T24 Podcast

Almanya’ya Göçün 60. Yılı: 2000'lerde yeni vatandaşlık yasası çıktı, aşırı sağcı terör örgütü NSU’nun cinayetleri aydınlığa kavuşmadı

Tefrika24’ün ilk podcast serisi Almanya’ya Göçün 60.Yılı, 2000'li yılları anlatan beşinci bölümü yayında

03 Kasım 2021 16:30

30 Ekim 1961 yılında sessiz sedasız imzalanan işgücü göçü nota teatisinin üzerinden tam 60 yıl geçti. "Misafir İşçiler"in Sirkeci Garı'nda başlayan yolculukları hâlâ sürüyor. Bu yolculuk kah sendikal direniş, kah ırkçı saldırılar ile Almanya’yı acı vatana dönüştürürken, toplumsal ve ekonomik olarak zenginleştirdi de. Dünün işçileri bugünün avukat, gazeteci, sanatçı ve bilim insanlarını da yetiştirdi. Ve en önemlisi Almanya, istemeyerek de olsa bir göç ülkesi olduğunu kabullendi. Türkiye’den Almanya’ya 60 yıl önce gelen emekçilere adanan 6 bölümlük bu dizi, WDRCosmo Köln Radyosu’nda Fulya Canşen ve Serap Doğan tarafından, İstanbul Bilgi Üniversitesi AB Enstitüsü ve DAAD Türkiye'nin katkılarıyla hazırlandı.

 Almanya'ya Göçün 60. Yılı 5. bölüm

Almanya, 2000’li yıllara yeni vatandaşlık yasası ile giriyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Birlik 90/Yeşiller koalisyon hükümetinin bu yasası sayesinde Alman pasaportu alanların sayısı artıyor. 11 Eylül 2001’de yapılan terör saldırısından sonra Almanya’daki Türkiyeliler daha çok Müslüman kimlikleri ile ön plana çıkıyorlar ve uyum tartışmaları yoğunlaşıyor. Alman medyasında başta "dönerci cinayetleri" diye anılan aşırı sağcı terör örgütü NSU’nun cinayetleri damgasını vuruyor bu yıllara. 8’i Türk 10 kişiyi katleden aşırı sağcı terör örgütü NSU’nun cinayetleri planlaması, işleme biçimi kadar güvenlik birimlerinin ihlalleri de tüyler ürpertici. Türkiye’den gelen göçmenler Almanya’ya çoktan yerleşmişler, artık işçi olmaktan vazgeçip işveren olmaya yönelmişlerdi. Bakkal ve dönercilikten uzaklaşıp ender de olsa yüzlerce kişiyi istihdam eden büyük firmalar kurmaya başladılar. Gençler arasında futbol ya da oyuncu kariyeri yapanlar da oldu, mimar, mühendis, profesör olanlar da. 2005’te çıkan Göç Yasası ile birlikte uyum tartışmaları da zirve yaptı. Sadece Almanca kitap kapaklarında değil, film jeneriklerinde de Türkçe isimler dönmeye başladı. Fatih Akın, Duvara Karşı filmiyle Berlin Film Festivali Berlinale’de Altın Ayı ödülüne layık görüldü. 2000’li yılların hem acılı hem de parlak geçen yıllarını WDR-Cosmo editörü ve T24 yazarı Fulya Canşen, gazeteci Serap Doğan ve o yılların tanıkları anlatıyor.

Serinin önceki bölümleri için linki ziyaret edebilirsiniz.