Savcılığın intihar diye kapattığı, “intihar notu”nu da kanıt olarak sunduğu dosyada ‘intihar notu’nun yazıldığı defterin üzerindeki kalemde parmak izi tespiti neden yapılmadı. En önemi ve ilk yapılması gerekenlerden biri bu.
Olay yerine ilk gelen polislerin hazırladığı tutanak savcılık dosyasına girdi ancak savcının bu polisleri çağırıp “Olay yerindeki fotoğrafı anlatır mısınız?” demesi gerekirdi. Onları sözlü olarak da dinlemesi gerekirdi. Bu da yapılmadı. Neden?
Olay yerindeki kişilerin ve aynı binada yaşayanların telofon trafiği de incelenmedi. Oysa ilk yapılması gerekenlerden biri bu.
Ayrıca otopsi raporunda da ciddi eksiklikler var. Otopsi iç ve dış muayene olarak yapılır. İç muayene özellikle böylesi bir konuda gerçekliğe açığa çıkarmada önemli kanıtlar içerir. Cinsel saldırı gibi durumların var olup olmadığını açıklar. Duruma dair bilgiler de cinsel saldırı varsa da yoksa da fotoğraf olarak dosyaya konur. Ancak bu dosyada bunu da göremiyoruz."
"Devlet üzerine düşeni yapmadı, biz yapalım"
“Nadira gerçekten intihar da etmiş olabilir. Kamuoyu onu intihara götüren nedenleri de bilmelidir. Savcılığın bir görevi de bu intiharın sebeplerini açığa çıkarmaktır. İntihar etmediyse gerçek açıklanmalı. Nadira’nın evinde çalıştığı Ünal’la zaman zaman yalnız kaldığını biliyoruz. O sırada neler yaşandığını bilmiyoruz. Bunların hepsi şüphelidir.
“İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerine göre özellikle kadın ölümlerinde hiçbir şüphe olmadan bu dosyaların kapatılabileceği belirtiliyor. Bizim açımızdan dosyadaki şüpheler çok güçlüdür. Tüm kamuoyunun bu dosyanın üzerine gitmesi gerekiyor.
'Kamuoyundan destek bekliyoruz"
“Burada gariban kimsesi olmayan bir kadından söz ediyoruz. Bu dosyada devlet üzerine düşeni yapmadı, savcılık ihmallerle soruşturmayı yürüttü. Ama en azından biz avukatlar, basın, kadın hakları savunucuları bu soruşturmada gerçeğin açığa çıkartılması için dosyayı takip etmekten vazgeçmemeliyiz. Tüm kamuoyundan bu konuda destek bekliyoruz.”
Başvuru yapıldıktan sonra AYM’nin dört-beş ay içinde karar vermesi bekleniyor.
