Gündem

Bahçeli'den IKBY referandumu açıklaması: Gerekirse cepheden cepheye kan naklederiz

"25 Eylül referandum komplosunun ertelenmesi değil, tamamen ilga edilmesi hayat mezat meselesidir"

16 Eylül 2017 20:27

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin 25 Eylül'de gerçekleştireceği bağımsız referandumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Barzani’nin 25 Eylül referandum komplosu, bir yönüyle dalga dalga büyüyüp süregelen Türk düşmanlığının bu zamandaki yankı ve yansımasıdır" ifadelerini kullanan Bahçeli, "25 Eylül referandum komplosunun ertelenmesi değil, tamamen ilga edilmesi hayat mezat meselesidir. Aksini düşünmek felakete hizmettir. Gerekirse güneşe ateş taşırız, gerekirse buzdan ateş yakarız, gerekirse cepheden cepheye kan naklederiz, yine de bekamıza el sürdürmeyiz. Referandumdan vazgeçilmesi şartıyla Barzani’ye Kerkük’ü bağışlamayı düşünenlere Türk’ün yenilmez iradesini, geçilmez imanını hatırlatırım" açıklamasında bulundu.

Bahçeli'nin Twitter üzerinden paylaştığı mesajlar şöyle:

"Türklerin Avrupa’ya girmesiyle Şark Meselesi vasat ve varlık bulmuştu. Kısaca Çimpe Kalesi’nin 1356’da alınmasıyla tarihin akışı değişmişti.

Asırlarca sürekli ve sistemli saldırılarla önce Avrupa’dan, ardından da Anadolu’dan çıkarılmamız, deyim yerindeyse sürülmemiz planlanmıştı.

Türklerin mevcudiyeti her zaman rahatsızlık uyandırmış, tarihi hesaplar her fırsatta tedavüle sokulmuş, amansız düşmanlıklar sahnelenmişti.

Biliniyordu ki, Türklük varsa İslam güvence altında, mazlumların hak ve hukuku güven içindeydi. Hilal parlayınca haçlıların uykusu kaçmıştı.

Vatanımızı paylaşmak, tarihsel çıkarlarımızı paylamak, varlığımızı dağıtmak için durmadan oyunlar oynandı, aslan kediye boğdurulmak istendi.

Barzani’nin 25 Eylül referandum komplosu, bir yönüyle dalga dalga büyüyüp süregelen Türk düşmanlığının bu zamandaki yankı ve yansımasıdır.

Kerkük oldubittiye getirilip peşmergenin hâkimiyetine girerse, dahası güney sınırlarımız boyunca Kürdistan kurulursa Türkiye felç olacaktır.

Kerkük’ün güvenliği Ankara’nın güvenliği demektir. Tarih, coğrafya ve milli müktesebata göre Ankara ile Kerkük’ün kaderi bir ve aynıdır.

Kerkük Lord planlarına kurban verilirse, Musul, Telafer, Tuzhurmatu; ezcümle Türkmeneli tasfiye ve telef olursa Anadolu’ya ateş yağacaktır.

Yedi koldan, yirmi dört boydan geldik Orta Asya’dan. Tıpkı yayından fırlayan ok, çakan yıldırım, huduttan hududa atılan mızrak gibi.

Kerkük Türk’tür diyoruz. Hamaset yapmıyoruz. Şaka hiç yapmıyoruz. Bedel ödemekten bahseden Barzani’ye bedeli ödettirecek de güçteyiz.

25 Eylül referandum komplosunun ertelenmesi değil, tamamen ilga edilmesi hayat mezat meselesidir. Aksini düşünmek felakete hizmettir.

Gerekirse güneşe ateş taşırız, gerekirse buzdan ateş yakarız, gerekirse cepheden cepheye kan naklederiz, yine de bekamıza el sürdürmeyiz.

Referandumdan vazgeçilmesi şartıyla Barzani’ye Kerkük’ü bağışlamayı düşünenlere Türk’ün yenilmez iradesini, geçilmez imanını hatırlatırım.

Bugün Kerkük’ü peşkeş çekmeyi amaçlayanlar, yarın Diyarbakır’a, Hakkâri’ye, Şırnak’a gözlerini dikeceklerdir. Bu kaçınılmaz bir gerçektir.

ABD ve İngiltere öncelikle kendi işine bakmalı,haksız,hukuksuz ve hadsiz politik tasavvur ve tavırlarından acilen ve derhal geri dönmelidir.

Bölgemizde fitneye mihmandarlık yapan ABD, gelecekte kendi eyaletlerinde baş gösterebilecek bağımsızlık arayışına ne diyecektir?

Mesela Kaliforniya’nın içten içe büyüyen, devamlı zemin tutan ayrılma talepleri iyice somutlaşır, gün yüzüne çıkarsa ABD ne yapacaktır?

Veya İngiltere’nin atadığı valilerce yönetilen Kanada, Avusturalya, Yeni Zelenda gibi ülkeler yeter derse neler olacağını düşünen var mıdır?

25 Eylül referandumu ön şartsız tarihin çöplüğüne fırlatılmalıdır.Yoksa Türk milleti ileri fırlamak için tetikte ve teyakkuzda beklemektedir.

Irak Temsilciler Meclisi’nin 12 Eylül’de almış olduğu referandumun yasa dışı olduğuna dair kararı ise hayırlı ve olumludur.

Kerkük menem, men Türk’üm. Gök Bayrak şerefimiz, şerefin muhafazası ölüm kalım sebebidir. Diri diri gömemeyecekler, sıra sıra yok olacaklar.

Musul'da Zengiler, Kerkük'te Kıpçaklar, Erbil'de Beg Teginliler, yiğit yatağı Atabegler, dokuz başlı tuğlar Türk'ün adını âlemlere duyurdu.

Biz Türk’e, Türkmen’e bakınca mezhep görmeyiz, göremeyiz, görmemeliyiz. Ne Şii ne Sünni, Türk’ün birdir ahlakı, vicdanı, töresi.

Yılanlar tıslasa da, çakallar hırlasa da, fedakârlık dehlizinde son ferdimize kadar ıslanıp kutlu vatanı ve soydaşlarımızı bırakmayacağız.

Irak’ın toprak bütünlüğü bozulamayacaktır. Türk devletinin kırmızı çizgileri örtbas edilemeyecektir. Irak Türkmenleri yok sayılamayacaktır.

Niyet sahiplerini uyarıyorum, gayri meşru referandum yapılırsa bölgesel ve küresel fay hatları kırılacak,azdan az,çoktan ise çok gidecektir.

Ama unutulmasın ki, Kerkük’ün Türklük ruhu gasp edilemeyecek, Türklükle özdeşleşen adını hiçbir alçak emel silemeyecektir.

Tarihi Türkmen yurtlarının statüsünü değiştirmek maksadıyla açık veya örtülü hiçbir pazarlık, arayış, çaba, proje kabul edilemeyecektir.

“Gavim gardaş neredesin” diyor Kerkük? Biz de; “buradayız, yeri ve zamanı gelirse koşa koşa yanınızda oluruz gardaş” diyoruz."