Kültür-Sanat

Atilla Dorsay ‘Yılmaz Güney Kitabı’ yenilenmiş baskısıyla raflarda | Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili…

Atilla Dorsay: Katil, hem de bir yargıç katili… Hiç bağışlanabilir mi? Bu dramın ardında, bir Yunan trajedisi kadar çarpıcı, hazin ve kahredici bir durum olduğunu; daha gencecikken ‘komünizm’ suçlamasıyla hapse düşen Yılmaz’ın kaderinin bir Euripides, Aiskhylos, Sophokles ya da Corneille trajedisi gibi ilmek ilmek örülmüş bir kişisel tarih olduğunu kavrayamadılar

16 Şubat 2022 13:13

Türkiye medyası ve sinemasının en kıdemli yazarlarından Atilla Dorsay’ın yazdığı çeşitli yazıları, belgeleri ve anıları bir araya topladığı ‘Yılmaz Güney Kitabı’ yenilenmiş baskısıyla Puslu Yayıncılık’tan çıktı. Sinema tarihine adını yazdıran Yılmaz Güney’i, namıdiğer ‘Çirkin Kral’ı hapishane yıllarında da ziyaret eden Dorsay’ın kitabı, sekiz bölümden oluşuyor.

Kitap; ‘Umutlu Sinema Yılları’, ‘Bir Hapislikten Öbürüne’, ‘İçerdeki (Uzun) Yıllar’, ‘12 Eylül’e Doğru’, ‘İmralı’da Son Konuşma’, ‘Gerçek Olan Film: Yol ve Kaçış’, ‘Öldük, Ölümden Bir Şeyler Umarak’ ve ‘Birkaç Önemli Belge’ bölümlerinden oluşuyor.  Dorsay, eski baskılara yeni bölümler eklendiğine de işaret ettiği kitabı için, “Yıllar sonra yeniden basıyoruz, ama bu bir ilk kitap olacak: 2000’lere dek gelen… Sonrasını bir ikinci ciltte toplayacağız. Yeter ki siz okurların bu müstesna kadere olan kadere ilgileri tükenmesin…” diyor.


Atilla Dorsay ve Yılmaz Güney

Sanki bir Dostoyevski, bir Shakespeare, bir Fitzgerald anlatısı

Kasım 2013’ten itibaren yazılarını T24’te sürdüren Atilla Dorsay’ın kaleme aldığı kitabın Önsöz’ünden bir bölüm şöyle:

“Onu sanatçı olarak çok takdir ettiğim gibi, insan olarak da bağrıma bastım. Ve o uzun, maceralı, belalı ve son derece dramatik yıllar içinde fırsat düştükçe elimi uzattım, hapisanelerde ziyaretine gittim; siyasal koşullar tam tersini buyursa da onun yandaşı ve yoldaşı oldum; öyle de kaldım. Onun için çeşitli yazıları, belgeleri, anıları bir araya topladığım Yılmaz Güney Kitabı’m 1988 yılında basıldı, art arda 4-5 baskı yaptı. Sonrasında yine tartışıldı, sanatına yüz vermeyenler, o güzelim filmleri, senaryoları ve romanları anlama yeteneğinden yoksun olanlar, sadece onun karşılaştığı acılı olayları hatırladılar. Tabancayla gezdiğini, Türk usulü bir haydut olduğunu, sonunda da elini kana bulayarak, hem de bir yargıcı öldürdüğünü söyleyip durdular.

