Dünya
Deutsche Welle

Alman Meclisi'nde Nasyonal Sosyalizm kurbanları anıldı

Alman Federal Meclisi'nde Nasyonal Sosyalizm kurbanları anısına bir oturum düzenlendi. Meclis Başkanı Schäuble Almanya'da Yahudi düşmanlığının artmasından endişe duyduğunu söyledi.

31 Ocak 2019 15:19

Alman Federal Meclisi'nde Nasyonal Sosyalizm kurbanları anısına bir oturum düzenlendi. Meclis Başkanı Schäuble Almanya'da Yahudi düşmanlığının artmasından endişe duyduğunu söyledi.Alman Federal Meclisi'nde Auschwitz-Birkenau toplama kampında hayatta kalanların kurtarılışının 74'üncü yıldönümü vesilesiyle Nasyonal Sosyalizm kurbanlarını anma oturumu düzenlendi. Federal Meclisi Başkanı Wolfgang Schäuble yaptığı konuşmada, toplumu antisemitizm ve ırkçılıkla mücadele etmeye çağırdı. Schäuble toplumda hâlâ basmakalıp düşünceler, önyargılar, dışlama, ayrımcılık ve antisemitizm olduğunu belirterek, "Eski ya da yeni Yahudi düşmanlığı Almanya'da kabul edilemez" dedi. Almanya'daki Yahudilerin ülkeden ayrılmayı düşünmek zorunda kalmasının "utanç verici" bir durum olduğunu belirten Federal Meclis Başkanı Schäuble, Yahudilerin kendilerini bu ülkede güvende hissetmediklerini, kendilerine düşmanlık edilip saldırıldığını ve çocuklarının okulda sataşma ve psikolojik baskıya maruz kaldığını dile getirdi. Bundan utanç duymanın ve yasaların yeterli olmadığını vurgulayan Wolfgang Schäuble "günlük hayatta Yahudi düşmanlığına, ırkçılığa ve her türlü ayrımcılığa karşı çıkılması gerektiğini" söyledi. "İsrail devletinin var olma hakkı tartışılamaz" Meclis Genel Kurul oturumunda anma konuşmasını yapan İsrailli tarihçi Saul Friedländer, temel değer ve insan haklarının savunulması çağrısında bulundu. Soykırımda ailesini kaybeden Friedländer, "gerçek demokrasinin temel taşları olan hoşgörü, kucaklayıcılık, insanlık ve özgürlüğün kararlı bir şekilde savunulması" tavsiyesinde bulundu. Saul Friedländer İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'nın, yayılmaya başlayan tehlikelere dirayetle göğüs gerdiğini belirtti ve "antisemitizm gibi, nasyonalizm, yabancı düşmanlığı ve otoriter rejimlerin çekiciliğinin de endişe verici bir şekilde yükselmeye başladığını" ifade etti. 87 yaşındaki tarihçi "İsrail Devleti'nin var olma hakkının savunulmasının ahlâki bir görev olduğunu belirtti ve "Var olma hakkı, radikal sağ kadar radikal sol tarafından da sorgulanır oldu. Yahudilere duyulan nefret geçmişte olduğu gibi günümüzde de akılla bağdaşmayan bir tutumdur" dedi. DW, kna,afp,dpa/AG, HT © Deutsche Welle Türkçe
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle