*Hülya Karabağlı
Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, tanzim satış yerleriyle birlikte domates, patlıcanın aralarında bulunduğu bazı ürünlerin belediyeler tarafından indirimli olarak satılmaya başlanmasının, 31 Mart seçim sonuçlarını değiştirmek isteyen “kirli odakların”, “spekülatörlerin” oyununu bozacağını söyledi. Bunun CHP dönemindeki kuyruklarla hiç ilgisinin olmadığını belirten Metiner, “Onlar yokluktandı. Bu yokluk değil. Varlık üzerinden spekülasyon yapılıyor. O zamanlar yağ yoktu, benzin yoktu. Şimdi her şey var. Ama birtakım bahanelerle yerel seçime giderken, vatandaşın siyasal tercihini değiştirmeye yönelik kirli bir operasyon bu. CHP dönemindeki kuyruklarla hiç alakası yok” dedi.
“Siyasal mühendislik” olduğunu savunan Metiner, “FETÖ’nün yaptığı neyse, PKK’nın yaptığı neyse, ekonominin üzerinden birilerinin yaptığı da aynıdır. Aynı güç odakları, yerel seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik kirli bir operasyon içindeler” ifadesini kullandı.
“Onur ve bağımsızlık” adına oynanan oyunlara direneceklerini ifade eden Metiner, “Hazreti Yusuf’un peygamberliği döneminde yedi yıl kıtlık yedi yıl bolluk vardı. İnsan hep bolluk içinde olmaz. Zaman zaman kıtlıkla da imtihan edilebiliriz” diye konuştu.
T24’ün sorularına Metiner’in verdiği yanıtlar şöyle:
Tanzim satış yerleri kuruldu. Biber, patlıcan, domates satılıyor. AKP, hep CHP dönemini kuyrukları hatırlatırdı. 16 yıllık iktidar sonunda bunların olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Yerel seçim sonuçlarını etkilemeye dönük birtakım odakların, spekülatörlerin bir oyununu bozmaya dönük, piyasayı yeniden tanzim etmeye dönük bir müdahale bu.
Fiyatların yükseltilmesinin bilerek mi olduğunu düşünüyorsunuz?
-Bilerek yükseltildi. Seçim sonuçlarını etkilemeye dönük bir operasyon bu. Dolayısıyla bu, vatandaş lehine bir müdahale. Bu müdahaleden sonra fiyatların nasıl indiği de görüldü. 14 lira olan patlıcan 7 liraya indi. Demek ki ortada ciddi bir spekülasyon var. Vatandaşları AK Parti’ye karşı hareketlendirmeye çalışan, buradan siyasal sonuç devşirmeye çalışan bir operasyon var. Bizim devlet olarak, hükümet olarak yapmış olduğumuz bu hamle, piyasaya ayar vermeye çalışan, vatandaşları mağdur eden çevrelere karşı, “Aklınızı başınıza devşirmezseniz, gerekeni yaparız” mesajı verilmiş oldu. Piyasayı düzenlemeye yönelik bir adımdır. Vatandaşlarımız bundan son derece memnundur. Kalıcı olmasını temenni etmeyiz. Piyasa kendine çeki düzen verirse, biz soğan, sarımsak, patlıcan satmaya meraklı değiliz, piyasaya müdahale etmeye meraklı değiliz. Ama serbest piyasa ekonomisi diye de, devletin müdahale etmemesini savunmak, vatandaşa bir haksızlıktır. Bu tür bir müdahale ile fiyatların düşebileceği görüldü. Akıllarını başlarına devşirmezlerse yeni bir hal düzeni kurulabilir. Üreticiden hale gelinceye kadarki süreçler yeniden tanzim edilebilir. Ben inanıyorum ki, hükümetin bu müdahalesi vatandaşı ezmeye, mağdur etmeye çalışan ve bundan siyasal sonuçlar devşirmeye çalışan bu tür kirli odakların oyunu bozacaktır. Ya akıllarını başlarına devşirip kendilerine çeki düzen verirler ya da biz hükümet olarak gereken neyse yaparız.
CHP dönemiyle karşılaştırmanın doğru olmadığını düşünüyorsunuz.
-Onlar yokluktandı. Bu yokluk değil. Varlık üzerinden spekülasyon yapılıyor. O zamanlar yağ yoktu, benzin yoktu. Şimdi her şey var. Ama birtakım bahanelerle yerel seçime giderken, vatandaşın siyasal tercihini değiştirmeye yönelik kirli bir operasyon bu. CHP dönemindeki kuyruklarla hiç alakası yok. Vatandaşımız son derece memnun. Bundan rahatsızlık duymak niye. Belediyelerde ekmek satmıyorlar mı? CHP’li belediyeler de AK Partili belediyeler de satıyor.
Ama partiniz devlet süt satar mı diyordu?
-Devletçilik yapmıyoruz. Vatandaşın lehine, vatandaşı sömüren, siyaseti yönlendirmeye çalışan güç odaklarının operasyonlarına müdahale ediyoruz.
Yani bir siyasal mühendislik mi var?
-Evet, siyasal mühendislik var, yani FETÖ’nün yaptığı neyse, PKK’nın yaptığı neyse, ekonominin üzerinden birilerinin yaptığı da aynıdır. Aynı güç odakları, yerel seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik kirli bir operasyon içindeler. Hükümetimizin buna müdahale etmesi devletçilik anlamına gelmez. Biz devletçi ekonomiden yana değiliz ama serbest piyasa ekonomisi de her isteyenin her istediğini yapabildiği bir ekonomi değildir. Bir devlet kendi vatandaşını bu tür kenelere, sömürgenlere karşı koruyamıyorsa, o devlet devlet olmaktan çıkar.
Bir siyasal mühendislik olsa bile, bir hayat pahalılığı yok mu?
-Koskoca İtalya çöktü. Yunanistan hala Almanya’nın vesayetinde olmasına rağmen belini doğrultamadı. O kadar saldırı altındayız. Vatandaşlarımız da biz de onurumuz ve bağımsızlığımız adına direneceğiz. Hazreti Yusuf’un peygamberliği döneminde yedi yıl kıtlık yedi yıl bolluk vardı. İnsan hep bolluk içinde olmaz. Zaman zaman kıtlıkla da imtihan edilebiliriz. Ama biz AK Parti olarak, bu sorunları çözeceğiz, vatandaşlarımızı mağdur eden kirli odakların oyununu bozacağız, iki, ekonomiyi de tez elden düzene koyacağız, bunu geçmişte yaptık, bugün de yarın da bunu yapabilecek konumdayız. Yeter ki milletimiz bu oyunu görüp, AK Parti yanında hizalanmaya devam etsinler. Her şey eskisi gibi düzelecek inşallah.
Bunlar Mart seçim sonuçlarını etkiler mi?
-Etkilemeye dönük kirli girişimi kestik şu anda vatandaşlarımız memnun. O nedenle ekonomi üzerinden vatandaşlara operasyon çekmek isteyenlerin oyunu bozulmuştur. Şimdi de rahatsızlıklarını devlet soğan mı, patates mi, patlıcan mı satar şeklinde tahkir ve tezyif edici bir söyleme dönüştürüyorlar. Devlet gerektiğinde satar. Bu devletin vatandaşın lehine bir müdahalesidir.
