Politika

"Bölünmüş bir Irak, ABD’nin bölgedeki nüfuzunu test ediyor"

"ABD, referandumun ertelenmesi çağrısı yaparak Kürtlerin yalnızlaştırılmasına yardımcı oldu"

18 Ekim 2017 07:23

Çeviri: Gonca Tokyol-T24

Phil Stewar, Idrees Ali / Reuters

Yıllarca bölünmüş Irak’ı İslam Devleti’ne karşı ortak savaşta odaklayan ABD, eğittiği ve silahlandırdığı güçler arasında tam anlamıyla bir çatışma yaşanmaması için bölgedeki limitli etkisini tüm gücüyle masaya sürüyor. Uzlaşma yolunun bazı şekillerde mevcut olduğunu belirten uzmanlar, sürecin uzun olacağı ve Irak’taki ABD destekli savaş çabalarını direnişçilerin ve komşu İran’ın desteklediği milislerden gelecek tehlikelere maruz bırakabilecek bir dizi zorlu sinir harbinin yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. 

Irak hükümetine bağlı güçler Kürtlerin kontrolündeki petrol kenti Kerkük’ü alırken, ABD Başkanı Donald Trump ABD’nin Bağdat ve bağımsızlık yanlısı Kürtler arasındaki iç meselede taraf olmayacağını duyurdu. Beyaz Saray’da gazetecilere konuşan Trump, “Çatışmaları gerçeğinden hoşlanmıyoruz. Taraf tutmuyoruz” dedi. 

“ABD, referandumun ertelenmesi çağrısı yaparak Kürtlerin yalnızlaştırılmasına yardımcı oldu”

Bu tarafsız tutum, Kürt hükümetinin Washington’daki temsilcisi Bayan Sami Abdul Rahman tarafından soğuk karşılandı. Özellikle, ABD’nin açık bir şekilde Bağdat’la olan anlaşmazlığı tetikleren 25 Eylül’deki bağımsızlık referandumu erteleme çağrısı yaparak Kürtlerin yalnızlaştırılmasına yardımcı olduğunu söyledi. Reuters’a konuşan Abdul Rahman, “Washington her adımda Bağdat, İran ve Türkiye’yi cesaretlendirdi. Her biri, ‘Kürtler bir başlarına olduğuna göre istediğimiz her şeyi yapabiliriz’ diye düşündü” ifadelerini kullandı. 

Irak hükümetinin Kerkük’e girmesi, Bağdat’ın Kürtlerin bağımsızlık iddiasına dair şimdiye kadar attığı en keskin adım oldu. Bu adım aynı zamanda Irak hükümetinin otoritesini tanıyan ama aynı zamanda Kürt müttefikleriyle de bağını sürdüren Washington’ı garip bir duruma soktu. 

Kürt Peşmerge güçleri, Kürt halkına karşı savaş başlatan Bağdat’a ağır bir bedel ödetileceğini söyledi. 

ABD liderliğindeki koalisyonun Iraklı ve Kürt güçlere yönelik askeri yardımı, IŞİD’e yönelik savaşın kritik evrelerinde belirleyici oldu. Bununla birlikte Washington’ın gücü, büyük kentlerin terör örgütünden geri alınmasının ardından tam anlamıyla test edildi. 

“Barzani, zannettiğinden az arkadaşı bulunduğunu ve sandığından daha zayıf bir oyuncu olduğunu gördü”

ABD’nin, Kürtlerin ayrılmak yönünde oy kullandığı bağımsızlık referandumunu erteletmekte başarısız olmasının ardından Kürt lider Mesud Barzani üzerinde ne kadar etkisi olduğu belirsiz. Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nden Paul Salem, Barzani’nin 25 Eylül’deki seçimler öncesinde zannettiğinden çok daha az arkadaşı bulunduğunu ve sandığından daha zayıf bir oyuncu olduğunu öğrenmeye başladığını söyledi. Salem, “ABD’nin elinde bazı kozlar var” dedi. 

Washington Enstitüsü’nden Yakın Doğu Politikaları uzmanı olan Micheal Knights ise ABD’nin bölgedeki Kürtleri düşmanlaştırmayacak adımlar atması gerektiğini ifade etti. Bu adımların ABD liderliğindeki askeri koalisyon yetkililerinin bölgedeki anahtar öneme sahip bir üsse gönderilmesi ve Kerkük’te geçici bir Kürt yönetimi kurulması yönünde baskı yapılmasını içerdiğini kaydeden Knights, “Böylece Kerkük’teki topluluk liderleri tarafından 2007’de varılan iktidar paylaşımı anlaşması sürdürülebilir” diye konuştu.

Pentagon, ABD güçlerinin Kerkük bölgesinde bulunduğunu teyit etti ancak nerede oldukları konusunda bilgi vermeyi reddetti. ABD güçlerinin bölgedeki varlığı, yeni çatışmalar yaşanmasını önleyebilir. Benzeri bir taktik, Suriye’deki Kürtler ve Türklerin birbirleriyle savaşmalarının önüne geçmek için kullanılmıştı. 

ABD Dışişleri Bakanlığı tüm taraflara huzurun sağlanması çağrısında bulundu ve çekişmenin IŞİD’e yönelik savaşta tarafların dikkatini dağıttığı uyarısında bulundu. Açıklamada, “Tüm taraflara güçlü bir biçimde etnik ve mezhebe dayalı çatışmaları körüklemek niyetindeki Irak’ın düşmanlarının işine gelecek provokasyonlardan kaçınmaları çağrısında bulunuyoruz” dendi. 

“ABD, İranlı milislerin ilerlemesi halinde Peşmerge’yi destekleyeceğini açıkça söylemeli”

ABD’nin eski Irak Büyükelçisi James Jeffrey, Iraklı Şii milisleri destekleyen İran’ın Bağdat-Erbil çatışmasından nüfuz sağlayacak şekilde konumlandığını savundu. ABD’nin İran destekli güçlerin Kürt Peşmerge savaşçılarına meydan okumak için Kerkük bölgesinin içine doğru ilerlemeyeceğinden emin olması gerektiğini söyleyen Jeffrey, “ABD şunu çok açık bir şekilde dile getirmeli: Kerkük’ü savunmayacağız ama İranlı milisler ilerlerse, o zaman Peşmerge’ye yardım edeceğiz” yorumunda bulundu. 

McCain Bağdat’ı uyardı: Ağır sonuçları olur

İran’ın krizdeki rolüne dair endişeleri bulunan ve ABD ordusunun pazartesi günü yaşanan çatışmalarla ilgili olarak “yanlış anlaşılma” tanımlaması yapmasını eleştiren Kürt hükümetinin Washington’daki temsilcisi Abdul Rahman, “ABD’nin yaotığı ve yapmadığı açıklamalarla ilgili çok dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

Iraklı ve Kürt güçlerin, ABD’nin sağladığı silahlarla birbirlerine saldırması ihtimali, ABD Kongresi’ni de alarma geçirdi. Irak hükümetini ABD’nin verdiği silahların Kürt güçlerine çevrilmeye devam edilmesinin “ağır sonuçları” olacağı konusunda uyaran Cumhuriyetçi Senatör John McCain, “ABD Irak hükümetine ekipmanı ve eğitimi IŞİD’le savaşması ve kendisini dış tehditlerden koruması için vermiştir, kendi bölgesel yönetimlerinden birinin unsurlarına saldırması için değil” dedi.