Gündem

CHP Grup Başkanvekili Özel: Recep Tayyip Erdoğan’ın hırsı artık Anayasa da tanımıyor

"Erdoğan, Kaddafi konusunda öyle şeyler söyledi ki, şu anda Kaddafi'nin kemikleri sızlıyordur"

15 Ocak 2020 13:41

Basın açıklamasında bulunmak için kameraların karşısına geçen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı'nın 'otağı' olarak bahsettiği, Ahlat'ta yapılmak istenen köşkün kanun teklifinde yer verilmesine sert bir dille tepki gösterdi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Bitlis Ahlat’ta, Van Gölü kıyısında Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapılmasına ilişkin kararı iptal etmesini hatırlatan Özel, "Recep Tayyip Erdoğan’ın hırsı artık Anayasa da tanımıyor" ifadesini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği toplantı sonrasında Hafter'le görüşülerek ortak müzakere çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren Özel, "Erdoğan Kaddafi konusunda öyle şeyler söyledi ki şu anda Kaddafi'nin kemikleri sızlıyordur. Kaddafi'nin Kıbrıs Barış Harekâtı'na desteğini hatırlatıyor. Kaddafi'nin başı taşla ezilirken bizim hatırlattığımız bir şey bu. Keşke Kaddafiş'nin başı ezilirken bunları hatırlasaydı Recep Tayyip Erdoğan. Kaddafi ölür ölmez Libya'ya uçak kaldıran, Libya'ya çantalar dolusu parayla yeni hükûmete desteğe koşan Erdoğan!" ifadelerinin kullandı.

Öte yandan Özel, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu basını kategorize etmekle suçlayan Cumhurbaşkanlığı İletim Başkanı Fahrettin Altun'a da tepki gösterdi. Özel, "Sen basılan gazetelerin son sayfalarını basılmadan önce görüyor musun, görmüyor musun? Sen buna cevap ver" dedi.

 


Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Kamuoyunda coğrafi bilgi sistemlerinde değişiklik yapılacak diye ismi olan esas olarak gerçekte birkaç tane farklı adla isimlendirebileceğimiz bir kanun teklifi var. Esas olarak imar kanununda değişiklikler yapan kanun teklifi olarak biliniyor. Belki Ahlat’taki kaçak sarayın Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen, yeniden yasal bir dayanağa kavuşturulmasını amaçlayan kanun teklifi demek lazım. Belki bir başka yaklaşımla İstanbul ve Ankara başta olmak üzere muhalefet tarafından kazanılan büyük şehirleri hazmedemeyen iktidarın oralardaki belediyeleri güçsüzleştirmekle ilgili kanun teklifi demek lazım. 17 yıl boyunca iktidarda bulundukları 25 yıldır yürüttükleri büyükşehirlerde, 17 yıl boyunca iktidarda bulundukları dönemde akıl etmedikleri, örtülü şekilde aldıkları imar rantı vergilerinin kendi siyasetlerini finanse etmek için kullandıkları örtülü imar rantı vergilerinin şimdi bir yasal zemine kavuşturulması ancak alınması gereken belediyeler yerine Hazine’ye ve çevre bakanlığına da bu işte yüzde ellilik bir pay istenen kanun teklifi demek lazım. Tüm boyutlarıyla bunları inceledik.

Öncelikle bu komisyon raporunu önemsiyoruz. Gecikmiştir. 24 Haziran 2018 seçimlerinden hemen önce ve seçimlerden sonra ilk iş olarak söylenen AKP’nin de ana gündemine alarak söylediği ama bir buçuk yıldır yasal bir düzenlemeye kavuşmamış bir durumdur. Bu komisyon raporunun derhal ve hızla kanun tekliflerine dönüştürülmesi gerekmektedir.

CHP olarak kaçak avcılıkla mücadeleden kuşların göç yolları enerji nakil hatları yüzünden kuşların hayatını kaybetmeye neden olacak birtakım düzenlemelerin yapılmasına; havai fişek kullanımının kısıtlanmasından deniz sirkleriyle ilgili belli bir süre vererek yasaklanmasına; faytonlarla ilgili düzenlemelere kadar pek çok konuda bu parlamentonun artık daha fazla oyalanmadan yasal düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Biz CHP olarak komisyona olumlu katkılar sunduk. Bu konuda yapılacak yasal düzenlemelere de bir an önce başlanması gerekmektedir. 24 Haziran seçimlerinden sonra ilk işimiz bu olacak deyip 1 buçuk yıl sonra elde bir komisyon raporunun olması ama yasal düzenlemeler konusunda partimizin verdiği tekliflerin hiçbirinin komisyonlarda görüşülmek üzere gündeme alınmamış olmasına da dikkat çekmek istiyorum.

