Gündem

17 üniversitenin sahne sanatları ve konservatuvar bölümü öğrencilerinden, Boğaziçi Üniversitesi’ne destek açıklaması

Açıklamalarda Çehov’un ünlü tiyatrosuna atıfta bulunularak #DireneceğizVanyaDayı etiketi kullanıldı

09 Şubat 2021 11:25

Prof. Melih Bulu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestolar sürerken, 17 üniversitenin sahne sanatları ve konservatuvar bölümü öğrencileri bir araya gelerek oluşturdukları Sahne Sanatları Öğrencileri Dayanışma İnisiyatifi aracılığıyla Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin taleplerine destek açıklaması yaptı. 'En Uzun Gecelerin de Bir Sabahı Var' başlığını taşıyan açıklamalarda William Shakespeare'in Macbeth eserine ve Çehov’un ünlü tiyatrosu Vanya Dayı’ya atıf yapıldı.

Anadolu Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü, Okan Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü, Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Mimar Sinan Konservatuvarı Tiyatro Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü, Kocaeli Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü, Maltepe Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü, Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü, İstanbul Üniversitesi Tiyatro ve Bale Bölümü, Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Ankara Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü, İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü, Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Bülent Ecevit Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tiyatro Bölümü öğrencilerinin bir araya gelmesiyle oluşturulan Sahne Sanatları Öğrencileri Dayanışma İnisiyatifi sosyal medya hesabından sahne sanatları ve konservatuvar bölümü öğrencilerinin dayanışma mesajlarını paylaştı.

Üniversitelerden yapılan açıklamalarda, üniversite rektörlerinin seçimle belirlenmesi, protestolarla ilgili olarak tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması, LGBTİ+’lara yönelik ötekileştirici söylemin son bulması ve Prof. Melih Bulu tarafından kapatılan BÜLGBTİ+ kulübüne haklarının iade edilmesi istendi.

Üniversitelerin sahne sanatları ve konservatuvar bölümlerinden yapılan açıklamalardan öne çıkan bölümler şöyle:

Ankara Üniversitesi DTCF: Sıkı sıkı sarıldığınız şaibeli koltukları acilen terk edin; sizlere hoca demeyeceğiz!

“Barış Akademisyenlerinin onurlu duruşunun yanında amasız, fakatsız durabildiğimiz o günlerdeki gibi, Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve hocalarının yanında da amasız, fakatsız duruyoruz. Muhalefet olduğunu iddia eden cesaretsizlere de derhal bunu yapmayı öneririz. Parçalardan bir bütün, nefretten barış, baskıdan direnç yükseltirken; dört yıl önce bizimle dayanışma göstermiş, baskının karşısında yer alan tüm tiyatro bölüm ve birleşenleriyle, sanat alanında varlık savaşı veren herkesi Boğaziçi’nin sesine ses katmaya davet ediyoruz.

Melih Bulu başta olmak üzere tüm kayyum rektörlere çağrımızdır: Sıkı sıkı sarıldığınız şaibeli koltukları acilen terk edin; sizlere hoca demeyeceğiz! Sizlerden alacak dersimiz de yok. Alırsanız ders şu: KHK’lar, Kayyum’lar gidecek biz kalacağız. Biz kazanacağız.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Anadolu Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü: Baskılama, sindirme ve ötekileştirmeden muzdaribiz

“Boğaziçi'nde olduğu gibi diğer üniversitelerde de benzer yönetimlerin, üniversitelerin sahibi olan biz öğrencilere uyguladığı yaftalama, baskılama, sindirme ve ötekileştirme politikalarından muzdaribiz.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 20. maddesinde de tanımlanan bir hak olan barış içinde toplanma ve örgütlenme hakkına istinaden tamamen haklı ve barışçıl bir biçimde gerçekleşen Boğaziçi Direnişi'nde devlet eliyle uygulanan polis şiddetini ve yine aynı otoritelerce kullanılan nefret söylemlerini kınıyoruz.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü: Yerimiz mahkeme salonları, polis arabaları, nezarethaneler değil

