Dünya
Deutsche Welle

Analiz: Türkiye'deki IŞİD tehlikesi

Türkiye genelinde IŞİD örgütlenmesine karşı kapsamlı operasyonlar düzenlendi. Peki IŞİD'e karşı büyük gözaltı dalgası ne anlama geliyor? Serhat Erkmen'in analizi.

08 Şubat 2017 19:10

5 Şubat pazar günü sabah saatlerinden itibaren Türkiye'de basın bültenlerine üst üste güvenlik güçlerinin IŞİD'e yönelik operasyon haberleri düşmeye başladı. Başta sayıları 100 civarında olan gözaltılara akşama kadar sürekli yenileri eklendi. Sonunda İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan resmi açıklamayla bir günde 29 ilde toplam 748 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Peki, Türkiye tarihinde radikal cihatçı yapılanmalara karşı yapılan en büyük operasyonun anlamı nedir?

Büyük gözaltı dalgasının arka planı

Yılbaşı gecesi Ortaköy'de gerçekleştirilen terör saldırısı sonrasında güvenlik güçleri IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasına ilişkin geniş çaplı bir operasyon başlatmıştı. Eylemi gerçekleştiren teröristin yakalanması sürecinde açığa çıkan ipuçları ve şebekenin kritik isimleri bu süreç zarfında daha fazla bilgiye erişilmesini sağladı. Her ne kadar geçen pazar yapılan operasyonlarda yüzlerce kişi eş zamanlı olarak yakalansa da öncesinde de ciddi miktarda gözaltı bulunuyordu. İçişleri Bakanlığı'nın resmi sitesinde yayınlanan bilgiler bir araya getirildiğinde 2 Ocak'tan 5 Şubat'a kadar geçen süre zarfında 374 kişinin IŞİD ile ilgili operasyonlarda gözaltına alındığı anlaşılıyor. Yine aynı verilerden, olayın hemen ardından büyük bir gözaltı dalgası yaşandığı sonrasında bir çözümleme evresi olduğu ve sonunda eş zamanlı büyük bir operasyon gerçekleştiği görülüyor. Sonuçta yaklaşık 40 gün içinde 1122 kişinin gözaltına alındı.

Peki bu operasyonların geçmiştekilerden farkı nedir?

Türkiye'de 2015 yılından bu yana çok sayıda kişi IŞİD üyesi olmaktan yakalandı. Bunlardan bir kısmı Suriye ve Irak'a gitmek üzere Türkiye'ye gelen ve geçiş sırasında ya da geçişten önce bekledikleri yerlerde yakalanan insanlardan ibaretti. Fakat, örgüte katılmak ya ondan kaçarak Türkiye'ye dönmek isteyenlerin yanısıra örgütün Türkiye'deki yapılanmasına ilişkin de yoğun bir mücadele süreci yaşanıyordu. Ancak geçen iki yıl boyunca IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği eylem sayısında ciddi bir artış oldu. Örgütün son anda engellenen eylemleri de dikkate alınırsa 40'a yakın saldırı girişimi olduğu söylenebilir. Dolayısıyla diğer güvenlik sorunları nedeniyle çok ön plana çıkmasa da Türkiye'de ciddi bir IŞİD ile mücadele süreci yürütülüyordu. Peki son operasyonların öncekilerden farkları nelerdir?

Temelde 2 önemli fark var

İlk fark, son iki yıl içinde Türkiye'de güvenlik güçlerinin IŞİD'e yönelik operasyonlarında yakaladığı kişilerin büyük bir çoğunluğu Türk vatandaşıyken yılbaşından sonra yürütülen operasyonlarda ibrenin tersine döndüğü görülmüştür. Hem terör eyleminin hemen ardından gerçekleşen ilk dalgada hem de son büyük operasyonda yakalananların çoğunun yabancılar olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum, Ortaköy'deki saldırı sonrasında örgütün içindeki yabancıların yarattığı tehdit seviyesinin daha net ortaya çıkmasından kaynaklandığı gibi, operasyonlarda elde edilen bilgilerin IŞİD'in şebekesi hakkında daha fazla bilgiye erişilmesiyle de ilişkili olduğu söylenebilir.

İkinci fark, IŞİD'in Türkiye'de eylem yapma istekliliğinin doruğa çıkmasıdır. El Bab'ı kaybetmek üzere olan örgütün aldığı darbe nedeniyle ciddi bir eylem süreci başlatmak istediği görülüyor. Bunun temel nedeni, Türkiye'deki eleman toplama faaliyetlerinde aldığı darbeler. Türk toplumunda örgütün ne kadar büyük bir tehdit olduğuna ilişkin farkındalık arttıkça örgütün eleman toplaması, örgütlenmesi ve terör eylemlerinin altyapısını hazırlaması zorlaşıyor. Buna ilişkin en büyük göstergelerden birisi IŞİD'in yayın organlarında Türkiye'ye verdiği özel önemdir. Türkçe dahil pekçok dilde yayın yaptığı propaganda dergisi diğer dillerdeki yayınlardan hem daha uzun hem de Türkiye'ye özgü bazı materyaller barındırmaktadır.

Son sayısında IŞİD'in üzerine dayandığı ideolojik temellerin İslam dininde yeri olmadığını belirten din adamları ve akademisyenleri açıkça hedef göstermesinin de altı çizilmeli. Yani, örgütün yapısı açığa çıktıkça, Türk kamuoyu IŞİD hakkında bilgilendikçe ve Türk ordusu Suriye'de örgüte darbe burdukça IŞİD'in Türkiye'de eylem yapma isteği artmaktadır. Yapılan operasyonların da açığa çıkardığı gibi örgüt Türkiye'de yeni ve sansasyonel bir eylem arayışı içindedir. Son büyük dalganın kısa vadede gerçekleşebilecek olası terör saldırılarını engellemek için yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

Ancak şurası bir gerçek; IŞİD, Türkiye'de 2 yıl içinde örgütlenmedi. Tersine kökleri El Kaide'nin Türkiye'deki yapılanmasına kadar götürülebilir. Elbette, o zamandan bu yana El Kaide de IŞİD de çok değişti. Buna paralel olarak IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasında da önemli değişiklikler var. Fakat, IŞİD'in Türkiye'deki varlığı El Kaide ile karşılaştırılamayacak ölçüde genişlemiş durumda. Bu nedenle daha kapsamlı ve uzun vadeli bir mücadele gerekiyor. Muhtemelen bu büyüklükte olmasa da 2017 yılı içinde daha başka gözaltı dalgalarının olması bu nedenle şaşırtıcı olmamalıdır.

© Deutsche Welle Türkçe

Serhat Erkmen

Doç. Dr. Serhat Erkmen Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi Başkanı olarak görev yapmakta.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle