Spor

80’lerden bugüne, İngiltere’nin holiganizm ve ırkçılıkla imtihanı

17 Temmuz 2021 10:01

Gazete Oksijen yazarı Alp Ulagay, EURO 2020 finali sonrası ırkçı saldırılara maruz kalan İngiliz futbolcuların yaşadıklarından hareketle, 1980'lerden bugüne, İngiltere'nin holiganizm ve ırkçılık ile imtihanını yazdı.

İngiltere'nin 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın (EURO 2020) finalinde İtalya'ya mağlubiyetinde penaltı atışlarından yararlanamayan Bukayo SakaMarcus Rashford ve Jadon Sancho sosyal medyada ırkçı saldırıların hedefi oldu.

İngiltere'de futbol ve ırkçılığın geçmişini anlatan Ulagay, "Gelin önce İngiltere özelinde bu durumun gelişimine bakalım. Bundan 30-40 yıl önce durum bugünkünden çok farklıydı. Mesela 1978-79 sezonunda West Bromwich Albion takımı İngiltere tarihinde ilk kez ilk 11’de üç siyah oyuncuyu; Regis, Cunningham ve Batson’u oynatınca yer yerinden oynamıştı. Paul Rees’in üç oyuncunun hikâyesini anlatan Three Degrees kitabından insanın kanını donduran anekdotlar vardı: Üç siyah oyuncunun sahaya bir tükürük yağmuru altında çıkması, sürekli maymun seslerine maruz kalması inanılır gibi değildi. Buna karşın üç oyuncu çok başarılı bir sezon geçirmişti" ifadelerini kullandı.

"1980'lerde Türkiye’de bir sezon Beşiktaş forması da giymiş Les Ferdinand’ın hatıraları da pek farklı değildi" diyen Ulagay, "Amatör liglerde maruz kaldığı ırkçı hakaretleri daha dün gibi hatırlıyordu: '17 yaşında amatör bir futbolcu olarak İngiltere Amatör Takımlar Kupası yarı finalinde Wisbech adlı bir takıma karşı oynadım. Top ne zaman bana gelse ‘Zenciyi vurun! Zenciyi vurun!’ diye bağırıyorlardı. Hem de bütün stadyum!'" diye yazdı.

1990'lara gelindiğinde futboldaki zihniyetin yavaş yavaş değişmeye başladığını söyleyen Ulagay,  "İngiltere’nin saygın sosyologlarından Aston Üniversitesi Onursal Profesörü Ellis Cashmore’a göre futboldaki ırkçılığın azalması, İngiltere liginin uluslararası hale gelmesiyle açıklanabilir: 'Thierry Henry veya Patrick Vieira gibi o kadar çok iyi siyah oyuncu vardı ki 1980’lerde siyah oyuncuları yuhalayan taraftarlar ırkçı davranarak aptal gibi görüneceklerdi. İngiliz toplumunda ırkçılığın muhtemelen yüzeyin altında hâlâ olduğunu düşünüyorum. Tamamen yok olmasını beklemek mantıksız olur. Ama artık futbolda görünür ve duyulur olduğuna inanmıyorum'" diye belirtti.

Medyanın ve yorumcuların da geçmişe göre çok farklı olduğunu ve daha özenli davrandıklarını dile getiren Ulagay, Gerçekten de yıl boyunca binlerce spor etkinliğine ve de futbol maçına ev sahipliği yapan İngiliz statlarında bugün toplu halde ırkçı tezahüratlar ve hakaretler işitmek artık mümkün değil. Yaklaşık üç yıldır Londra’da yaşıyorum, onlarca spor etkinliğine gittim seyirci ve gazeteci olarak. Bilhassa kozmopolit kimliğe sahip Londra’da ırkçı bir hareket ve tezahürata şahit olmadım" dedi. 

Yazının tamamı için tıklayınız...