“Biz, ötekileştirilen, medyada karalama kampanyası yürütülen, gözaltında sözlü taciz ve hatta fiziksel şiddete maruz bırakılan arkadaşlarımızla ve bütün Boğaziçi öğrencileriyle dayanışma içindeyiz çünkü, yalnızlık, haykırdığımız halde duyulmamak ve göz önündeyken görülmemek zordur iyi biliriz. O yüzden seviyoruz birbirimizi, o yüzden din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmeden seviyoruz ve sarılıyoruz birbirimize. Her geçen gün çoğalıyoruz, gökkuşağı altında toplanıp özgürlüğün ve adaletin türkülerini söylüyoruz. Yerimiz mahkeme salonları, polis arabaları, nezarethaneler değil, dünyayı ve ülkemizi her geçen gün bir adım daha ileri götürebileceğimiz dersliklerimiz, kampüsümüz.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Bülent Ecevit Üniversitesi Tiyatro Bölümü: Boğaziçili arkadaşlarımızın gördüğü tüm şiddet ve vahşi tavrın karşısındayız

“Barışçıl ve yasalara karşı olmayan eylemlerde fikirlerini dile getirmek isteyen arkadaşlarımız ötekileştirilmiş, nefret söylemleriyle hedef haline getirilmiş ve bununla da kalmayıp polis şiddetiyle karşı karşıya kalmışlardır. Ülkenin gençlerinin korumasına sahip olması gereken polisiyle karşı karşıya gelmesi bile acı bir durumken, “düşünce özgürlüğü” sonucu başlarına gelmesi, toplumun tüm bireyleri için utanç kaynağı ve üzüntü sebebidir.

Demokratik üniversite talebiyle şiddet içermeyen protestolar düzenleyen Boğaziçili arkadaşlarımızın gördüğü tüm şiddet ve vahşi tavrın karşısındayız. Çalışarak, emek vererek, hak kazanarak girdiğimiz okullarda vasıfsızlaştırılmaya çalışılmamız kabul edilemez.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Maltepe Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü: Bizler yinelemekten "kısılan" seslerimizi kaos yaratmak için değil, kaosu bitirmek için çıkarıyoruz

“Bu ülkenin gençlerini tek bir renkte toplama ısrarı neden? Bizler geleceğin sanatçı adayları olarak her birimizin oluşturduğu gökkuşağından gurur ve onur duyuyoruz. Unutmayın ki; LGBTİ+ bireyler ya da sizin deyiminizle “lezbiyen, mezbiyen” vardır, var olmaya devam edeceklerdir!

Bizler yinelemekten "kısılan" seslerimizi kaos yaratmak için değil, çok uzun yıllardır tozlu raflara kaldırılan kaosu bitirmek için çıkarıyoruz. Bizlerin, halkın sesini fiziken ve zihnen kesmeye çalışan başarısız girişimleriniz  "kısık" seslerimizdeki haklılığa ve özgürlüğe asla balta vuramayacaktır!”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü: Hocalarımızı savunduğumuz gibi şimdi de Boğaziçi Üniversitesi’nin yanındayız

“İktidarın yarattığı bu kaos ortamında öğrenciler gibi barışçıl bir dil değil de nefret dilinin takınılması bizlere “Bu devlet kimin için var?” sorusunu sordurtmaktadır. Bizler aydınlık yarınların mimarları olmak isteyen gençler olarak okulumuzu ve hocalarımızı savunduğumuz gibi şimdi de Boğaziçi Üniversitesi’nin haklı direnişinin yanında olduğumuzu bildiriyor, barışçıl eylemlerini destekliyor, aşağı bakmayacağımızın garantisini veriyoruz!”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü: Bize kalmış olan bu miras, bizden sonraki nesillere de ışık olmaya devam edecek

“Ayrıştırmak ve ötekileştirmek cehaletin anadili; zulmun ve haksızlığın her türlüsü ise onun alfabesidir. Biz, kulakları nefretin ve zulmün diline sağır olanlar, işte böylesine karanlık günlerde en ufak ateşi dahi yakmanın ne denli zor bir iş olduğunu biliyoruz. Ne kadar manidardır ki bu ateşi ilelebet yakmış ve onu nesilden nesile aktarmış olan bir yerde yeniden yanmıştır bu ateş. Ve kanımızca, hep de yanmaya devam edecektir. Umuyor ve buna inanıyoruz ki, bize kalmış olan bu miras, bizden sonraki nesillere de ışık olmaya devam edecektir.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü: Mafya tavsiye mektupları eşliğinde kelepçe vuran saltanattan çok yorulduk!

