19 Mart 2021

Yüz yıl önce, yüz yıl sonra... Dokunulmazlık

Yüz yıl önce vatana ihanet iddiası bile, dokunulmazlığın kaldırılmasını akla getirmiyor ama, yüz yıl sonra yazılan yazılar, atılan tweetler...

1921 Meclis'i... Kurtuluş Savaşı'nı veren Birinci Meclis...

Ülke "yedi düvele karşı" savaşırken... O Meclis'te:

"- Fransızlarla işbirliği yaptığı öne sürülen milletvekilleri var.

- Yunan casuslarını evlerinde barındırdığı iddia edilen milletvekilleri var.

- Rum isyancılara yardım eden milletvekilleri var.

- Ama, o savaş koşullarında bile, o vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılmadı, yargılanmadılar, vatana ihanetten söz ediyorum." (HDP Siirt milletvekili Meral Danış Beştaş, TBMM 17 Mart 2021 tarihli tutanak, s.9).

1921... Birinci Meclis...

Yüz yıl sonra 2021... TBMM...

HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun dokunulmazlığı kaldırılıyor, 2017 yılında attığı bir tweet ve yazdığı bir yazıdan dolayı!..

Yüz yıl önce vatana ihanet iddiası bile, dokunulmazlığın kaldırılmasını akla getirmiyor ama, yüz yıl sonra yazılan yazılar, atılan tweetler...

Oysa, Anayasa'ya göre, Gergerlioğlu milletvekili seçildiği anda, yargılamanın durdurulması gerekiyor, Anayasa'yı dinleyen mi var?..

Evet var!.. Bazıları dinliyor!..

20 sayfada 16 sayfa muhalefet

Yerel mahkemenin Gergerlioğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin kararını İstinaf Mahkemesi acele onaylıyor, Yargıtay da, bir yıl dolmadan yine acele onaylıyor, ne hız ama!..

Ancak...

Yargıtay'ın kararı 20 sayfa.

"20 sayfanın 16 sayfası karara karşı çıkan muhalefet şerhinden oluşuyor."

Sadece 4 sayfası onamayı savunuyor.

20'de 4!..

Muhalefet şerhinin temel gerekçesi şu:

"Bu yargılama devam edemez, çünkü Gergerlioğlu milletvekili!.."

Anayasa Mahkemesi'nin bu yönde verdiği kararlar var, en son Enis Berberoğlu'nun Anayasa Mahkemesi kararıyla, yeniden milletvekilliğini kazandığı dava gibi.

* * *

Sen Neymişsin Be Alpay!..

Yurt içinde ve dışında, hatta milli takımda futbol oynayan Alpay Özalan...

Önceki gün Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun dokunulmazlığının düşürülmesinden sonra oturumu yöneten MHP'li Celal Adan Gergerlioğlu'nun Meclis'i terk etmesini istiyor, terk etmeyince, Adan "Meclis İdare Amirlerini göreve davet ediyorum" diyor.

O amirlerden AKP milletvekili Alpay Özalan HDP sıralarına yönelerek, Gergerlioğlu'nu dışarıya çıkarmaya çalışıyor, itiş - kakış yaşanıyor. Olayın ortasında Alpay var.

Tesadüf değil!..

"Meclis'te ne zaman kavgalı bir ortam yaşansa, yumruklar birbirini izlese, Alpay hep başrolde!.."

Tesadüf değil!..

YouTube'da bir konuşmasından:

"Pervin Buldan'la yan yana gelmekten, Selahattin Demirtaş ile kahvaltı yapmaktan ve HDP ile aynı yolda yürümekten utanmayan Meral Akşener'in iki yüzlü siyaseti deşifre olunca, kendini kaybetti."

Yine bir YouTube konuşmasından:

"CHP sözde PKK organlarında boy gösterirken...

CHP yalanın ve kavganın merkezi..."

Bir başka YouTube konuşmasından:

"CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakaretinin kanıtı... Mağdur edebiyatı yapıyor, bir de utanmadan."

Şu ifadelere bakın, "iki yüzlü, utanmadan" gibi, kendini ele vererek, hakaret yağdırıyor!..

Bir de, eski de olsa, "sporcu" olacak!..

Yeşil sahalardan parti militanlığına soyunmuş!..

Belki de, bu nedenlerle milletvekili ve "İdare Amiri" yapıldı!..

