16 Mayıs 2024

Çad'da Mareşalin general oğlu cumhurbaşkanı seçildi

Genç liderin sürpriz teşkil etmeyen seçim zaferi, Çad'daki kurulu düzenin, başka deyişle güçlü orduya dayalı merkeziyetçi otoriter İdris Deby rejiminin devamı manasına gelmektedir

Libya'nın Güney, Sudan'ın Batı komşusu, Fransa'nın sadık müttefiki, 18 milyon nüfuslu Çad'da geçen hafta seçimler düzenlendi. 1990 yılında darbeyle iktidara gelip ülkesini 30 yıl boyunca demir yumrukla yöneten İdris Deby İtno'nun oğlu Mahamat İdris Deby İtno, oyların yüzde 61'ini toplayarak babasının koltuğuna oturdu. Baba İdris Deby'nin 2021 Nisan ayında, Libya'dan Çad'a sızan silahlı isyancı grubun (FACT) durdurulması sırasında cephede şehit olması üzerine, oğul İdris Deby liderliğindeki Askeri Geçiş Konseyi'nin, 18 ay süreyle yönetime el koyduğunu hatırlayacaksınız. Genç liderin sürpriz teşkil etmeyen seçim zaferi, Çad'daki kurulu düzenin, başka deyişle güçlü orduya dayalı merkeziyetçi otoriter İdris Deby rejiminin devamı manasına gelmektedir.

İdris Deby İtno ve Mahamat İdris Deby İtno

Askeri açıdan Sahel'in güçlü devleti: Çad

Çad'ı diğer Sahel ülkelerinden ayıran özelliği, Sahel bölgesinde son 15 yıldır giderek yayılan cihatçı gruplara karşı verdiği başarılı askeri mücadeledir. Çad yönetimi geçtiğimiz dönemlerde diğer Sahel ülkelerine de, davet üzerine, asker yollayarak terörle mücadelede öne çıkmış ve takdir görmüştür. Batı dünyası, bölgede barış ve istikrarın korunması bakımından Çad'da güçlü bir yönetimin mevcudiyeti elzem görmektedir. Nitekim, 2020 yılından itibaren Mali, Burkina Faso ve Gine (Konakri) de vuku bulan askeri darbeler karşısında, batılı başkentlerin, Afrika Birliğinin ve bölgesel örgütlerin gösterdikleri sert tepkiler ve uygulanan yaptırımlar Çad için söz konusu olmamıştır. Başka ifadeyle, Çad'da, geçiş dönemi süresince demokrasinin askıya alınması mazur görülmüş, Encemine'ye istisnai hoşgörü gösterilmiştir.

Askerler seçimleri gerçekleştirerek sözlerini tuttular

Çeşitli açılardan eleştirdiğimiz askeri yönetimin bir miktar gecikmeyle de olsa, seçimler için verdiği taahhüdü yerine getirdiğini vurgulamak uygun düşer. Diğer darbeci Sahel ülkeleri söz verdikleri demokrasiye dönüş takvimini her yıl ertelerken, Çad 3 yıl içinde, muhalif cepheyle diyalog ve ardından yeni anayasayı kabul ile, "seçim odaklı demokrasiye" geri dönmüştür. Geçiş dönemi başında, müstakbel seçimlerde aday olmayacağını duyurarak güven telkin eden oğul Mahamat İdris Deby'nin bilahare adaylığını koyup seçimleri kazanmasının da, Afrika'da örneklerine çok rastlanan, sıradan türde bir ihlal veya siyasi manevra olduğunu kaydedelim.

