Gündem

AKP Sözcüsü Çelik: Türkiye'nin S-400'leri kullanması kendi güvenliği açısından zorunluluktur

"Yunanistan sahada fiili durum yaratma gibi bir tutumdan vazgeçerse müzakere kapısı her zaman açıktır"

27 Ekim 2020 18:48

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Yunanistan ile Türkiye arasında Doğu Akdeniz'de aylardır süren gerilime ilişkin konuşurken, "Yunanistan eğer sahada fiili durum yaratma gibi bir tutumdan vazgeçerse müzakere kapısı her zaman açıktır" dedi. Türkiye'nin testlere başladığı ve müttefiklerinden tepki gördüğü S-400'lerin kullanımına da değinen Çelik, "Türkiye'nin S-400'leri kullanması kendi güvenliği açısından zorunluluktur" ifadesini kullandı.

Partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Çelik, Libya'da imzalanan ateşkes anlaşmasına ilişkin, "BM Libya'ya destek misyonunun 23 Ekim'de bir ateşkes anlaşması imzalandı. Bunu kimin sahipleneceği, kimin bozacağı görülecek" dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 'aşırı sağcı Le Pen'in dilini kullandığını' öne süren Çelik, "Macron zaman zaman konuşmalarında 'Ben sayın Erdoğan'ı uyardım' cümleleri kuruyor. Bu cümlelerin hiçbiri doğru değil" şeklinde konuştu.

Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:

"Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak açısından merkezi konu Doğu Akdeniz konusudur. KKTC'de sayın Tatar Cumhurbaşkanı seçildi… Sayın Tatar'ın gerçeklere dayalı bir çözümün altını çizmesi, KKTC'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlarını koruması açısından yeni bir döneme işaret etmektedir.

"Yunanistan eğer sahada fiili durum yaratma gibi bir tutumdan vazgeçerse müzakere kapısı her zaman açıktır.

"BM Libya'ya destek misyonunun 23 Ekim'de bir ateşkes anlaşması imzalandı. Bunu kimin sahipleneceği, kimin bozacağı görülecek. Önümüzde siyasi diyalog forumu toplantısı var 9 Kasım'da. Tunus'ta gerçekleşecek. Bu süreci yakından takip edeceğiz.

"Türkiye'nin S-400'leri kullanması kendi güvenliği açısından zorunluluktur. Bu NATO kontrol sisteminden ayrı bir şekilde müstakil olarak kullanılacaktır. Dolayısıyla NATO üyeliği ile çelişen bir durum değildir.

"Fransa da Libya'daki Macron'un dış politikasındaki yenilgisinden itibaren sürekli olarak Cumhurbaşkanımıza karşı oradaki aşırı sağcı Le Pen'in dilini kullanıyor. Macron zaman zaman konuşmalarında 'Ben sayın Erdoğan'ı uyardım' cümleleri kuruyor. Bu cümlelerin hiçbiri doğru değil.

"Macron'un şu anda uyguladığı dış politika gerçekçi değil, Türkiye'yi ve sayın Cumhurbaşkanımızı hedefe koyan politikanın başarılı olması söz konusu değildir.

"En son İslamcı radikalizmle ilgili bir terör yasasından bahsetti. Kendi kafasına göre dinleri ve insanları mühendislik faaliyetinden geçiriyor. Bütün bu sözler ırkçılık, islam düşmanlığı, antisemitizmi yeşerten sözlerdir. Yaptığı şey Fransa'nın huzurunu bozacak bir şeydir.

"Şimdiye kadar İslamcı terör meselesinde Cumhurbaşkanımız kendisini defalarca uyarmasına rağmen kasten yapmaya devam etmektedir. Avrupa'daki müslümanları taciz etmek, camilere saldırmak sadece ve sadece oradaki ırkçıların işine yarar, DEAŞ gibi zalim örgütlerin mühimmat ve lojistik elde etmelerine yol açar."