Sen neymişsin be Alpay!..

* * *

Erdoğan: 22 Milyon insanı cezalandırıyorsun!..

"- Bir siyasi partinin kapatılması gibi bir madde gündeme gelse, bunun için söylenmesi gereken, bir siyasi partinin kapatılması teklif dahi edilemez, diye bir hükmün oraya gelmesi lazım. Ancak, suçu işleyen kimse bunun bedelini öder.

(...)

- Temenni ederim ki, benim ülkemde parti kapatmak artık tarih olur.

(...)

- Parti tüzel kişiliktir. Tüzel kişiye kapatılarak ceza verilmez, ceza gerçek kişilere verilir.

(...)

- Bir partinin başkanı ya da üyesi suç işlediyse, ona ceza ver. Ama kapatarak, partiye neden ceza veriyorsun?..

(...)

- Bizim partiyi kapatmak istediler, bizim parti 22 milyon oy aldı, partiye neden ceza veriyorsun, kapatmaya çalışarak, aslında oy veren 22 milyon insanı cezalandırıyorsun".

Bu sözler kime ait?..

Tayyip Erdoğan'a!..

Çeşitli tarihlerde, çeşitli konuşmalarında parti kapatmaya sürekli karşı çıkan Erdoğan, bu düşüncesini en net biçimde iki yerde aktarıyor. İkisi de, 2016 yılında.

Biri, "Balıkesir'de Vergi Dairesi Başkanlığı'nın" düzenlediği törende,

İkinicisi, "Saray'da muhtarlar toplantısında".

İki yerde de, hemen aynı cümlelerle, yukarıda aktardığım gibi.

İddianame

HDP'nin kapatılmasına ilişkin açılan davada AKP nası tavır alır?..

Kararı Anayasa Mahkemesi veriyor. Kapatma iddianamesinde üç unsur var:

"- HDP'yi kapatmak,

- HDP'ye Hazine yardımını kesmek,

- Aralarında Eş Başkanların ve milletvekillerinin de olduğu 687 HDP üyesine beş yıl süreyle siyasi yasak getirmek."

Bunlar alternatif değil, hepsi birden isteniyor iddianamede.

AYM'nin yapısı

Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) yapısına bakmak gerek.

1- Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğu AKP döneminde, hatta Erdoğan tarafından atanıyor.

2- AYM son yıllarda, bazı istisnalar dışında, "hep Erdoğan'ın istediği kararları" veriyor.

Erdoğan'ın parti kapatma karşısındaki tavrı ile yargı bağımsızlığının hayale dönüştüğü son yıllar ve de AYM'nin yapısı dikkate alınırsa:

"- Anayasa Mahkemesi HDP'yi kapatmayabilir,

- Kapatma yerine, Hazine yardımını kesebilir,

- Ama, siyasi yasak istenen 687 kişiden birilerine beş yıl siyaset yasağı getirebilir."

Kapatma kararı çıkmazsa, Erdoğan aziz milletimize "bağımsız yargı böyle bir karar verdi' nutku çekebilir, HDP'nin kapatılması için gece gündüz çırpınan, demokrasiden zerre kadar nasibini almamış Devlet Bahçeli'ye de, "elimizden geleni yaptık, dava açıldı ama, Anayasa Mahkemesi böyle bir karar verdi" diyebilir.

Bahçeli bunu yemez ama, elinden gelen başka bir şey yok, "yemiş" gibi görünür.

Bu elbette bir tahmin.

Acayip kulis

Erdoğan'ın kapatmaya karşı çıkan ısrarları sözlerine, onun AYM üyeleriyle ilişkilerine, "arada yürütülecek 'sakın kapatmayın' kulisine rağmen", HDP kapatılırsa...

Hiç kuşkunuz olmasın, "kulis" yürür, hem de "acayip kulis", 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin Yüksek Seçim Kurulu tarafından tekrarlanması gibi...

Yine de kapatılırsa...

"Erdoğan fena halde ofsayda düşmüş olur...

Seçmen de bunun hesabını sandıkta sorar!.."

Yazarın Diğer Yazıları

İbretialem için: Yunusemre Belediyesi'ne seyahat

Görgüsüzlük, doyumsuzluk, aç gözlülük, görmemişlik

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi

Steinmeier’in sıra dışı ziyareti: Döner ve ötesi

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde