Politika

Aydınlardan yeni anayasa için çağrı: Otoriter rejime hukuki statü oluşturma ihtimaline karşı etkili irade koyalım!

Murathan Mungan, Ergun Özbudun ve Tarık Ziya Ekinci’nin de imzacıları arasında olduğu isimlerden çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü anayasa için çağrı metni...

29 Şubat 2016 15:23

İmzacıları arasında anayasa hukukçuları Prof. Ergun Özbudun, Prof. Levent Köker, Prof. Mustafa Erdoğan ile Prof. Gençay   Gürsoy, yazar Murathan Mungan, avukat Hülya Gülbahar, Tarık Ziya Ekinci, iş adamı Osman Kavala, AİHM'de Türkiye'den ilk yargıç olarak görev yapan emekli büyükelçi Rıza Türmen, Prof. Baskın Oran, Prof. Turgut Tarhanlı, Prof. Binnaz Toprak ve Prof. Murat Belge'nin de bulunduğu bir grup aydın, yeni anayasa sürecinin Meclis’le sınırlı kalmaması ve topluma açılması için çağrı yaptı. “Sürecin, otoriter bir rejime hukuki statü oluşturma ihtimaline karşı, tüm kesimlerin ortaya etkili bir irade koymaları” istenen metinde “Çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü değerlere dayanan demokratik bir anayasa sürecinin şartlarını oluşturmak için duyarlı herkesi ortak bir çabada buluşmaya davet ediyoruz” ifadesi kullanıldı.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun dağılması ardından anayasa tartışmalarına sivil toplumun da katkı sunması amacıyla bir grup akademisyen ve sivil toplum aktivisti, çağrı metni hazırladı. Taksim’deki Elite World Prestige Hotel’de basınla paylaşılan çağrı metnini, eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Gençay Gürsoy’un sunumu ardından avukat Hülya Gülbahar okudu.

Dinleyicileri arasında Zaman yazarı Şahin Alpay, HDP sözcüsü Ayhan Bilgen ve milletvekilleri Mithat Sancar, Meral Danış Beştaş ile eski Van milletvekili Aysel Tuğluk’un da bulunduğu basın toplantısında Gençay Gürsoy’un yaptığı sunum şöyle:

“Bugün Türkiye’nin 150 yıllık anayasa macerasının geldiği son aşamada, Meclis Anayasa Komisyonu’nda tartışılan konunun topluma açılması amacıyla başlıca anayasa hukukçusu arkadaşlarımızın öncülüğünde oluşturduğumuz bir yurttaş inisiyatifi olarak karşınızdayız. Anayasa tartışmalarının yeniden canlandığı bugünlerde sorunu Meclis sınırları içinde, Meclis çoğunluğunun egemenliği altına hapsetmemek üzere toplumun konuyu tartışması ve inisiyatiflerin müdahil olması için bu toplantıyı düzenliyoruz. Bu bir çağrı toplantısıdır.

“Önümüzdeki günlerde başlıca sivil toplum örgütlerinin öncülük ettiği, umuyoruz ki, bir inisiyatif konuyu daha geniş boyutlarda tartışıp müdahil olma imkânı bulacaktır. Yaşadığımız günler bir anayasa yapılmasına müsait midir sorusuna ne yazık ki hiçbirimiz olumlu cevap veremiyoruz. Bütün özgürlük ve demokrasi sınırlarının daraltıldığı bugünlerde böyle bir konunun özgürce tartışılmasına imkân var mıdır sorusunun cevabı halen açıktır. Ama ne olursa olsun mademki Meclis’te bu konu tartışılacaktır, bütün olanaksızlara rağmen bu tartışmaya yurttaşların katılması, sivil toplum inisiyatifinin katılması gerekiyor.”

Gürsoy’un ardından Hülya Gülbahar’ın okuduğu “Çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü anayasa için” başlıklı çağrı metni şöyle: 

“Darbe anayasasının yapıldığı tarihten bu yana, toplumda yeni anayasa arayışları eksik olmamış, farklı siyasal anlayışlara dayalı değişik anayasa önerileri gündeme gelmiştir. Bu çerçevede çoğulcu, eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasa talebi en zor şartlarda bile savunulmuştur.

“Anayasa tartışmaları bir süredir yeniden canlanmış, kamuoyunun gündemine girmiştir. Çatışmaların sürdüğü ve mevcut anayasadaki hakların fiilen askıya alındığı bugünkü ortamda yeni anayasa sürecinin demokrasi dışı yönelimlere alet edilmesinden endişe duyuyoruz.