İmar kanunundaki değişiklikle ilgili meseleyi usul yönünden tartışmak gerekir. Hepimiz biliyoruz bu rejime kasteden anayasa değişikliğinden sonra bir suçüstü durumuyla daha karşı karşıyayız. Bakan Kurum günlerdir bu kanunu müjdeliyor. Diyor ki bir kanun değişikliği yapacağız, bunu Meclis’e yollayacağız. Böyle bir şey yapamaz bakanların buna artık hakkı yok. Kanun tekliflerini sadece ve sadece milletvekilleri verebilir. Ben bu kanunun altına imza atan 71 milletvekilinden olsam gelir buraya 71 milletvekili ya Bakan’ı kınarım ya da attığım imzayı çekerim. Bakan Milletvekillerinin çalışmasını kendi çalışması olarak sunmaktadır. Ama bir gerçek var ki herkes biliyor ki sağır sultan duyuyor ki kral çıplak kardeşim. Halen daha kanun teklifleri bakanlar tarafından ve yürütme tarafından hazırlanmakta milletvekilleri de altına imza atmaktadır.

Bir grup başkanvekili canlı yayın yapmakta. Hepimiz biliyoruz ki bu kanunun çalışmaları Bakanlıkta yapılmış yürütmeye bilgi verilmiş, son şekli verildikten sonra da milletvekillerine açılmıştır. Ortaya koydukları sistem çökmüştür. Vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söylemekte ve milletvekillerini ortaklaştırdıkları Anayasa'ya karşı suç işletmektedirler.

Milletin bakanlarını sarayın bakanı yapmış bu sistem milletvekillerini aşağılamaktadır. Bugün meclisi koridorlarından tüm şehirlerden gelmiş ziraat odası başkanları var. Bakanlara ulaşamıyoruz diyorlar. Ama o bakanlara milletvekilleri de ulaşamamaktadır.

'Ahlat'taki kaçak saray' tepkisi

Ahlat’taki kışlık kaçak saray. Böyle bir düzenleme olamayacağını söyledik. Kıyı muhalefeti düzenlemesinde bir kişinin şahsıyla değişiklik yapılamayacağını söyledik. Anayasa Mahkemesi’ne gittik. Bu Anayasa Mahkemesi kapısı ortada olan mahkemesi bile Ahlat’taki bu korkunç hukuksuzluğa sessiz kalamadı ve iptal etti. Sonra, güya hukukun üstünlüğü var, bakın ne diyor; birileri rahatsız olsa da bu otağı ilçemize kazandıracağız. Anayasa mahkemesi kararını tanımayacağını söylüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın hırsı artık Anayasa da tanımıyor. Anayasa’nın 138. Maddesi'nin 4. Fıkrası diyor ki yargı kararları herkesi bağlar yürütme ve yasama buna karşı faaliyet yapamaz. Yürütme yargı kararını tanımayacağım diyor. Diyemez ama diyor. Parlamento’da Anayasa Mahkemesi karar verdikten sonra çıkıp o kararı boşa düşürecek yasama faaliyeti yapamaz ama getirip bunu koyuyorlar. Bu tek adam rejiminin, bu demokrasiden geçilmiş olan monokrasinin en nihayetinde en üst yargı organı olan Anayasa Mahkemesi’ni de tanımamasıdır. Böyle bir yaklaşım kabul edilemez. Kanun metninin doğrudan reddedilmesi gerekmektedir.

Teklifin içinde gerçekten yapılması gereken doğru düzenlemeler olan maddeler var. Bunu her zamanki anlayışla içindeki bu mayınlarla hatta artık mide bulandıran kişisel ihtiraslardan arındırıp doğru maddelerin doğru zeminde müzakere edilmesi gerekmektedir."

Erdoğan'a Kaddafi tepkisi 

"Erdoğan Kaddafi konusunda öyle şeyler söyledi ki şu anda Kaddafi'nin kemikleri sızlıyordur. Kaddafi'nin Kıbrıs Barış Harekâtı'na desteğini hatırlatıyor. Kaddafi'nin başı taşla ezilirken bizim hatırlattığımız bir şey bu. Keşke Kaddafiş'nin başı ezilirken bunları hatırlasaydı Recep Tayyip Erdoğan. Kaddafi ölür ölmez Libya'ya uçak kaldıran, Libya'ya çantalar dolusu parayla yeni hükûmete desteğe koşan Erdoğan!"