Ulusal diyalog süreci başarılı oldu: Muhalifler ülkeye döndü

Geçiş dönemi süresinde, ülke yönetimiyle sorunlu tüm muhalif grupların ortak bir zemin bulmak üzere bir araya getirilmesini amaçlayan "ulusal diyalog süreci" girişiminin nispeten başarılı olduğunu, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti Doha'da bir araya gelen 52 farklı muhalif grubun iştirak ettiği müzakereler neticesinde çok sayıda isyancı liderin ülkeye döndüklerini biliyoruz. Nitekim muhalif liderlerden Succés Masra ülkesine döndükten sonra başbakan olarak atanmış, seçimlerde oğul İdris Deby'nin karşısına en ciddi rakip olarak çıkmış, yarışı ikinci sırada (yüzde 18,5) bitirmiştir. Libya destekli FACT ile ülkenin kuzeyinde Tibesti'de yerleşik bir diğer silahlı grubun (CCMSR) Doha sürecini boykot etmeleri, İdris Deby rejiminin değişmesini isteyen muhalif grupların önümüzdeki dönemde de Encemine'ye yönelik ciddi güvenlik tehdidi oluşturmaya devam edecekleri anlamını taşımaktadır.

Succés Masra

Çad seçimleri adil ve serbest mi?

6 Mayıs seçimlerinin serbest ve adil seçimler olduğunu iddia etmek tabiatıyla mümkün değil. Bazı çevrelerin, seçimlerin sonuçlarının önceden belli olduğunu, formalite icabı düzenlendiklerini, bazı adayların seçimlere katılımının engellendiğini, ikinci gelen başbakan Succés Masra'nın oyların çalındığını ileri sürdüğünü bolca okuyoruz. Seçimlere yurt dışından gözlemci kabul edilmemesinin bu iddiaların artmasına yol açtığı da bir gerçek. Öte yandan, Çad'da veya benzeri bir Afrika ülkesinde, batı standartlarında bir seçim organizasyonu düzenlenmesini beklememek gerektiği de aşikâr. Örneğin Nisan ayında Togo'da seçimler yapıldı. Orada da muhalefet seçimlere hile karıştırıldığını iddia etti, batılı ülkeler de gözlemci heyetlerin Togo'ya kabul edilmemesinden ötürü seçimlerin güvenliğine gölge düştüğü yönünde açıklamalar yaptılar. Özetlemek gerekirse, Afrika'da seçim eleştirileri fazla ciddiye alınmaz ve birkaç hafta sonra gündemden düşerler; kervan yoluna devam eder.

Rusya Çad'a göz dikti: Sıra Çad'a mı geldi?

Seçimlerin ertesinde, oğul İdris Deby yönetimindeki Çad, Fransa ile mevcut güçlü ilişkilerini ne yönde devam ettirecek? ABD askerleri Çad'da kalmaya devam edecekler mi? Sudan'daki savaşın yansımaları ve Çad'a sığınan mültecilerin acil durumları ne olacak? Sahel ülkelerine cazip askeri işbirliği anlaşmaları sunmak suretiyle Fransa'yı bölgeden adeta kovan Rusya ile Encemine arasındaki ilişkiler hangi yönde gelişecek? Rusya Çad'ı Fransa'dan uzaklaştıra bilecek mi? Bu suallerin cevapları Çad'ın yeni yol haritasını oluşturacak. Öte yandan Mali, Burkina Faso ve Nijer'de sokaklara çıkarak eski sömürgeci güçleri protesto eden genç kitlelerin Çad'da da mevcut olduklarını aklımızdan çıkarmayalım. Siyasi rakiplerini cebren ortadan kaldırmakta tereddüt göstermeyen Mahamat İdris Deby'nin, ülke güvenliği, kamu düzeni ve asayişin korunması açılarından işinin hayli zor olduğunu hatırlatalım. 

Çad'ı 34 yıldır nüfusun yüzde 5'i Zaghawa aşireti yönetiyor 

Çad birçok Afrika ülkesi gibi, aynı dil, aynı din, aynı bayrak ve aynı ortak değerler altında bir araya getirilmesi müşkül ülkelerden. Etnik yapı çok çeşitli, onlarca dil konuşuluyor, Arapça ve Fransızca diğerlerinden önde geliyor. Nüfusun yüzde 60'a yakını Müslüman, yüzde 35 Hristiyan, kalanlar animist. İnsanlar fakir, ekonomi tarım ve hayvancılığa dayalı, mütevazı düzeyde petrolü var ve boru hatlarıyla Kamerun üzerinden ihraç ediliyor. Cumhurbaşkanı Mahamat İdris Deby, bir kısmı Çad'da, bir kısmı Sudan'da yaşayan Zaghawa aşiretinden. İşin ilginç tarafı aşiretten önemli isimler Deby ailesinden şikayetçi ve muhalefetten yana. 

