Gündem

Cezaevindeki astım hastası Arin bebeğin durumu kötüleşiyor: Artık sesimizi duyun

"Hastaneye ring aracı ile götürülüyorlar, vücutlarında yaralar çıkıyor"

03 Ekim 2018 12:23

Annesiyle birlikte cezaevinde kalan bir yaşındaki astım hastası Arin bebeğin babası Mihdi Yılmaz çocuğunun sağlık durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirterek yüreğinin yandığını söyledi.

Yılmaz, “Arin ve annesine denetimli serbestlik uygulanması için başvurmadığımız yer kalmadı. Gözlerimiz görüyor, kulaklarımız duyuyor, ellerimiz hareket ediyor ama şuan hepsi bağlı. Görmüyoruz, duymuyoruz, hareket edemiyoruz... Artık sesimizi duyun” diye konuştu.

"Koğuşta can çekişiyor"

Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre Şanlıurfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda annesi Esma Yılmaz ile birlikte kalan 14 aylık astım hastası Arin bebeğin durumu her geçen gün kötüye gidiyor. AnneYılmaz’ın denetimli serbestlik başvurusu “taraflı koğuşta kalıyor olması” ve “örgütten ayrılmadığı” gerekçeleriyle reddedildi.

Arin bebeğin babası Mihdi Yılmaz, Arin’in ne durumda olduğunu devlette dahil herkesin bildiğini söyleyerek “Devlet bir bebeğin ihtiyacını karşılamayacak kadar acizse benim diyebileceğim bir şey kalmamıştır. Söz konusu bir bebek. Ben Arin’in annesi veya kendim için istemiyorum. Arin bebekler ölmesin. Dünyadan haberleri yok. Bizler suçlu olabiliriz. Ama Arin’in hiçbir günahı yok. Olan bitenlerden habersiz bir koğuşta can çekişiyor. Bir hafta içinde bir buçuk kilo verdi. Ölümle pençeleşiyor. Bir baba olarak yüreğim yanıyor. Allah bir anneyi bir babayı her şeyle sınasın ama evladıyla sınamasın” ifadelerini kullandı.

Vücudunda yaralar var

Yılmaz şöyle devam etti:

“Arin’in midesinde reflü olduğu için içtiği sütü çıkarıyor. 7 kişilik koğuşta 33 kişi kalıyordu. Şimdi 14 kişiye indirmişler. Koskoca bir cezaevinde su sıkıntısı çekiyorlar. Hastaneye ring aracı ile götürülüyorlar. Vücutlarında yaralar çıkıyor. O yüzden annesi hastaneye götürmeyi reddediyor. Su olmadığı için Arin’i yıkayamıyor. Arin’in bu durumda oluşu gözümünüzün önünde eriyip gitmesinin kime ne faydası olacak. Yetkililere sesleniyorum; Arin’i neyle cezalandırıyorsunuz. Bizi çocuklarımızla terbiye etmeye mi çalışıyorsunuz. Mümkün değil... Ayşe Öğretmen, Pınar Aydınlar gibi örnekler varken bize nedene denetimli serbestlik tanınmıyor? Onların canın canda bizimkisi değil mi? Onların istekleri kabul edildi benim eşimin istekleri neden reddedildi?”