Politika

CHP'den FATİH Projesi değerlendirmesi: Mali saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkeleriyle çelişiyor

"Projenin başlamasından 8 yıl sonra tablet dağıtmanın yanlış olduğu, onun yerine klavyeli bilgisayar dağıtılacağı açıklanmıştır"

27 Haziran 2020 17:22

CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), “En büyük ve en kapsamlı eğitim hareketi” diyerek 2011 yılında başlattığı FATİH Projesi'ni değerlendirdiği bir rapor yayımladı.

Fırsat eşitliğini artırma amacıyla yola çıkılmasına rağmen, öğrenci-öğretmen ve okul ekosistemine uygun olmayan plansız uygulamalar nedeniyle bu amacın gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği raporda, projenin 2011’de planlanan bütçenin büyük farkla dışına çıktığı ve hedeflenenlerin ise gerçekleştirilemediği; bu durumun da 2017 ve 2018 MEB Sayıştay değerlendirme raporlarında “mali saydamlık ve hesap verilebilirlik” ilkeleriyle çeliştiği belirtildi.

Yayımlanan raporda, 2020 bütçe görüşmelerinde ve 2021, 2022 tahmini bütçelerinde projeye kaynak ayrılmadığı ve bunun da projenin sonlandırıldığı anlamına geldiğine de değinildi.
Raporda şu tespitlere yer verildi:

*Projenin asıl uygulayıcısı olan öğretmenlerin bir kısmı hizmetiçi eğitimlerle sürece adapte edilmeye çalışılmış ancak bu durum sürdürülebilir olamamıştır.

*1996 yılından beri bu çalışma alanı için yetiştirilen BÖTE alan öğretmenleri kullanılmamıştır. Dışarıdan hizmet alımıyla öğretmen eğitimleri gerçekleştirilmiştir.

*Projenin başlangıcından itibaren konu ile ilgili yapılmış bilimsel araştırmalar ve yayınlarda dile getirilen sorun ve çözüm önerileri dikkate alınmamıştır.

*Projenin başlamasından 8 yıl sonra tablet dağıtmanın yanlış olduğu, onun yerine klavyeli bilgisayar dağıtılacağı açıklanmıştır.

*2002 yılından bu yana Türk Eğitim Sistemi'nin 18 yılı plansız ve yanlış bir strateji ile geçirilmiştir.
Projenin belki de en gözle görülür yanı olan etkileşimli tahtalar 3. fazla birlikte okullara yayılmaya devam etmektedir.

*Proje kapsamında bilişim sınıfları kapatılmış, bilgisayar laboratuvarları atıl kalmıştır.
Öğretmenleri yeni yol ve yöntemleri uygulayabilir duruma getirmek; öğretim programlarını 21. yüzyıl becerilerinden dijital becerileri, diğer konu alanlarında kullanımını teşvik edici politikalar çerçevesinde güncellemek gerekmektedir.

*Eğitim eko sistemindeki her unsurun teknolojik dönüşümün bir parçası olacağı göz ardı edilmeden dikkatli ve vizyoner planlamalar yapılmalıdır.