Gündem

7 kişinin öldüğü havai fişek fabrikasındaki patlama davasında 4'üncü duruşma: Bir yıl önce biz de Soma’yı anlayamazdık, adalet aranan bir şey olmamalı

13 Eylül 2021 11:59

Mahkeme heyeti, fabrika sahibi Y.C. ile genel ustabaşı H.A.V.’nin tutukluluk hallerinin devamına, fabrika sorumlu müdürü A.A., genel ustabaşı E.Ö. iş güvenliği uzmanı A.B., sorumlu personel A.Ç. ve A.R.E.C.’nin tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı 25 Ekim'e erteledi.

"Gerçeği böyle kapatamazsınız"

Duruşma sonrasında açıklama yapan şikayetçi avukatlarından Gülşen Uzuner, dava sürecinde gerçeklerin ortaya çıkması için herkese sorumluluk düştüğünü söyleyerek, “Biz tanıkların ifadesinin yönlendirildiğini ve savcılıkta alınan ifadeleri ile çeliştiğini söyledik. Dolayısıyla tanıklar üzerinde, her müşteki üzerinde ve avukatlar üzerinde oluşturulan baskı meselesini tekrar dile getirdik. Dosyanın durumu çok açık, bu dosya bir olası kasıt dosyası. Bile bile, sonucunu umursamadan, ne olacağını görerek, zararlarını umursamadan insanları öldürdüler havai fişek fabrikasında. Burada hep söylüyoruz, sicili bozuk bir iş yeri. Yine yapabileceğini düşünüyor ve bunun önünde engel olarak gördüğü kamuoyu, yargılama, müştekiler hatta avukatlara saldırıyor. Biz biliyoruz ki bu gerçeği böyle kapatamazsınız ama hepimize bu bir sorumluluk yüklüyor” dedi.

"Yargılamaların cezasızlıkla sonuçlanması patronları teşvik ediyor"

Bu tür iş kazalarında patronların ceza almamasının olayın tekrarında büyük rol oynadığını belirten Avukat Gülşen Uzuner sözlerine şöyle devam etti:

“Sanıkların söylediği çok önemli vicdanı olan herkese bir sorumluluk yüklüyor. İşçilerin canı hepimizin elinde çünkü bunlar cezalandırılmazsa, önleri kesilmezse, önlem alınmazsa yine ölecekler. Bu sefer fabrikanın adı değişecek yalnızca. Biz bu durum son bulsun istiyoruz. Herkesin sorumluluğudur bu konuda duyarlılık göstermek. Biz bu yargılamaların cezasızlıkla sonuçlanmasının patronları teşvik ettiğini biliyoruz”

"İşçiler önemsiz bir maliyet kalemi olarak hesaplanmış"

Fabrika işçilerinin uygunsuz şartlarda canları hiçe sayılarak çalıştığını söyleyen şikayetçi avukatlarından Can Atalay, “Bu iş yerinde işçiler, Türkiye’nin dört bir yanında benzer iş yerlerinde olduğu gibi önemsiz bir maliyet kalemi olarak tasarlanmışlar, önemsiz bir maliyet kalemi konumuna yerleştirilmişler. 2009’da, 2010’da, 2011’de, 2012’de, 2013’te, 2014’te patlamış burası yine patlayacağı belli akrabalarına ‘Daha önce kimin başına bir şey gelmiş ki senin başına gelsin’ diyerek akrabalarını sorumlu pozisyonlarda görevlendiren bir sermaye grubu var karşımızda. Biz mücadelemizin layığı olmaya çalışacağız” dedi.