Katil, hem de bir yargıç katili… Hiç bağışlanabilir mi? Bu dramın ardında, bir Yunan trajedisi kadar çarpıcı, hazin ve kahredici bir durum olduğunu; daha gencecikken ‘komünizm’ suçlamasıyla hapse düşen Yılmaz’ın kaderinin bir Euripides, Aiskhylos, Sophokles ya da Corneille trajedisi gibi ilmek ilmek örülmüş bir kişisel tarih olduğunu kavrayamadılar…

… Evet, kapak için seçtiğimiz cümle, Yılmaz’ın geride bıraktığı sayısız özdeyişten biri: ‘Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili.’
Sevgili Fatoş’una adadığı cümle ne çok anlam içeriyor… Nasıl bir hüzün, ne tür bir üzgünlük… Ve adına keder denen, herkesin kendine göre yorumladığı o kavramın bir insan için ne denli olduğunu bize hatırlatıyor. Bir kez daha… Ve belki olabilecek en güçlü biçimde… Sanki bir Dostoyevski, bir Shakespeare, bir Fitzgerald anlatısı gibi…”

Fatoş Güney ve Yılmaz Güney

KÜNYE

Kitap: Yılmaz Güney Kitabı
Yazar: Atilla Dorsay
Yayınevi: Pusula
Kapak:
ademsenel.com
Sayfa: 384
Tarih: Ocak 2022

TIKLAYIN: Yılmaz Güney'i; eşi Fatoş Güney, oyuncu Halil Ergün, sinema ve T24 yazarı Atilla Dorsay, oyuncu Tuncay Akça anlattı

TIKLAYIN: Yılmaz Güney’le yapılan röportajın eksik bölümü 39 yıl sonra gün yüzüne çıktı

TIKLAYIN: 12 Eylül'de sıkıyönetim el koymuştu, işte yıllar sonra emniyet depolarından çıkan Yılmaz Güney filmleri...

TIKLAYIN: Fatoş Güney: Yılmaz’ın öldüğünü annesi hiç bilmedi, yıllarca Yılmaz diye başka birini konuşturduk telefonda

Atilla Dorsay kimdir?

Türkiye’nin en kıdemli sinema yazarı olan Atilla Dorsay, 17 Mart 1939’da  İzmir'de doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi.

1964 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Üniversitesi) Yüksek Mimarlık bölümünden mezun oldu. İki yıl sonra Cumhuriyet gazetesinde sinema üzerine yazmaya başladı ve sonra bu alanı asıl mesleği olarak seçti. Cumhuriyet’te 27 yıl boyunca yazdıktan sonra Milliyet, Yeni Yüzyıl ve Sabah’ta köşe yazıları kaleme aldı. 2013’de Emek sinemasının yıkılışını protesto için Sabah’ı ve geleneksel basını bırakarak Kasım 2013’ten itibaren bağımsız internet gazetesi T24’te yazmaya başladı. Sinema dışında yemek, şehircilik, İstanbul, yaşam kültürü üzerine yazılarını, müzik anılarını, gezi notlarını, hikâye, şiir  ve fotoğraflarını kitaplaştırdı.

1985'ten itibaren TRT 2'de sinema kuşakları sundu, ayrıca TRT Radyo 3’te müzik programları yaptı. İKSV Sinema Festivali danışmanı olan Dorsay, kurucusu olduğu SİYAD’ın Onursal Başkanı.
Çeşitli ulusal ve uluslararası festival ve yarışmalarda jüri üyeliği yapan yazar, FIPRESCI- Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu’nun ilk Türkiye temsilcisi olan Atilla Dorsay’ın Ankara Büyülü Fener’de adını taşıyan bir sinema salonu bulunuyor.

Başlıca ödülleri

Fransa’dan Palmes Academiques- Sanat Şövalyesi Nişanı, Türk Dil Kurumu Basın Ödülü, Mannheim, İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara, Eskişehir, Adana, Erzurum, Marmaris vb. festivalleri Emek ödülleri, TÜYAP Kitap Fuarı Yılın Yazarı ödülü (2014), İFSAK, TÜRSAK, Rotary Club, Lion’s, Altın Artemis, TROYA, ODTÜ, ENKA, Kültür Bakanlığı, İKÜ, SET, JCİ- New York, GÖZDER kurum ödülleri.