepkiler üzerine, Edizer görevinden alındı.
-Resmî Gazete'de yayımlanan 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda sadece kadınlara yönelik açılması planlanan bir "kadın üniversitesi" projesi yer aldı.

Kasım


-29 kadın cinayeti ve 10 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Bütçe tartışmaları gündemi kaplarken bütçenin genelinin halka ait olmadığı, kadın ve çocuklar açısından ise hiçbir önlem alınmadığı görüldü. Bütçe görüşmelerinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın katipliğini, adı Nadira Kadirova’nın şüpheli ölümüyle anılan Şirin Ünal yaptı. Kadın dernekleri buna büyük tepki gösterdi.
-SMA hastası çocukların aileleri, Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüşmek için Ankara'ya geldiler. Aileler bakanlığa dahi yaklaştırılmadı. Güvenlik güçleri; “Demagoji yapmayın. Burada konuşmakla bir şey olmaz” dedi.
-Türkiye İzmir depremini konuşurken, AKP Genel Başkanı Erdoğan ‘3 çocuk temennisinde’ bulundu, “Her fırsatta söylediğim 3 çocuk temennisi hayati öneme sahiptir” dedi.

Aralık 


-15 kadın cinayeti ve 1 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
-Pandemi nedeniyle zorunlu olarak kısa çalışma ödeneğinden faydalanan hamile işçiler, eğer yasada değişiklik yapılmazsa, 90 prim gününü dolduramadıkları için analık ödeneğinden yararlanamayacaklar.
-Uşak’ta kadınlara yapılan çıplak arama, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemindeydi. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Türkiye’de çıplak aramaların olmadığını ve Meclis’in terörize edildiğini söyledi. Buna karşın birçok kadın görüntülü ve sözlü beyanda bulunarak çıplak aramaya maruz kaldığını belirtti.
-Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Ebubekir Sofuoğlu, “üniversiteler fuhuş yuvası” dedi. Kadınların ve kamuoyunun büyük tepkisine yol açan bu açıklama sonrasında, Savcılık Sofuoğlu hakkında resen soruşturma başlattı.
-Ve dün bir günde üç kadın katledildi. Rakamlardan değil, insan hayatından bahsediyoruz.