Koronavirüs

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özlü: Toplumsal bağışıklığın gelişmesi noktasından çok uzaktayız

"O nedenle tedbirleri elden asla bırakmayacağız"

04 Haziran 2020 08:40

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Toplumsal bağışıklığın gelişmesi noktasından çok uzaktayız. Toplumsal bağışıklığın oluşması için nüfusun en az yüzde 60’ının bu virüsle karşılaşmış olması gerekir. Oysa bu oran şu an çok düşük." dedi. 

Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş'a konuşan Özlü, kendisine en çok “Vaka sayıları önceden de bin civarlarındaydı, şimdi ne değişti de rahatladık?” sorusu yöneltildiğini söyledi.

Özlü, "Toplumsal bağışıklığın gelişmesi noktasından çok uzaktayız. “Toplumsal bağışıklığın oluşması için nüfusun en az yüzde 60’ının bu virüsle karşılaşmış olması gerekir. Oysa bu oran şu an çok düşük. Gebze’de yapılan PCR test çalışmalarına göre hayalet taşıyıcı sayısı binde 3.5. Dolayısıyla ‘Çok sayıda insan hastalığı geçirdi, bağışıklık kazandı’ gibi bir olasılığın gerçekte karşılığı yok. Başka ülkelerde yapılan antikor çalışmalarında da bu oran zaten yüzde 3 çıkıyor. O nedenle tedbirleri elden asla bırakmayacağız.” diye konuştu. 

Prof. Dr. Özlü’ye göre ölüm oranları ile yoğun bakıma yatan hasta sayısındaki düşüşün birçok nedeni var. Özlü,  “Birincisi, şimdiki tedavi şekillerimiz başlangıca göre daha etkili. Artık neyle mücadele ettiğimizi biliyor ve erken tedaviye başlıyoruz. Doğru müdahale ve deneyimin etkisi yadsınamaz. İkincisi, 65+ grubu ilk başlarda dışarıdaydı. Bilginiz gibi kronik rahatsızlığı olanlar ile bu yaş grubu riskli. Şimdi onlar evlerine çekildi, buna bir de 20 yaş altı ile gönüllü karantina uygulayanları ekleyin. Nereden baksanız 40 milyon kişi evde. Seyahat yasakları-sokağa çıkma kısıtlamaları da eklenince salgın hız kesti.” düşüncesini dile getirdi. 

Toplum genelinde maske-sosyal mesafe-hijyen konusunda bir bilinçlenme yaşandığını belirten Prof. Dr. Özlü, virüsün 3 ay önceye göre mutasyona uğramış olma ihtimaline de dikkat çekiyor ve “Henüz kanıtlanmamış olsa da virüsün mutasyonlara uğrayarak, hastalık yapma gücünün azaldığına dair bazı yayınlar var. Bizim de gözlemimiz bu yönde. Genel olarak hasta sayısında bir azalma olduğu gibi gelen hastaların birçoğu da eskiye oranla daha hafif bir tabloyla başvuruyor. Yazın gelmesi, havaların ısınması da bence bir derece etkili oldu. ‘Eski normale yakın zamanda döner miyiz?’ Hayır. Dönüş yakın değil. En az 1 yıl daha ‘yeni normal’ hayatımıza devam etmek zorundayız gibi” görüşünü savundu.

Yazının devamı için tıklayın