Gündem

Ahmet Hakan: Sultan Reşat'ın torunu 'Naz' ismiyle komedyen olmuş, Fesli Kadir iyice zıvanadan çıkarsın artık

"Bu hanedan komedyenine, anası-babası 'Nazım Ziyaeddin Nazım Osmanoğlu' gibi ağır bir isim koymuş"

13 Kasım 2017 04:49

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Osmanlı hanedanından Sultan Reşat'ın torunlarından birinin “Naz” adıyla komedyenlik yaptığının ortaya çıkmasının ardından Kadir Mısıroğlu'na seslenerek "İlahi Fesli Kadir! Zaten azıcık delirmiş gibiydin.Bu iki gelişmenin ardından...İyice zıvanadan çıkarsın artık. Hahahahaha!" diyerek tiye aldı. 

Ahmet Hakan'ın "Fesli Kadir’i zıvanadan çıkaracak gelişmeler" başlığıyla yayımlanan (13 Kasım 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle: 

FESLİ Kadir’in iki temel özelliği vardır:

- BİR: Atatürk’ten nefret eder.

- İKİ: Osmanlı hanedanını pek sever.

*

Son günlerde Fesli Kadir’in hayatını kâbusa çevirecek şu iki gelişme yaşandı:

- BİR: AK Parti, Atatürkçü çizgiye doğru meyletti.

- İKİ: Osmanlı hanedanına mensup torunlardan birinin “Naz” adıyla komedyenlik yaptığı ortaya çıktı.

*

Birinci gelişmenin tüm ayrıntılarını biliyorsunuz.

İkinci gelişmenin ayrıntılarına gelince...

*

Hürriyet Pazar’da yayınlanan söyleşiden öğrendik ki...

- İngiltere’de “Naz” ismiyle sahneye çıkan komedyen, Sultan Reşad’ın torununun oğlu imiş...

- Bu hanedan komedyenine, anası-babası “Nazım Ziyaeddin Nazım Osmanoğlu”gibi çok tumturaklı ve ağır bir isim koymuş.

- Fakat bizim “Komedyen Sultan”, bu tumturaklı ve ağır ismi bırakıp kendisine kısaca ve hafifçe “Naz” demeyi tercih etmiş.

- “Naz Sultan”, sahneye çıktığında hanedan mensubu olmasıyla bile kafa buluyormuş.

- Mesela “Benim sultan olabilmem için önümdeki 16 adamı öldürmem gerekir”falan diye espriler patlatıyormuş.

*

İlahi Fesli Kadir!

Zaten azıcık delirmiş gibiydin.

Bu iki gelişmenin ardından...

İyice zıvanadan çıkarsın artık.

Hahahahaha!

Üzerine çay içilmemiş bir yemek gibi aşk

“SAHİ, biz ne ara üzerine çay içilmemiş bir yemek gibi yarım kaldık sevgilim” diye bir cümle dolaşıyor sosyal medyada.

“Kafa” dergisinin bir yazarının yazdığı kitabın tanıtım cümlesiymiş bu.

Sosyal medyada herkes, buna benzer cümleler bulmak için yarış halinde.

Ben de bu kervana katıldım.

Bulabildiğim cümleler şunlar:

- Sahi, biz ne ara kabuğundan ayrılmış bir kestane gibi uzaklara düştük sevgilim.

- Sahi, biz ne ara kebaptan sürülüp kahrolası brokoliye mahkûm olduk sevgilim.

- Sahi, biz ne ara höşmerimdeki peynir, trileçedeki süt haline geldik sevgilim.

- Sahi, biz ne ara serpme kahvaltıdaki tabaklar gibi ortaya serpildik sevgilim.

Bugünlerde üst üste dinlediğim şarkılar

- CANA RAKİBİ HANDAN EDERSİN: Safiye Ayla Hanım’dan dinliyorum. Ah ne de içli söylüyor Safiye Hanım bu şarkıyı!

*

- VARDAR OVASI: Müzeyyen Senar’dan dinliyorum. “Kazanamadım rakı parası” bölümünde Bülent Arınç’ı anıyorum.

*

- ALİŞ’İMİN KAŞLARI KARA: Hamiyet Yüceses’ten dinliyorum. Hamiyet Hanım “Ah civan Aliş’im” dedikçe... “Of ulan of” diyorum.

*

- MANİ OLUYOR TAKRİRE HİCABIM:Zeki Müren’den dinliyorum. Hüzünlendikçe elim bir tutam beyaz leblebiye gidiyor.