Sudan'da yaşanan çatışmalar Çad'ı derinden etkiliyor 

Son dönemlerde Çad'ın adını Sudan'da devam eden ordular savaşı çerçevesinde işitiyoruz. Düzenli orduya karşı savaşan paramiliter güçleri (Rapid Support Forces-RSF) destekleyen BAE, askeri yardımlarını Çad üzerinden Sudan'a (RSF'e) ulaştırıyor, bu nedenle Sudan yönetimi komşusu Çad'dan hayli müşteki. Öte yandan, RSF güçlerinin Darfur'da Arap olmayan topluluklara karşı aylardır devam eden saldırılarından Zaghawa topluluğu mensupları (Sudan vatandaşları) da nasiplerini alıyorlar. Bu husus Zaghawa kökenli oğul İdris Deby'nin başını iyice ağrıtıyor. Mevcut koşullarda, Encemine'nin, mali destek karşılığında işbirliği yaptığı Abu Dabi ile ilişkilerini gözden geçirmesi zorunluluk arz ederken bu yöndeki baskılar da artıyor. Genç cumhurbaşkanı, yeni dönemde, batı dünyasıyla güçlü ilişkilerini nasıl muhafaza edecek? Yoksa Rusya'ya mı meyledecek? BAE ile işbirliği ne olacak? Ülke tam bir yol ayrımında; bakalım ne yöne gidecek.

Hasan Servet Öktem kimdir?

Hasan Servet Öktem 1953 yılında Düzce'de doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni (Mülkiye) bitirdi. 1977 yılında "meslek memuru" olarak Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Stuttgart, Tahran, Cenevre (BM) ve Ottawa'da görev yaptı. Belgrad (2003-2008) ve Havana'da (2012-2016) büyükelçi olarak Türkiye'yi temsil etti. Merkezde, Dışişleri Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığı, Uzakdoğu-Afrika Genel Müdürlüğü, İkili Siyasi İlişkiler Genel Müdürlüğü, görevlerinde bulundu.

Yaklaşık 41 yıl çalıştığı Dışişleri Bakanlığı'ndan 2018 yılında emekliye ayrıldı. T24'te 2018 yılından itibaren, ağırlıklı olarak Afrika, Latin Amerika ve Balkanlar'daki gelişmeleri yorumlayan yazılar yazıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sudan'da ordular savaşı bir yılını doldurdu; uluslararası toplum ilgisiz ve sessiz

Son bir yıldır ülkede yaşanan vahşet ve insani dram maalesef uluslararası kamuoyunun dikkatinden kaçıyor. Afrika Boynuzu bölgesinde Kızıldeniz’e kıyısı bulunan, stratejik açıdan önem arz eden bu ülkeye karşı genel bir sessizlik ve ilgisizlik dikkati çekiyor...

2023 yılında Latin Amerika'da neler oldu?

Ekonomi çevrelerinin ve uluslararası finans kuruluşlarının gözü 2023 sonunda Arjantin’e çevrildi. Sürpriz biçimde seçimleri kazanan aşırı sağcı ve ultra-liberal devlet başkanı Javier Milei tango ülkesini sonu gelmeyen ekonomik krizlerden çıkarabilecek mi?

2023 yılında Afrika'da neler oldu?

2023 yılında Afrika'da kaybeden ülke açık ara Fransa'dır. Ukrayna ile savaşta olmasına ve Wagner isyanına rağmen, Rusya, Fransa'nın çekildiği alanları başarıyla doldurarak yılı kazanç ile kapatmıştır. Biden döneminde Afrika'ya geri dönen ABD, 3 yıl içinde kıtada siyaseten en etkili ülke konumuna erişmiştir der isek abartmış olmayız