Gündem

7 gazetecinin yargılandığı MİT davasının duruşması öncesi çağrı; "Dava dayanaktan yoksun!"

08 Eylül 2020 08:11

Libya’da şehit olan MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin haber yaptıkları için tutuklu bulunan Oda TV Genel Yayın yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTV muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilk duruşmada tahliye edilen OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Yeni Yaşam gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ve Aydın Keser yarın ikinci kez hâkim karşısına çıkacaklar. Basın meslek örgütleri duruşma öncesi “gazetecilik yargılanıyor” diyerek yarın 09.00’da adliye önünde buluşma çağrısı yaptı.

OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç ve Yeniçağ Gazetesi Yazarı Murat Ağırel, MİT Kanunu’na muhalefet iddiasıyla 6 aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. İlk duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Pehlivan, Kılınç ve Ağırel’in tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti. Terkoğlu, Çelik ve Keser de  adli kontrol şartıyla tahliye edilmişlerdi. İkinci kez yargıç karşına çıkacak olan gazeteciler için dava avukatı Hüseyin Ersöz ve basın meslek örgütleri Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'e konuştu

"Dava dayanaktan yoksun"

Avukat Hüseyin Ersöz: Tutuklu gazetecilerin yargılanmış olduğu dava Türkiye’de ifade hürriyeti ve basın özgürlüğünün ağır baskı ve tehdit altında olduğunu gösteren önemli bir yargılama sürecidir. Bu yargılamada halihazırda Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç’ın tutuklu olması sadece ifade hürriyetinin değil, aynı zamanda bu bağlamda özgürlük hakkının da ağır ihlalini oluşturmaktadır. Şu aşamaya kadar gerek Anayasa Mahkemesi’nde gerek ağır ceza mahkemesinde yaptığımız başvurularda olumlu bir netice elde edilememiştir. Tutukluluk incelemesine katılan mahkeme başkanının tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması yönünde belirtmiş olduğu görüş aslında bu davanın dayanaktan yoksun olduğunu ve yargılama sonunda gazeteciler hakkında beraat kararı gerektiğini açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu davada savcının mütalaasını açıklamasını bekliyoruz. Yargılamanın uzamaması, gazetecilere özgürlüklerinin iade edilmesi ve beraat etmeleri gerekmektedir. Mahkemenin vereceği karar ülkede vatandaşların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin kullanılması noktasında da ciddi bir mesaj oluşturacaktır.

"Gazeteciden suçlu yaratılmaya çalışılıyor"

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC): Türkiye’de yıllardır toplumu susturmak için gazeteciden suçlu yaratılmaya çalışılıyor. Gazetecilik suç değildir. Halkın bilmesi istenmeyen her haber, terör ya da casusluk faaliyeti olarak gösterilmeye çalışılıyor, topluma gözdağı veriliyor. Bu nedenle Türkiye cezaevlerinde en fazla tutuklu gazeteci bulunan ülkeler arasında yer alıyor. Halkın haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkını engellemek için gazetecileri tutuklamanın basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne, anayasaya aykırı olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Cezaevindeki 75 meslektaşımızın özgür bırakılmasını istiyoruz. 

"Suç kişiden kişiye değişmez"

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS): Bir hukuk devletinde neyin suç olup neyin olmadığı kişiden kişiye değişmez. Hukukta keyfiyet olmaz. Sosyal medyadan canlı paylaşılan, TBMM oturumuna konu olan bir cenazenin haberi nedeniyle gazeteciler hapsedilemez. Hiçbir dayanağı olmayan, somut bir delile dayanmayan bu davanın bir an önce düşürülmesi, tutuklu gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmalarını istiyoruz.  

Haberin Var Mı İnisiyatifi: Meslektaşlarımız sadece gerçeği savundukları, baskılara boyun eğmedikleri için ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Gazeteciler Davası’nın ikinci duruşması 9 Eylül günü Çağlayan Adliyesi’nde görülecek. Bu kumpasa, adaletsizliğe karşı duran, gerçeklerin yanında olan herkesi saat 09.00’da adliye önünde buluşmaya davet ediyoruz.