“Kendilerinden olmayan herkesi terörist ilan etmelerinden, LGBTİ+ bireylerini yok saymalarından, halkı kin ve nefrete teşvik ettiği gerekçesiyle suçlayıp, aynı suçu fiilen işleyerek, kendi kitlelerine hedef göstermelerinden, sanatı ve bilimi sansürlemelerinden, korkuya ve biat düzenine alıştırmaya çalışmalarından, evine ekmek götüremeyip intiharın eşiğine gelen insanları konuşmayıp, mafya tavsiye mektupları eşliğinde ülkenin gençlerine kulak vermeden haksızca kelepçe vuran saltanattan çok yorulduk!”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

İst. Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü: Gücümüzü, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin verdiği güvenden alıyoruz

“Onlar emekçi mahallelerinden arkadaşlarımızı gözaltına alır, LGBTİQ+ aşka saldırır, düşünmeyi yasaklar, kapılara ve akıllara kelepçe vurur. Bizlerse gücümüzü, ülkemizde eşitlik ve özgürlük mücadelesinin verdiği güvenden, aydınlık geleceğe duyulan inançtan alıyoruz. Gözaltı, tehdit, karalama, acizlik, akılsızlık ve korkaklıkla attıkları her adıma karşılık biz çoğalıyoruz. Boğaziçili arkadaşlarımızı gücümüzü onlarınkine katarak selamlıyoruz.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

İÜ Tiyatro ve Bale Bölümü: Üniversitelerde anti-demokratik ve baskıcı uygulamaları kabul etmiyoruz

“Akademiye ve demokrasiye zarar veren kayyum rektör atamalarına karşı Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri barışçıl protesto haklarını kullanarak yaşananlara karşı tepkilerini göstermiş ve her fırsatta bunu sanatla barışçıl bir şekilde yapmışlardır. Akademi içinde yaratıcı, yenilikçi ve bilgiye dayalı üretim sadece özgür ve demokratik bir ortamda mümkün kılınabilir. Üniversitelerin kendi bileşenlerinin söz sahibi olmadığı bir akademi kabul edilemez. Bu sebeple üniversitelerde anti-demokratik ve baskıcı uygulamaları kabul etmiyor, vazgeçmiyoruz.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü: Bütün renklerimizle varız, buradayız

“Bütün bu karanlığın ortasında bütün renklerimizle varız, buradayız. Gökyüzüne bakıyoruz ve gökkuşağını görüyoruz. Kapılara ve arkadaşlarımıza takılan kelepçelere; LGBTİ+ların ve aynı fikirden olmayan herkesin maruz kaldığı ayrıştırıcı nefret diline karşı sevgiyle birlikte arkadaşlarımızın taleplerini yineliyoruz.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Kocaeli Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü: Asıl korkanın kim olduğunu çok iyi biliyoruz!

“Mevzu bahis olan yıldırma, sindirme politikalarına ve bu politikanın araçları olan tutuklamalara, hukuksuzluğa ve haksızlıklara rağmen sanılmasın ki; ne korkuyor, ne siniyor, ne de vazgeçiyoruz. Küçük Kara Balık’ın da sorduğu gibi “Dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?” sorusunun peşinden gidiyoruz. Ve bizler asıl korkanın kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Uydurdukları terör yaftalamaları, öğrencileri itibarsızlaştırma çabalarına karşı diyoruz ki biz gençlerin öfkesi de isyanı da haklılığımızdan geliyor. Onların gerici politikalarına karşı bilimden, yandaş atamalarına kayyumlarına karşı demokratik üniversiteden, bizlere giydirmeye çalıştıkları bu deli gömleğine karşı özgür, bağımsız sanattan tarafız.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