“Bu sürecin, otoriter bir rejime hukuki statü oluşturma ihtimaline karşı, tüm toplumsal kesimlerin evrensel demokratik değerler çerçevesinde etkili bir irade ortaya koymaları hayati önem taşıyor.

“Çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü değerlere dayanan demokratik bir anayasa sürecinin şartlarını oluşturmak için, duyarlı herkesi ortak bir çabada buluşmaya davet ediyoruz.”

Çağrı metninin imzacıları sırasıyla şöyle:

Abdülbaki Erdoğmuş - Ahmet Türk - Prof. Dr. Ayşe Erzan - Ayşegül Devecioğlu - Doç. Dr. Ayşen Candaş - Prof. Dr. Baskın Oran - Doç. Dr. Bican Şahin - Prof. Dr. Binnaz Toprak - Doğan Bermek - Prof. Dr. Ergun Özbudun - Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu - Prof. Dr. Fuat Keyman - Prof. Dr. Gençay Gürsoy - Güler Buğday - Hatice Kapusuz - Hülya Gülbahar -Hüsnü Öndül - İbrahim Sinemillioğlu - Prof. Dr. Levent Köker - Mehmet Güleryüz - Melda Onur - Maside Ocak - Prof. Dr. Metin Günday - Prof. Dr. Murat Belge - Murathan Mungan - Prof. Dr. Mustafa Erdoğan - Nesrin Nas - Dr. Nil Mutluer -Prof. Dr. Niyazi Öktem - Prof. Dr. Oktay Uygun - Osman Kavala - Prof. Dr. Osman Doğru - Osman Murat Ülke - Ömer Faruk Gergerlioğlu - Öztürk Türkdoğan - Rıza Türmen - Sefa Öztürkdede - Prof Dr. Sevtap Yokuş - Tarık Ziya Ekinci - Prof. Dr. Turgut Tarhanlı - Prof. Dr. Yücel Sayman

 

“Savaş koşullarında
anayasa yapmak söz konusu değil”

 

Basın toplantısının devamında yapılan soru-cevap kısmında ‘inisiyatifin içeriğinin detaylı anlatılması’ talebi üzerine Gençay Gürsoy, “Geçtiğimiz dönemdeki anayasa çalışmalarında birçok yurttaş inisiyatifi anayasa tartışmalarına aktif bir şekilde katılmıştı. Buna benzer, daha kapsayıcı, özellikle sivil toplum örgütlerinin öncülük ettiği bir yurttaş inisifiyatifi çağrısı yapıyoruz burada” dedi. Konuşmacılardan yazar Ayşegül Devecioğlu da söz alarak şu ifadeleri kullandı:

“Kimse anayasa yapılmasın diye bir itirazda bulunmuyor. Bizim buradaki bulunuş amacımız ‘anayasa yapılmasın’ değil. Ancak anayasa yapımının bazı koşulları var. Bu nedir: Bir kere basın ve ifade özgürlüklerinin sağlanması. Ülkemizde şu anda savaş hüküm sürmekte. Savaş koşullarında anayasa yapmak söz konusu değil. Onun için bir an evvel müzakere masasına dönülmesi. Bu koşulların yerine getirilmesine dikkat çekmek istiyoruz. Basın ve ifade özgürlüklerinin mümkün olduğu kadar toplumun kanaat oluşturmasını sağlayacak şekilde anayasa sürecinin tartışılmaya açılması gibi bir talep doğrultusunda bir araya geldik.”    

 

“İlk 4 madde konusunda
fikir birliğimiz olmayabilir”

 

Çağrıyı yapan kişilere yöneltilen “anayasanın ilk 4 maddesine nasıl yaklaştıkları” sorusunu Gençay Gürsoy yanıtlayarak şu ifadeleri kullandı: 

“Buna da bütün katılımcıların bu konuda tek bir fikir etrafında birleşebilme ihtimali belki olmayabilir. Benim şahsi kanaatimi soruyorsanız, bu ilk 4 madde bir dayatma olarak sunulmamalıdır. Türkiye’de yeni anayasa için her konu tartışılabilir. Eğer barış konusunu da gündeme almışsak, Kürt sorununun çözümü konusunda daha esnek davranmak, daha yapıcı bir düşünceyle yola çıkmak gerekir.”