"Dünyanın konuştuğu fotoğraf..."

Dün öğle saatleri, 14.00, 14.30 gibi...

Yandaş medyanın, artık ele gelmeyen, eski iri taneli birinin Internet sayfasındaki manşet haberi bir "fotoğraf" üzerine.

Merak edip, bakıyorum, neymiş o "dünyanın konuştuğu fotoğraf" diye...

"Suudi Arabistan ile Katar arasında sınırların açılmasına ilişkin anlaşmaya imza atacak yetkililerin fotoğrafları..."

Körfez ülkelerinin Katar'a üç yılı aşkın süredir uyguladıkları ambargonun kaldırılmasıyla ilgili anlaşma dün imzalanıyor. Fotoğraf bununla ilgili.

Merak ediyorum, "dünyanın konuştuğu fotoğraf" gerçekten bu mu, diye... Dünya gerçekten bu fotoğrafı mı konuşuyor, diye...

- Alman Basınını tarıyorum, "ıııhh, öyle bir fotoğraf yok", fotoğraf olmadığı gibi, olayın haberi bile yok.

- İngiliz Basınını tarıyorum, "ıııhh, öyle bir fotoğraf yok", fotoğraf olmadığı gibi, olayın haberi bile yok.

- Fransız Basınını tarıyorum, "ıııhh", öyle bir fotoğraf yok, fotoğraf olmadığı gibi, olayın haberi bile yok.

- İspanyol Basınını tarıyorum, orada olayın haberi var, ancak olayla ilgili aman aman bir fotoğraf yok.

Demek ki, "dünyanın konuştuğu bir fotoğraf" yok ortada!.. "

"Dünyanın" değil ama, Ankara'da birilerinin galiba konuşulmasını istediği bir fotoğraf ve olay olmalı ki, "dünya konuşuyor" olsun!..

Eee, ne de olsa, "Katar!.."

Tank Palet Fabrikası'ndan Kanal İstanbul topraklarına, İstanbul Borsası'na, İstanbul'da bazı yatırımlara uzanan, sık sık ziyaretlere konu olan, elde çeşitli "Katar fotoğrafları" var.

Konu mademki, "Katar", gerisi elbette gelir, "dünyanın konuştuğu fotoğraf" acil olarak yandaşların Internet sayfalarına düşer!..

Hocalar sırtını döndü

Oysa, düşüncesi ne olursa olsun, muhtemelen "dünyanın" değil ama, "Türkiye'nin konuştuğu bir fotoğraf" var.

Boğaziçi Üniversitesi'ne tepeden inme atamayla gelen Melih Bulu'nun görevi devralması sırasında,

"Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, hocalık giysileriyle, sırtlarını Rektörlüğe dönüyor".

Dışardan, tepeden inme bir kararla üniversiteye rektör atanmasını protesto ediyorlar.

"Fotoğraf bu!.."

Neden?..

Osmanlı döneminde kuruluşu ve çalışmaları 1846'ya gitse de, "Darülfünun", bildiğimiz üniversite olarak faaliyetine 1900 yılında başlıyor.

1900 - 2021... Çeşitli kaynaklara bakıyorum dün...

"120 yıldır üniversite tarihimizde böyle bir protesto yok!.."

İktidarı protesto için hocaların toplu halde yürüyüşleri var...

Üniversite olarak toplu açıklamaları var...

Ama, sırtlarını dönerek, yeni atanan bir rektöre toplu halde protestoya daha önce rastlamıyorum.

"Dünyanın" olmasa da, kim bilir belki bugün bazı ülkelerde olabilir, "Türkiye'nin konuştuğu fotoğrafı" bu!..

Omletten muz kabuğuna

Dün yandaşların hiçbirinde, internet sayfalarında, hocaların protestosuna ilişkin, bırakın fotoğrafı, "haber bile" yer almazken, hatta Boğaziçi Üniversitesinde protesto eylemine katılan öğrencilerin gözaltına alınmalarıyla ilgili haberler bile, bazıları hariç, çoğunlukla dikkate alınmazken...

"- Omlet hazırlamanın püf noktası,

- Muz kabuğunun şaşırtan etkisi,

- Birisinin dayısına bıçakla saldırması,

- Aşı hakkında ilginç otomobil benzetmesi,

- Pele'nin Ronaldo'ya cevabı" gibi,

insanı heyecandan titreten, ufuk açan, Türkiye'de ve dünyada ne olup bittiğini anlatan haberler (!) arka arkaya sıralanıyor.

"Günün sürprizi"

Derken...

Yandaşların Internet sayfalarına, hah işte, insanı meraktan çıldırtan, oturduğu yerden fırlatan haber geliyor:

"Günün sürprizi" başlığı ile...

Nedir o "sürpriz?.."

Tayyip Erdoğan evinde Devlet Bahçeli'yi ziyaret ediyor!..

Bu satırların Internete düşmesiyle birlikte, "dünyada" değil ama, Türkiye'de bir "heyecan fırtınası" kopuyor!..

Aman, ne sürpriz, ne sürpriz!..

"Günün sürprizi" haberini, aynı haberle bağlantılı olarak, "flaş haber" izliyor.

Ne o?..

E, işte ziyaret!..

Ankara'dan yine düğmeye basılmış gibi sanki, mi ne, yoksa acaba mı, yok, yok değildir!..

Bırakın şimdi "ziyareti"...

Boğaziçi Üniversitesindeki protestoların AKP - MHP ortaklığını çok ama, çok rahatsız ettiği o kadar belli ki, "telaşlarından" belli.

Hem Erdoğan'dan, hem Bahçeli'den hocalara ve öğrencilere gelecek tepkiler kimseyi şaşırtmıyor.

Bu arada Melih Bulu, sözüm ona, sempati toplama çabasında, "ben siyasete CHP'de başladım" diyerek, kendisini protesto edenlere çiçek atıyor.

Önceden CHP...

Şimdi neden AKP?..

Rufailer karışır!..