MSGSÜ Tiyatro Bölümü: Öğrencilerin fikirlerinin yok sayılmadığı bir üniversite istiyoruz

“Haklı davasını barışçıl bir şekilde savunmaya çalışan öğrencilere yapılan muamelenin, arkadaşlarımıza uygulanan acımasız davranışların son derece karşısındayız. Öğrencilerin fikirlerinin yok sayılmadığı, eğitimin hiç edilmediği üniversitelerde okumayı istiyor ve bunun için direniyoruz.

Cinsel kimliklerin bir seçim olmadığını bilen insanlar olarak; LGBTİ+ kulüplerinin kapatılmasını, LGBTİ+ bireylerin yok sayılmasını, protesto haklarını kullanan öğrenci arkadaşlarımızın hedef gösterilip, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmalarını insan haklarına karşı işlenen bir suç olarak görüyoruz ve bu arkadaşlarımıza, bizlere yönelik hakaretlerin bir an önce son bulmasını istiyoruz.”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Muğla Sıtkı Koçman Üni. Sahne Sanatları Bölümü: Sıkıntılara kayıtsız kalmayacağımızın bilinmesini isteriz

Hiç kuşku yok ki tiyatro, doğduğu günden bugüne kadar toplumsal sorunları ustalıkla tespit etmiş ve bunu dert edinmiştir. Toplumsal yaşamı tehdit eden her dinamikte tiyatro muhakkak orada olmuş, bazen yol gösterici bir ışık olmuştur. Bizler de tiyatro öğrencileri olarak; ülkemizde yaşanan güncel sıkıntılara kayıtsız kalmayacağımızın bilinmesini isteriz. 

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Okan Üniversitesi Tiyatro Bölümü: Üniversiteler ayrıştırmak için değil, akademik bilgi üretmek için vardır

Üniversiteler, insanları inançları, dilleri, ırkları, cinsel yönelimleri, cinsiyetleri, düşünceleri üzerinden ayrıştırmak ve ötekileştirmek için değil, özgür, bilimsel, sanatsal ve eleştirel akademik bilgi üretmek için vardır. Kayyum rektörlerin bu üretimi engelleyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle kayyum rektör Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne atanmasıyla başlayan ve devam eden direnişi destekliyoruz.

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü: Aşağı bakanlar, aydınlığı, gökkuşağını kaçıranlar olacaklardır

“Kelepçe ile esir alınan insanlar, koltuklar, okullar, renkler yarın hürriyet rüzgarı ile özgürce dolaşacaklardır. Hepimiz bir gökkuşağının renkleri gibi bu toplumun bir parçasıyız ve tüm renklerimizle var olmaya devam edeceğiz. Bizler sanatla geleceğe ilerlemeye çalışan bugünün öğrencileri, yarının sanatçıları olarak aydınlığı alnımızda ilk hissedecek ve bu uğurda haklarımızı arayacağız! Aşağı bakanlar, aydınlığı, gökkuşağını kaçıranlar olacaklardır. Aşağı bakmayacağız!”

Açıklamanın tamamını okumak için tıklayın…

Çanakkale Üniversitesi Tiyatro Bölümü: En kısa zamanda bizlere seyrettirdiğiniz bu kara mizah piyesinin son bulmasını arzu ediyoruz

"Sanat, ahlaksızlığın meşrulaşmasına zemin olamaz diyor, en kısa zamanda bizlere seyrettirdiğiniz bu kara mizah piyesinin son bulmasını arzu ediyoruz. Mizah anlayışının değiştirmeniz hepimizin yararına olacaktır. Biz bunlara gülmüyoruz! Bundan sebep, komediyi, trajediyi, tiyatroyu bırakın biz yapalım. Herkes nerede, ne için olduğunu unutmazsa daha mutlu ve aydınlık sabahlara uyanacağımız aşikardır!"