"CHP doğruları söylemeye devam edecek. Doğu Akdeniz'de neden yokuz derken şunu hatırlatıyorduk: Güney Kıbrıs Rum kesimi 2003'te Mısır'la bir anlaşma yaptı. Neredeydi dış politika yönetimi? 2007'de bu sefer anlaşmayı Lübnan'la yaptılar. Neredeydi AKP? Biz dedik ki balıkçı teknelerimizi sularımızın dışına çıkamayacağımız hale getirecekler demiştik. 17 yıl bunlar izledi. Monşerler diplomasisi diye aşağıladıkları bizim değerli dış politikacılarımız dedi ki hamle yapmamız lazım. Nihayet! Ve Libya ile bir anlaşma yaptılar. Bu anlaşmayı gelin hemen okutalım diye biz dedik. Anlaşmayı dakikalar içinde dış ilişkiler komisyonundan geçirdik."

"(Libya tezkeresi tepkisi) Türkiye'yi resmen arabulucu sıfatına götürdüler. Kılıçdaroğlu söyleyince hakaret, Putin söyleyince itaat. Bu anlayışı reddediyoruz. Putin'in zorlamasıyla gelinen nokta. CHP'nin işaret ettiği noktadır. Ana muhalefeti daha dikkatli dinlemeleri açıktır. Ana muhalefeti daha dikkatli dinlemeleri gün gibi açıktır."

"Putin'in memleketinde MİT müsteşarı masaya oturdu. Gelinen bu nokta istihbarat örgütlerinin sahada temasları var diyen Erdoğan'ın şimdi diplomasi masası var."

"Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı üç maaş götüren Fahrettin Altun işi gücü bırakmış; 'Ana muhalefetin lideri Kılıçdaroğlu eleştirilerde bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız dili dönüp buna cevap veremez cevabı ben vereyim' diyerek bir açıklama yapmışlar. Kılıçdaroğlu'nun basını bölmekle, kategorize etmekle suçluyor. O Fahrettin Altun ki Cumhurbaşkanlığı tarafından basına yapılan akreditasyonun başıdır. Bugün Erdoğan'ın açıklamalarına bazı gazeteler çağrılıyor, bazıları çağırılmıyorsa basını ayrıştıran Fahrettin Altun'dur. Sen basılan gazetelerin son sayfalarını basılmadan önce görüyor musun, görmüyor musun? Sen buna cevap ver." 

TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu, "Sarayda bir kişi var, ismini anmak istemiyorum" demişti; İletişim Başkanlığı'ndan açıklama geldi

"Siyasette, tiyatro üzerinden sert eleştiriler getirilmesini hep yadırgadık. Tiyatroyu siyasi eleştiri olmaktan çıkarmalı. Dört kadının tiyatro izlemesine, erkeklerin avazı çıktığı kadar ayıplamasını son derece yanlış buluyorum. Son derece ayıplı buluyoruz. Ülkenin mangalda kül bırakmayan, siyasette kudret abidesi Cumhur İttifakı'nın iki tane liderinin dört kadının bir sanat eseri izlemesine verdiği bu tepkiyi acizlik olarak değerlendiriyoruz."

"HDP ile aynı düşünüyor olsak farklı siyasi partilerde olmazdık. Bir siyasi partiyi şeytanlaştırmak için, geçmişte kendi ilişkileri de biliniyorken, CHP'yi HDP üzerinden kriminalize etme çabaları beyhudedir. "

"(Tokyo’ya gidecek olan 'Filenin Sultanları'nı hedef alarak “Allahu Teala’nın örtünün vücut hatlarınız belli olmasın emrine karşı çıkarak, açılıp saçılacaksın, kendini teşhir edeceksin sonra da Tokyo’ya gidiyoruz diye sevineceksin” diyen Düzce Kaynaşlı Belediye Başkanı Birol Şahin hakkında) MHP'nin vereceği acil uygulama şu olmalıydı; kesin ihraç sevkiyle disipline göndermek. MHP ne yaptı? Önce soruşturmaya aldı. Savunulacak yanı mı var bunun? Neyini savunacak?"

TIKLAYIN - MHP, 'Filenin Sultanları'nı hedef alan başkanı ihraç etti