Gazetenin öğrenci eylemleri ile ilgili Tessa Fox imzalı haberinin başlığı, "Yüzlerce öğrenci gözaltına alındı, İstanbul'daki gösterilerde polis şiddete başvurmakla suçlanıyor".
Salı günkü gösterilerde yüzlerce kişinin gözaltına alındığı ve protestocularla polis arasındaki çatışmalarda pek çok kişinin plastik mermi ve biber gazı ile yaralandığı aktarılıyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği gösterilerde helikopterlerin göstericiler üzerinde dolaştığı ve 228 kişinin gözaltına alınmasının protestoculara karşı sert taktiklerin kullanıldığı iddialarına neden olduğu; Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına karşı başlayan protestoların, LGBTİ+ haklarının savunusu ve polis şiddetine karşı tepkiye dönüştüğü ifade ediliyor.
İstanbul Valiliği'nin Beşiktaş ve Sarıyer'de gösterileri yasaklaması üzerine Salı günü öğrencilerin Kadıköy'e gittiği ve polisin öğrenci kartı olan bazı kişileri gözaltına aldığı belirtiliyor.
"Hükümet, muhalefeti susturmak için yeni bir baskı dalgası başlatıyor"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun LGBTİ topluluğu ile ilgili açıklamalarıyla ilgili olarak Daily Telegraph'a konuşan 21 yaşındaki Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Yaren Bozar, LGBT'lerin hedef alındığını ve günah keçisi ilan edildiğini söylüyor.
Sosyoloji bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Yaren Bozar, "LGBT haklarını ihlal etmek ve bu protestoyu sadece onların cinsel kimlikleriyle ilgiliymiş gibi göstermek için sert tabır alındı. Şu an kimliklerle ilgili değil, demokratik olmayan bir durum söz konusu" diyor.
Boğaziçi Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Zeynep Gambetti de "Hükümet, muhalefeti susturmak için yeni bir baskı dalgası başlatıyor" değerlendirmesinde bulunuyor.
Bloomberg haber sitesindeki değerlendirmede ise şu ifadeler kullanılıyor:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Batılı müttefiklerle bağları onarma amacı taşıyan değişim vaatleri ile ülke içinde muhalefeti hedef alması uyumsuzluk, onun reform gündeminin makyajdan ibaret olduğu iddialarını güçlendirdi."
İstanbul'dan siyasal iletişim uzmanı Gülfem Saydan Sanver, "Son gelişmelere baktığımızda, toplumsal mutabakata dayalı bir yargı reformu olacağını sanmıyorum" diyor.
Ayrıca, geçen hafta bir sergide Kabe resmi ve kenarlarına LGBTİ bayraklarının yerleştirilmesi sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun paylaştığı tweetin, Twitter tarafından "nefret söylemi" olarak görülüp gizlenmesi hatırlatılıyor.
"Erdoğan LBGT'leri kırıp dökmekle suçladı"
France 24 sitesindeki haberde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, öğrenci protestolarının ardından Pazartesi günü Türkiye'deki LGBTİ hareketini "kırıp dökmekle" suçladığına dair sözlerine yer veriliyor.
Fransız haber ajansı AFP'ye dayandırılan haberde, Erdoğan'ın AKP gençlik kollarına yönelik konuşmasından, "Gençliği LGBT gençliği değil bu milletin şanlı tarihindeki gençlik olarak geleceğe taşıyacaklarını' ifadelerine yer verilerek "LGBT gençliği değil. Siz kıran döken gençlik değil, tam aksine kırılan dökülen o kalpleri ayağa kaldıran gençliksiniz" sözleri aktarılıyor.
Haberde, insan hakları kuruluşlarının Erdoğan'ı, 18 yıllık iktidarı döneminde, laik ülkeyi toplumsal olarak daha muhafazakar bir rotaya sokmakla suçladığı belirtiliyor.
Modern Türkiye'nin tarihinde eşcinselliğin hep yasal olduğu, ancak eşcinsellerin ve LGBT etkinliklerinin sürekli tacize uğradığı; İstanbul Onur Haftası etkinliklerinin de Erdoğan döneminde engellendiği belirtiliyor.
Haberde ayrıca, gösterilerin 2013'teki Gezi Parkı protestolarına benzetilmesine dikkat çekiliyor, Erdoğan'ın geçen ay yaptığı bir konuşmada öğrencilerin gösterilerine katılanlar için "terörist" dediği hatırlatılıyor.
